Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Pazar Merhaba canımın canı! Cuma günü sabahı İstanbul'dan yola çıktım. Köprüden Yalova'ya kadar, güneşte pırıl pırıl bir atlas kumaş gibi ışıldayan denizin üstünde, masmavi havayı ciğerlerime doldurdum da doldurdum. Vapur Moda'ya uğradı. Kalamış koyunu gördüm. Yıldızlı bir gece, altın bir baş ve hatıralar...
Sayfa 28
Kadıköy Moda Süreyya Sineması/Operası
Süreyya Sineması'nın öyküsü Kadıköy tarihi için önemli. 1923'te inşaatına başlanan sinema, 1927'de açılmış. Köseoğlu Paşa’nın ikiz kâgir konağının yanı sıra sedir ağaçlarıyla doluymuş arazisi. 1908 yılında konak satışa çıkarılınca selamlık kısmını Süreyya Paşa, haremlik kısmını ise Kadıköy Metropolitliği satın alır. Süreyya Paşa,
Reklam
Çağdaşı olan kalemşörlerin aşkları.?
''Rasih'in Bursa'dan getirdiği mektupta Nazım'ın yazdığı gibi, iki ''yakın dost'' kalacaklardı. Öte yandan, sözünden çıkılamayacak arkadaşlar, Piraye'ye durmadan baskı yapıyor, işin içinde başka işler olduğunu, efsaneleşen bir aşkın bilinçle söndürülmek istendiğini söylüyorlardı. Amaç, aşkıyla inancını iç içe örerek yazdığı şiirlerle umulmadık bir etki gücü kazanmış bir şairi yıpratmak, ''Bu adamlar böyledir işte.!'' dedirtmekti.''
Sayfa 315Kitabı okudu
Memleketimden İnsan Manzaraları
Beş kitaplık yapıtın bütünü ortada yoktu. Nazım anılarında binlerce sayfanın polisin elinde kaldığını söylüyordu. Bu başyapıtı yıllarca saklayıp günümüze taşıyan Piraye oldu.
Bu eseri Piraye'ye borçluyuzKitabı okudu
10.6.938
Nâzımcığım, Bugün sen gelmiş kadar sevindim. Dokuz gündür senden mektup alamıyordum. Sekizinde yazdığın mektup onunda İstanbul'dan postaya verilmiş, şimdi elime geldi. Her gün senden mektup bekliyordum. Akşam olunca ümidi kesip ö*dü diye ağlıyordum. O kadar şaşırmıştım ki kimseye sormak aklıma gelmiyordu. Bugün akıl ettim, Sare'ye yazdım. Ne olur, Nâzım, bir daha bana bu işi yapma, çok üzülüyorum. İnşallah aftan istifade edersin. Edersen ne zaman geleceksin.? Istırap, keder beni çocuklaştırdı. Osman geçen hafta on lira gönderdi, bu hafta için tekrar göndereceğini söyletti. Şimdi benim yetmiş liram var. Saklıyorum. Sen nereye gidersen, ben de geleceğim. Orada dikiş diker, hayatımı kazanırım. Sana da bakarım. Şimdiye kadar sen bana baktın, biraz da ben sana bakarım. İnşallah bunlara lüzum kalmaz, sen çıkarsın. Çocuklar dedelerine gidiyorlar, ben evde yalnız kalıyorum. Ellerinden öperiz. * Piraye
Sayfa 103Kitabı okudu
Geçenlerde Fuzuli'nin Leylâ ile Mecnun isimli kitabından bazı seçme parçaları tekrar okudum. Fuzuli, yahut Mecnun, sevgisinin inkişafında o hale geliyor ki, artık, etiyle kemiğiyle, kafası ve yüreğinin düşüncesiyle Leylâ'yı değil, aşkı seviyor. Ya­ni Leylâ ile başlayan aşkı Leylâ'dan ayrılıp sıyrılıp mücerret aşk haline geliyor.
Reklam
Nazım'dan Piraye'ye... Senin bana nasip olman, şahsi hayatımın en değer biçilmez talihidir.
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran
772 syf.
