Ta ki bir dergi toplantısında Nazım "Bırak artik bu şiir işçiliğini Sabahattin, romana yönel" diyene kadar.
Sabahattin, ağabeyi gibi gördüğü Nazım'ın bu cümlesi üzerine gece gündüz kafa yordu.
Acaba becerebilir miydi roman yazmayı?
Önemli Not! kitabında da okudum, kitapta Nazım’ın, Orhan Kemal’i şiirden ziyade, nesir yazması yönünde teşvik ettiği geçiyordu.. 🌿
.
Bu anektodu, alıntınız sebebiyle hatırlayınca, paylaşmak istedim.
Keyifli okumalar efendim..🌸😊
“Ah, mutlu olmaya gücüm varsa, hüzün ve felaketin ne anlamı olabilir? Biliyor musunuz, bir ağacın yanından geçeceksiniz, onu göreceksiniz ve mutlu olmayacaksınız ha, işte bunu aklım almaz! Sevdiğiniz bir insanla konuşacaksınız ve mutlu olmayacaksınız!
Ah, anlatamıyorum... kötü durumda bir insanın bile adım başı göreceği öylesine çok güzel şey varken mi mutlu olamayacaksınız? Bir çocuğa bakın, güneşin doğuşuna bakın, bir otun boy atışına bakın, sizi seven insanların gözlerinizin içine bakışına bakın...”
Sayfa 702 - İş Bankası Yayınları, XVIII. BasımKitabı okudu