Bazen nasıl davranmam gerektiğini bilmiyorum ve yanımdaki insanları kendime Ay kadar uzak hissediyorum. Ben samimiyet istiyorum. Bunun haricinde hiç kimseden hiç bir zaman bir beklenti içinde olmadım. İnsanların ikinci bir yüzünü görünce üzülüyorum. Oysa hayatımda yer almak için kimsenin ne ikinci bir yüze, ne olmadığı gibi biri gözükmesine, ne de hissetmediği halde yüzüme parlatılmış sözler söylemesine hiç gerek yok. Sonrasında mutsuzluğum dünyanın öbür bir ucuna yol alacak kadar çok üzülüyorum. Üzülmek; ne olursa olsun bir türlü alışamıyorum. Ben herkesi olduğu gibi kabullendim ve beni de olduğum gibi kabul etmelerini bekledim. Çünkü ben sevdiklerimin ne kusursuz olmalarını, ne de sütten çıkma ak kaşık olmalarını bekledim. Hem kusuru güzel bulduğum anlar bile oldu sevdiğim insanlarda; "nazarlık" gibi mesela. Ama değer verdiğim insanların benim gibi düşünüp, hissetmediğini gördüğüm zaman canım acıyor. Sonra işin yoksa üfle dur, bir türlü geçmiyor.