Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
sancak
Yıllarca Osmanlı'ya sancaklık yaptıktan sonra 1878 yılındaki Berlin Anlaşması'yla bağımsız bir bölge olarak kabul edilen Sancak, Balkan Savaşları sonrası Sırbistan ve Karadağ tarafından ikiye bölünmüş. Sancak bugün altı şehri Sırbistan, yedi şehri ise Karadağ'da kalan iki ayrı bölgeden oluşuyor. Bosna, Arnavutluk ve Kosova'ya komşu olan Sancak bölgesi, stratejik konumu nedeniyle tarih boyunca hep önemli bir kavşak noktası olmuş. Hatta Sancak NATO raporlarında dün- yanın en hassas 16 bölgesinden biri olarak kabul ediliyor.
Dışişleri Bakanlığımız ve diplomatlarımız elbette farkındadır, ama halk olarak bizim de görmemiz gereken bir başka şey de şu: İran'ın, Rusya'nın ve Türkiye'nin Suriye'yle ilgili öncelikleri birbirinden oldukça farklı. Özellikle İran'la Rusya arasında, bütün yakın görüntülerine rağmen, Suriye konusunda kıyasıya bir rekabet var. Ama her iki ülke de diplomasi sanatında epey inceldiklerinden, bu rekabeti ustaca götürüyorlar. Türkiye'yle ilişkilerinde de bu ustalık görülüyor. ABD-NATO çizgisi rekabet ve kıskançlığı düşmanlık boyutuna taşırken, İran-Rusya cephesinde yüze gülen, arkadan plan kuran bir tutum var. Türkiye olarak, siyasetimizi ve müzakere sürecimizi yürütürken, masaya birlikte oturduğumuz ülkelerin "sadece Türkiye'nin iyiliği için" çalışmadıklarını da hep akılda tutmalıyız. Keşke İslam dünyası ve Müslümanlar, "iki acımasız dünya arasında" kalmaya ve birini tercihe mecbur olmasaydı. Keşke Türkiye, iki kutuptan "ehven-i şer" olanı seçmek mecburiyetinde kalmasaydı. Keşke Müslüman ülkeler, birbirleriyle mücadele ve savaş yerine, ortak düşmanlara odaklanma feraseti gösterebilseydi. Keşke Suriye meselesi, Müslüman ülkelerin liderleri tarafından daha en başında, olaylar ilk patlak verdiğinde hikmetle, basiretle ve cesaretle çözülebilseydi. Keşke Suriye, bu topraklara sadece kendi menfaatleri açısından yaklaşan ve yaşanan acıları umursamayan -ABD olsun, NATO olsun, Rusya olsun- dış güçlerin satranç tahtasına dönüştürülmeseydi. Keşke...
Sayfa 45 - Ketebe
Reklam
268 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
HakanTürk/ Susurluk Labirenti. Kitaplarında, Hakan Türk bugüne kadar yaptığı görevlerin dışında, denilerek hangi görevlerde bulunduğu yazmamaktadır. Halen merkezi Amerika'da olan International American Assocation Başkanlığı ve The World Medical Assitance Assocation 2. Başkanı olarak görev yapmıştır. 1962 yılından beri yurtdışında yaşamakta
Susurluk Labirenti
Susurluk LabirentiHakan Türk · Akademi - Hakan Türk · 200233 okunma
Kuba fuze krizi
Karayiplerdeki durum, 1959'da Kubali devrimci Fidel Castro'nun ulkenin yonetimini halk ayaklanmasi sonucu ele gecirip ulkeyi Sovyetler'in yorungesine sokmasindan sonra gerilmisti. 1960'da Kuba ve Sovyet yakinlasmasi ekonomik alanda resmiyete binince Washington yonetimi ofkelenmis ve adaya ekonomik ambargo uygulamaya
İstanbul'daki gençlik örgütleri, Ortadoğu'da yaşanan ge- lişmeler üzerine, 6 Haziran 1967'de ortak bir bildiri yayınlar. "Bütün yurttaşların dikkatine!" diye başlayan bildiri şöyledir: "Türk Yüksek Öğrenim Gençliği temsilcileri olarak, Arap-İsrail çatışmasında Arap ülkelerini desteklediğimizi açıklarız. "Çünkü:
Sayfa 8
ünlü "komando kamp­ları" konusunu sorgulayalım ki bu sorgulama bizi sadece Kontrgerilla ve MİT'e değil, aynı zamanda NATO, Pentagon ve Gladyo'ya götürecek.
Reklam
NATO
NATO bir şekilde mevcuttur ve Libya, Afganistan, Balkanlar ve başka yerlerde görüldüğü gibi önemli bir dış politika aktörüdür. Ancak NATO tam olarak kimdir ya da nedir? NATO'nun Libyadaki hedefleri bombaladığını söylediğimizde biz ne demek istiyoruz? Maddi açıdan bakıldığında NATO, Brüksel'in eteklerinde eski bir karargâh binası, bir web sayfası ve uluslararası memurları bulunan bir yapıdır. Birkaç AWACS keşif uçağı, bir komuta yapısı ve bazı sınırlı varlıkları dışında NATO'un kendine ait bir askeri gücü bulunmamaktadır. Ancak sınırlı maddi görünümüne rağmen NATO, uluslararası politika ve güvenlik alanlarında açık şekilde bir varlığa sahiptir ve eylem (aktör olma) gücüne sahip objektif bir gerçeklik olarak görülmektedir. Diğer taraftan NATO sosyal ilişkiler, ortak teamüller ve ortak anlayışlar tarafından oluşturulmuş sosyal bir gerçektir. NATO, imzaciların saldırıya uğrayan üyelerin yardımına koşmasını öngören Kuzey Atlantik Anlaşmasının imzalanmasıyla 1949 yılında kurulmuştur. Bu yüzden NATO'nun mevcudiyeti ve bir dış politika aktörü olarak varlığı, altmış yıldan fazla geçmişi olan bir belgedeki taahhüde, bu belgeye atfedilen ortak anlama, üyelerinin ortak kimlik ve değerlerine ve kurulduğundan beri ortaya çıkarılan ortak teamüllere dayanmaktadır. Bundan başka NATO somut güvenlik ve dış politika konularında ortaya koyduğu eylemlerle mevcuttur. Soğuk Savaş döneminde Sovyetler Birliğine karşı en önemli dış politika forumunu oluşturmuş ve Soğuk Savaş sona erdiğinden beri de eski düşmanlarla yeni ilişkiler kurmakla meşgul olmuştur.
Nasıl organize oluyorlar?
Siyonist ve emperyalistler hedeflerine adım adım yürümek için başta siyasi, ekonomik ve askeri alanlar olmak üzere dev bütçelerle büyük organizasyonlar ve yapılar kuruyorlar. Dünyayı adeta bir örümcek ağı gibi saran ve hiçbir alanda boşluk bırakmayan çalışmalar yapıyorlar. Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler ve NATO gibi kuruluşları ile dünyadaki
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.