...Yirminci yüzyılın Japonya'sında yaşayan biri olduğundan mıdır otuzuna geldiğinden midir nedir, artık nil admirari* seviyesine ulaşmıştı. Düşünceleri, insanların karanlık yüzüyle karşılaştığında şaşıracak kadar taşralı değildi. Duyuları, Hiraoka'nın saklayabileceği basmakalıp sırların peşine düşmekten zevk alacak kadar yorgun da değildi. Hayır, belki de o kadar yorgunlardı ki çok daha hoş bir uyarıcı bile onları tatmin edemezdi...