10/10 puan verdi
Küçük bir Nâzım meselesi
Ah ah neresinden başlasam. İlk genel konuşayım en iyisi kitabı anlamak ve anlatmak açısından. Daha sonra şahsi düşüncelerime gelirim. Nâzım Hikmet Ran. En sevdiğim şair. Devrimin ve aşkın adamı. Pek çoğumuz belki de Nâzım'la devrime ve aşka inandık. Devrimi aşksız düşünemez olduk onunla. Nâzım hayatında pek çok kadına aşık olmuş ve hepsine
Piraye'ye Mektuplar
Piraye'ye MektuplarNazım Hikmet Ran · Yapı Kredi Yayınları · 20174,900 okunma
Karıcığım, Seni seviyorum. Seni seviyorum. Seni seviyorum. Mektubunu bekliyorum. Sana Manzaralar'dan bir parça yolluyorum, oku ve bana fikrini yaz. Seni seviyorum, bugün, bu saat, bu dakka seni seviyorum demekten başka sana söyleyecek sözüm yok.
Fuzuli, yahut Mecnun, sevgisinin inkişafında o hale geliyor ki, artık, etiyle kemiğiyle, kafası ve yüreğinin düşüncesiyle Leyla'yı değil, aşkı seviyor. Yani Leyla ile başlayan aşkı Leyla'dan ayrılıp sıyrılıp mücerret aşk haline geliyor. Benim aşkım bunun tersine, aşk, sevmek, sevgi ihtiyacı mücerret olarak başladı bende, sonra müşahhaslaştı, şahıslaştı senin maddende ve ruhunda. Yani ben aşk denildiği, muhabbet, sevgi denildiği zaman, etiyle kemiğiyle, düşüncesi ve hareketiyle 1940 senesinde, İstanbul'da, Erenköy'de yaşayan Hatice Piraye Pirayende Ran'ı görüyorum.
Sayfa 205
Reklam
772 syf.
·
Puan vermedi
Öncelikle nazım hikmet ran çok sevdim yazarlardan birisidir. Kendisini çok severim. Yazdığı kitapları da tek tek tekrar dan okuyan bir insanım. bu kitabı da 3. Kez okuyorum. Herkese tavsiye ediyorum.
Piraye'ye Mektuplar
Piraye'ye MektuplarNazım Hikmet Ran · Yapı Kredi Yayınları · 20174,900 okunma
Nazım Hikmet'in hapisten çıktıktan sonra bir süre yanında kaldığı annesi de bakkal Karabet ve bizimle aynı sokakta otu­rurdu: Bakkalın karşı sırasında ve sokağın öteki ucundan önceki üçüncü ev. Açık tenli ve kırmızı tayyörlü güzel bir kadın olarak Münewer Hanım'ı yanında küçücük sarı bir oğlanla, yani Me­med'le birlikte gördüğümü çok iyi hatırlıyorum, o evden çıkar­ken; aradan en az 65 yıl geçmiş olsa da. Nazım Hikmet'in an­nesi de, sırtında koyu kahverengi hırkası, kamburunu çıkartıp tırıs tırıs yürüyen oldukça zayıf yaşlı bir kadın. Bu mahalleden ilkokula başlamamın üçüncü ayında taşındık, Koşuyolu'nda taksitle satın aldığımız Emlak Bankası evine. Orada da bize en fazla bir kilometre mesafedeki Altunizade Al­tınyurt Kulübüne gidip gelirken Nazım Hikmet'in ilk karısı Pi­raye Hanım'ı ve onun (Nazım Hikmet'in de üvey) oğlu Memet Fuat'ı da tanıdım, altmışlı yılların ikinci yarısında. (...)
335 syf.
·
Puan vermedi
Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da ama Nazım olmak...
... Öncelikle ennnnnnnnnnn sevdiğim şair Nazım ♡ Şiirlerini okurken kendimden geçiyorum resmen :) Nasıl böyle güzel şiirler yazabilmiş diyorum. Onunla ilgili hiçbir realite onun büyük bir şair olduğu gerçeğini değiştiremez. Kitapta Piraye'nin mektuplarını şiire çevirirken ondaki profesyoneliğe, rahatlığa hayran kaldım... Ama Mavi gözlü dev
Nazım İle Piraye
Nazım İle PirayeNazım Hikmet Ran · Adam Yayınları · 19984,900 okunma
Nâzım; Münevver'e hapishane ortamının cilvesiyle ani tutuluverişinden rücu etmiş, yine Piraye'ye dönmek istemektedir. Aşkın yakıcı ilk etkisi yok olunca, ya da aşkın da yolları var ki tıkanınca, ak ile kara, akıl ile duygu, tutku ile minnet çatışmaya başlamış olmalıdır Nâzım'da. Kemal Tahir'e, sözü edilen mektupta,
Sayfa 108Kitabı okudu
104 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.