Nebahatuss

Nebahatuss
@nautiluss
Bir nevi, şahsına münhasır'
Sabitlenmiş gönderi
112 syf.
·
Not rated
·
Liked
koyun gülü yedi mi yemedi mi?
Sevgili dostlarım üzülerek söylüyorum Koyun gülü yedi, çünkü doğası buydu. Ve çiçek görevini tamamlamıştı; küçük prens sevginin gereklerini öğrenmiş, anlamıştı.
Küçük Prens
Küçük PrensAntoine de Saint-Exupéry · Can Çocuk Yayınları · 2015236k okunma
Reklam
216 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
Aradığım ya da bulduğum yer
Dünyayı tanımaya başladığım günden beri gördüğüm kötü yaşam şartları, başarı süsünü taşıyan gövdelerin altında kan çarığında olan ayaklarımız beni derinden etkiliyor; olması gereken yaşam koşullarını biliyor ama o koşulları sağladığımızda yaşayacağımız hayatın nasıl olacağını kestiremiyordum. 'Kadınlar ülkesi' tam da bu hayal ettiğim yer. Doğanın diline uygun bir yaşam, yoksulluğun olmadığı bir dünya ve özellikle 'annelik ve çocuk' kavramlarının kutsallığı... Kadınlığın 'annelik' güdüsü ile zuhur bulduğu ve her şeyin gelecekten emanet olduğu bilinci... Okuduğum en güzel ütopya.
Kadınlar Ülkesi
Kadınlar ÜlkesiCharlotte Perkins Gilman · İthaki Yayınları · 201812.3k okunma
216 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
Kadınlar Ülkesi
Kadınlar ÜlkesiCharlotte Perkins Gilman
7.4/10 · 12.3k reads

Reader Follow Recommendations

See All
282 syf.
·
Not rated
·
Liked
'Bir sevgiye bakamamak'
Nora bir gece yarısı sokakta ölen kedisi Voltaire'in "evde olduğu" bir hayata gitmek ister. Ama unuttuğu bir şey vardır ki 'evde olmak' ve 'hayatta olmak' aynı şey değildir. Esasında Voltaire hastadır, öleceğini bildiği ve sevgili ev sahibinin buna üzülmesini istemediği için evden kaçmıştır. Yani Voltaire tüm evrenlerde zaten ölmüştür. Sayfa 65'te Bayan Elm şöyle söyler: 'Biliyorsun kediler anlar. Zamanlarının geldiğini bilirler. Voltaire dışarı çıktı çünkü ölecekti ve öleceğini biliyordu.' Bu cümleleri okurken hayat evimizden gittiğinde üzüldüğümüz insanları hatırladım. Sanırım onların bilinci değilse bile ruhları öleceklerini biliyordu ve ruhumuza aşina olan bu ruh biz üzülmeyelim diye 'hayat' evimizden bir gece vakti kaçıp yolun karanlığında ölmeyi seçmişti. Bizlere ise 'ona bile sahip çıkamama'nın acısı kaldı, mı dersiniz?
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig · Domingo Yayınevi · 202155.9k okunma
Reklam
Nebahatuss

Nebahatuss

, thinking of reading a book
yorgunluk üzerine
Çok kez umudumu yenilediğim saatler, bugün ruhuma derin bir acıyla değdi. Yorgunluğum ve umutsuzluğum üzerine örttüğüm toprağın altında sıyrılıp ete kemiğe büründü, karşıma geçip hesap sordu; ne zaman nefes alacaktım artık? Yok saydığım bütün kötü duygular peşi sıra geldi, sen misin inadına 'iyilik, güzellik' diye tutturan dedi, içimden bir alaycı ses. Arka bahçemin karanlığıyla bir başıma kaldım. Ay nerede bu gece? Bir de kendim dikildim karşıma; Sevdiğim ve sevmiyor olmadığım herkese yetişeyim derken, tanımadığım insanlar bile beni severken ben niye kendimi sevemiyordum? Ben benden daha mı değersizdim! Bu canavarların hepsini ben mi alt etmiştim? Gerçekten de alt etmiş miydim? Kötü olan onlar mıydı, onları hapseden ben mi? Kavga uzayacağa benziyor. Gün doğsa kurtulacağım.
Yüreğimin buzları çözülüyor bir yandan, beyazlar sarıyor dilimi; Öte yandan zihnim bulanıklaşıyor, sözlerim meydan okuyor hislerime... Yeni doğrularım vücud bulmanın sevincini yaşarken yanılışlarım can çekişiyor. Ayırmak şöyle dursun, uzun zamandır ortasında olduğum kavganın muzaffer taraftarıyım. Hakkını verdiğim mağruriyetini huzurunu yaşayacağım, duyuyorum. Anlatamıyorum.*
Nebahatuss tekrar paylaştı.
“Bunlar, Engerekler ve çıyanlardır, Bunlar, Aşımıza, ekmeğimize Göz koyanlardır, Tanı bunları, Tanı da büyü…”
Reklam
Bu kent öldürüldü diyorlar
...Bu kent öldürüldü diyorlar Bahar gelmez artık buraya Bir kent nasıl öldürülür göz göre göre Ben inanmıyorum kim ne derse desin Sodon ve Gomore efsanelerde kaldı Yaşanan bir başka tarih şimdi Şöyle bir dokunsak toprağa yalın ayak Duyacağiz belki tarihin akışını Baharda gecikebilir unutmayalım Böyle okuduk tarihin kitaplarından Hele vakit gelsin,sevda dal versin Uzanacağiz bir sabah çiçekli bir ağaca...
Kader
Evet, bazen insandan çok hikâyesi etkiler sizi, bazen de bizzat o insanın kendisi. Kişiyi yaşadıklarından nasıl ayırabiliriz diye düşünülebilir, ama ayrıdır. Yaşam bizim dışımızdadır, biz olmasak da akar kendi başına. Bazıları kader diyor bunun adına. Kader, kim bulmuşsa bu açıklamayı, iyi bir iş yapmış. Hakikat olup olmamasının bir anlamı yok, kader bizi rahatlatır, felaketlere göğüs germemizi sağlar, çıldırmaktan alıkoyar. Öyle ya, ilahi bir güç tarafından yazılmış kutsal bir senaryoya kim karşı çıkabilir ki? Hem karşı çıksa ne olacak? Kaderin değiştirebildiğimiz kısmı çok azdır, çoğunlukla o azgın nehrin ortasında ayakta kalmaya çalışırız.
60 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.