Rüzgâra karşı yürüyen adam
Rüzgara karşı yürüyorum Yamalı caddelerinde bu şehrin. Düşümde Gülüşü deniz mavisi çocuklar Bir memleket var düşümde dostlar Sahibi çocuk suratlı adamlar Bir memleket var düşümde bu akşam Şahiden özlenebilen bir diyar Ben bir şarküteri
Dörtnala gelip Uzak Asya'dan Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket, bizim. Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak ve ipek bir halıya benziyen toprak, bu cehennem, bu cennet bizim. Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın, yok edin insanın insana kulluğunu, bu dâvet bizim.... Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine, bu hasret bizim... Nazım Hikmet RAN ✅
Reklam
Bu Memleket Bizim
4 nala gelip uzak asyadan Akdenize bir kısrak başı gibi uzanan Bu memleket bizim Bilekler kan içinde Dişler kenetli Ayaklar çıplak Ve ipek bir halıya benzeyen toprak Bu cehennem bu cennet bizim Kapansın el kapıları Bir daha açılmasın Yok edin insanın insana kulluğunu Bu davet bizim Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür Ve bir orman gibi kardeşçesine Bu hasret bizim NAZIM HİKMET
Nazım Hikmet Ran
Karlı kayın ormanında Yürüyorum geceleyin Efkârlıyım, efkârlıyım, Elini ver, nerde elin? Memleket mi, yıldızlar mı, Gençliğim mi daha uzak?
Piyer Loti
<Tevekkül! Kısmet! Kafes, han, kervan şadırvan! Gümüş tepsilerde rakseten sultan! Mihrace, padişah, bin bir yaşında bir şah. Minarelerde sallanıyor sedef nalınlar,
Fotoğraf 1962 yılında Paris'te çekildi. Nazım'ın ölümüne aylar kala... Nazım Hikmet, hastalığın ve memleket hasretinin etkisiyle oldukça bitkin. Fakat sevdalandığı Vera'sı ve dostları yanında olduğu için gözlerinin içi gülüyor. "Veda" şiirinde dostlarına şöyle sesleniyor şair: "Hoşça kalın dostlarım
Reklam
D A V E T
Dörtnala gelip Uzak Asya'dan Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket, bizim. Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak ve ipek bir halıya benziyen toprak, bu cehennem, bu cennet bizim. Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın, yok edin insanın insana kulluğunu, bu dâvet bizim.... Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine, bu hasret bizim...
Dörtnala gelip Uzak Asya'dan Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket, bizim. Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak ve ipek bir halıya benziyen toprak, bu cehennem, bu cennet bizim. Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın, yok edin insanın insana kulluğunu, bu dâvet bizim.... Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine, bu hasret bizim... Nazım Hikmet
Dörtnala gelip Uzak Asya'dan Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket, bizim. Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak ve ipek bir halıya benziyen toprak, bu cehennem, bu cennet bizim. Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın, yok edin insanın insana kulluğunu, bu dâvet bizim.... Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine, bu hasret bizim... Nazım Hikmet
Dörtnala gelip Uzak Asya’dan Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket, bizim. Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak ve ipek bir halıya benzeyen toprak, bu cehennem, bu cennet bizim. Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın, yok edin insanın insana kulluğunu, bu dâvet bizim… Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşcesine, bu hasret bizim… NAZIM HİKMET RAN - DAVET
749 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.