Şimdi, Yahudi bebekler Naziler, İkinci Dünya Savaşı ya da soykırımı hakkında ne biliyorlardı? Bildikleri -daha doğrusu soğurdukları- ebeveynlerinin kaygılarıydı. Bunu annelerinin sütünde içiyor, babalarının seslerinde duyuyor, onları kucağına alan gergin kollarda ve vücutlarda hissediyorlardı.
384 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Dönem kitaplarını, özellikle #ikincidünyasavaşı nı anlatan kitapları okumayı çok seviyorum. Okuduğum her kitapla savaşın farklı bir yönünü öğreniyor ve o büyük puzzleyi tamamlıyorum. Paris'teki Ev'de savaşa Paris'ten konuk oldum. Estelle ve Sophie ile savaşın zalimliğinin, acımasızlığının, arkadaşlığın, sevginin, cesaretin gücüne tanıklık ettim. Kitap 1942 ve 2017 yılları arasında gidip geliyor. İki kadın. Lia ve Estelle. Yetmiş beş yıl arayla aynı günlere bakıyor. Biri daha rahat günlerden, diğeri yangının tam orta yerinden. Ama ikisi de cesaretlerini zorluyor, ikisi de var olmaya çalışıyor. 2017 Paris'inde Lia, anneannesi Estelle'den ona miras kalan dairede, onu şaşırtan nesneler ile karşılaşır. Ve anneannesinin onun aklına gerirmek bile istemeyeceği bir geçmişe mi sahip olduğunu düşünür. Bu sırrı çözmek için yolu Gabriel ile çakışır. Geçmişleri bir şekilde birbirine bağlanır. 1942 Paris'inde Estelle, tanınmış bir aileden olmanın ayrıcalığı ile Almanların işgal ettiği şehirde savaşın zorluklarından etkilenmeden yaşamaktadır. Ancak karşı dairesinde oturan en yakın arkadaşı ve ailesi Naziler tarafından götürülünce artık Estelle'nin hayatı
Kelly Bowen
Kelly Bowen
eskisi gibi olmayacaktır. O artık birçok kişinin kaderi için mücadele edecektir. Dönem kitapları okumayı seviyorsanız gönülden tavsiyemdir.
Paris’teki Ev
Paris’teki EvKelly Bowen · Yan Pasaj · 202352 okunma
Reklam
Nazilerin ölüm kampı Auschwitz'in kapisinda "Çalışmak özgürleştirir" yazılıydı ama Naziler önce insanların özgürlüğünü sonra da yaşamlarını ellerinden aldılar.
Önemli alıntı sevgili Kürtler!
Holocaust ile Türkiye'de (dönemin Osmanlı İmparatorluğu), 1915'te yaklaşık 800.000 ile 1,3 milyon arasında insanın öldürüldüğü Ermeni soykırımı arasında doğrudan bir bağlantı vardır. Naziler bu soykırımdan esinlendiler ve Almanya ile Osmanlı hükümetleri arasında yakın bir ilişki vardı. Türkiye hala bu soykırımla ilgili sorumluluğunu kabul etmiyor ve sanki bu rakam zaten çok büyük değilmiş gibi sadece 300.000 civarında insanın öldürüldüğünü ve bunun yanı sıra, kitlesel imhaların hükümet tarafından planlanıp yürütülmediğini ileri sürüyor. Türkiye'nin resmi tutumu bütünüyle düzmecedir ve yaklaşık yüzyıl sonra yaşanan gerçekleri kabul etmenin artık bir imkanı olmalıdır. Bununla birlikte, bugün Kürtlerin Türkiye' de uğradığı zulüm soykırım olarak tanımlanmasa bile, yine son birkaç on yıl içinde 30.000 insanın hayatına mal olmuştur
Çingene soykırımının kabulü, Holokost üzerindeki Yahudi tekelinin büyük oranda kaybedilmesi ve buna bağlı olarak da Yahudilerin "ahlâkî sermayesinin kaybı" anlamına geliyordu. Üçüncüsü: Eğer Naziler Çingeneleri ve Yahudileri benzer şekilde katlettilerse, Holokost'u Yahudi olmayanların Yahudilere karşı duydukları sonu gelmez nefretin doruğu olarak tanımlayan dogmanın savunulacak yanı kalmayacaktı.
