Yaşar Kemal’den okuduğum ilk kitaptı İnce Memed. Ağasının baskısından, insanların yüreksizliğinden ve başkaldırmayışından bıkmış bir delikanlı İnce Memed. Abdi Ağa’nın boyunduğurluğundan kaçmak için her yolu deniyor. Başkaldırış için çıktığı yolda kazançlarının yanı sıra birçok kaybı da oluyor. Bir başkaldırışı, direnişi, umudu ve umutsuzluğu görüyoruz İnce Memed’de Yaşar Kemal’in kalemiyle. Kimi zaman insanların ikiyüzlülüğüne tanık oluyoruz. Kendi çıkarları için insanların değişebileceğine, bencilliğine tanık oluyoruz. Farkındalık oluşturmak için gayet güzel bir eser olduğunu düşünüyorum.
Fakat takıldığım birkaç nokta var. Dilinin oldukça karmaşık olması. Çok fazla yer, köy ismi mevcut. Bu da okuyucuda kafa karışıklığına yol açıyor. Bir diğer huzursuz eden nokta ise Kemal’in bazı noktalarda kullandığı üslup. Örneğin İnce Memed, Hatice’nin rızası olmadan onunla beraber olmaya çalıştığında bunu “Hatice artık kadın olmuştu” diyerek aktarıyor okuyucuya. Bu tür üsluplar benim pek hoşuma gitmiyor bir okuyucu olarak. Ek olarak, kitabın bazı kısımlarında argo mevcut. Bu sebeple okurken bir türlü keyif alıp kitabı ve yazarı kendimle içselleştiremedim. Okumasam bir şey kaybetmezdim diye düşünüyorum. 1000K’nin puanına aldandım. Seriye devam edeceğimi düşünmüyorum. Bu tür konulara takılmayanlar okuyabilir. Herkese iyi okumalar, kitapla kalın!