General, kamp ateşinde yüzüme bakarak ölüp ölmeyeceğimi sordu. Bu, o zamanlarda bir alışkanlıktı ve aşağı yukarı tüm tutsaklara sorulan bir şeydi. "Yaşayacağım," diye cevap verince teslim olmak; "Öleceğim," deyince ise boyun eğmemek anlamına geliyordu. Tek kelimeyle "Öleceğim," diye cevapladım..
Sayfa 48 - Tokyo MangaKitabı okudu
Bu sedir ağacının dibinde, kör birini öldürdüğüm gerçeğini aniden anımsadım. Bir katil olduğumu ilk kez fark eder etmez, sırtımdaki çocuk bir anda Jizō heykeli gibi ağırlaştı..
Sayfa 35 - Tokyo MangaKitabı okudu
Geçmişimi, şimdimi ve geleceğimi bütünüyle biliyor, en ufak bir gerçeği bile atlamadan ayna gibi yansıtıyordu..
Sayfa 34 - Tokyo MangaKitabı okudu
Göğsümde dayanılmaz bir acı taşıyordum. Sanki bu acı, tüm vücut kaslarımı ele geçirip gözeneklerimden dışarı fışkırmak istemiş ama her gözenek tıkanmıştı. Çıkış yolu yokmuşçasına en uç noktasına kadar zalimce sıkıştırılmıştı..
Sayfa 25 - Tokyo MangaKitabı okudu
Hiçlik kolay kolay gelmeyecekti. Gelir, diye düşündüğüm anda hemen canım acıyordu..
Sayfa 25 - Tokyo MangaKitabı okudu
Hiçlik neydi?
Sayfa 23 - Tokyo MangaKitabı okudu