Sayfa 95 - Kutadgu YayınlarıKitabı okudu
S. Ali'nin katili yurtsevermiş!!!
Şu kadarını söylememiz de gerekir ki, "hamiyyet-i vataniyesi galeyana gelerek" Sabahattin Ali'yi başına odun vurarak öldüren katil Ali Ertekin, orduda erbaş iken askeri silahları çalıp satmaktan daha önce mahkum olmuş ve ordudan tartedilmiş, sonra Bulgaristan'a kaçmış, Türkiye'ye dönüp Naziler hesabına casusluk yapmış bir sabıkalıdır.
Reklam
Naziler, Komünizm'in en şiddetli düşmanıdır. Bununla beraber Hitler'e göre; bir komünistin görüşlerini değiştirerek sadık bir Nazi olabilir. Ama bir Yahudi asla değişemez ve Yahudi olarak kalır. Dinsel değişim, ya da dönüşüm, ne onların ırkını, ne de ayrılık duygusunu şimdiye kadar değiştirmemiştir. Yahudiler tarih boyunca doğru ve hareketli olan her şeye karşı savaşmışlardır
Sayfa 117 - AdolfKitabı okuyor
İspanyol İç Harbi gibiyim Bir yanda Fransa Bir yanda Anarşizm Bir yanda Stalin Bir yanda Naziler, Faşistler Bir yanda Tarih Bir yanda ben, Ağlıyorum Sanço Pançoyla
232 syf.
9/10 puan verdi
·
28 saatte okudu
Erkekler kadınlara âşık olmaktan vazgeçeli beri böyle şarkılar yazılmadı.
Swastika geceleri… Kütüphanede kitaplıkların arasında gezinirken gözüme çarpmıştı bu eser. Hem ismi hem de kapağıyla dikkatimi çekmişti. Bir zaman Holokost ilgi alanlarımdan biriydi ve tarihin karanlık dönemlerinden biri olan bu dönemle ilgili filmler izlemiş, kitaplar okumuştum. Hayli zaman olmuştu bu konuda bir eser okumayalı. Her kitabın insana
Swastika Geceleri
Swastika GeceleriKatharine Burdekin · Encore Yayınları · 2014757 okunma
Kazablanka Filmi - 3
BİRİNCİ DRAMATİK AŞAMA Rick'le tanışırız. Yüksek ideallere sahip olduğundan kuşkulanacağımız bir kişi olmadığı kesindir. İnatçıdır ve bencildir. Bu da onun değişimini incelememizi değerli kılar. Eğer karakteriniz zaten yüksek ideallere sahipse fedakarlık kolaydır. Rick'i ilginç kılansa onun bencil, içine çekilmiş ve sert, ama kolayca
Sayfa 233
Reklam
504 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Harika kitap, harika kurgu ve harika bir yazar!
Ahmet Ümit'ten okuduğum ilk kitap, Kayıp Tanrılar Ülkesi oldu. Tek kelimeyle bayıldım! Hem mitoloji, hem tarih, hem de politika alanında genel kültür edinebileceğiniz yaratıcı bir polisiye romanı... Kitabı okurken yazarın devrimci kişiliği ve müthiş bilgi birikimi buram buram hissediliyordu. Gerek Başkomiser Yıldız'ın özel hayatı, gerek ise değinilen toplumsal konular ve aile içi çatışmalar sayesinde, kurgu beni içine öyle bir çekti ki, günlük hayatımda bile aklımın bir ucu kitaptaydı. 500 sayfalık bir kitap olmasına rağmen, bir haftada rahatlıkla okunabilir. !!spoiler içerir!! Kitabın sonu beni kesinlikle şaşırttı, katilin Naziler olamayacağı en başından beri belliydi aslında, ancak Peter'in çıkması beklenmeyecek bir sondu (Şahsen ben Haluk çıkacağını düşünmüştüm.). Romanı bitirdikten sonra olanları düşününce, eksiksiz bir olay örgüsü çıktı ortaya. Beni en çok etkileyen, son bölümde Peter için kırılma noktasını Cemal'in Zeus'a kendi yüzünü vermesi olmasıydı. Bu durumun psikolojik boyutu gerçekten çok büyük. Kitap hakkında "keşke böyle olsaydı" dediğim tek nokta, son bölümde Yıldız'ın yanında Tobias'ın da olması. En hoş karakter kesinlikle Toby'di! Bu vaka için bunca emek sarf etmişken katili yakalayanlardan biri olmaması hayal kırıklığına uğrattı beni...
Kayıp Tanrılar Ülkesi
Kayıp Tanrılar ÜlkesiAhmet Ümit · Yapı Kredi Yayınları · 202320,3bin okunma
kabus gibi
Çok erken bir saatti, hava hâlâ katanlikti. Kapi bir kez daha vurulmuș, sonra bagirișlar duyuomustu. Polisler, üniformali ve üniformasiz polisler, içeri dalinda onun odasina koșmuștum. Yönetici kapida duruyordu; bașinda bir duș bașlgi vardi. Annemi yatagindan çekerek çikarmișlardi;saldirgan köpekler gibi sesler cikartiyorlardi. Annem onlara Almanca bagirmiș, Naziler, kata gömlekliler demiști. "Schutzstaffel. Dursch Ihre Verordnung, mein Fuhrer." Çiplak vücudu, yumusak gögüsleri sallaniyordu;yorgan karninda kirmizi izler birakmisti. Olamazdi; aahte bir fotografti bu. Biri bu polisleri bizim üzerimize salmisti. Anneme, kirli bir dergiye bakar gibi bakiyorlardi. Annemin beyaz vücudu ay ișigi gibiydi. "Astrid, beni tutamazlar,"demiști." Üzülme birvsaat içinde dönerim." Öyle demisti, Öyle demisti. Micheal'in kanepesine oturdum. Uyudum ve bekledim; o gün ve ertesi gün köpek gibi bekledim. Bir hafta gecti; ama o gelmedi. Gekecegini söykemisti; ama hic gelmedi.
544 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Yahudilerin Nazilerden Ne Farkı Kaldı?
Kristin Hannah
Kristin Hannah
ile tanışma kitabım bu eser oldu. Yazar eserini ya uzun yıllar araştırdı hikaye gerçeğe dayanıyor mu bilmiyorum ama anlatımı kusursuz, kitap her dakika heyecan ve stres sonrasında insanı bayağı huzursuz ediyor. Konu 2. Dünya Savaşı sırasında Fransa'da geçiyor ve kurtulma mücadelesi veren iki kızkardeş, çocukları ve eşleri ayriyetten
Bülbül
BülbülKristin Hannah · Pegasus Yayınları · 20174,781 okunma
Bence dar bir varsayım
Bana bu kısım doğru gelmemişti, hazır biri paylaşmışken alıntılayıp neden doğru bulmadığımı açıklayayım. İlk dinlere yani mitolojilere bakıldığında ahlaki kaygılardan ziyade doğayı açıklama isteği ön planda, daha sonraki dönemlerde dinler ahlak odaklı hale geliyor. Hristiyanlık, Budizm vb. dinleri buna göre değerlendirecek bilgim yok ama
Kevser

Kevser

@Bonobo
·
09 Nisan 22:12
Biz insanlar, küçük çeteler halinde savanlarda dolaşırken de epey ahlaklıydık. Ancak toplumun ölçeği büyümeye, karşılıklılık ve itibar kuralları işlememeye başlayınca ahlak koyucu bir Tanrı gerekli oldu.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.