Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nazlı Zeynep

Nazlı Zeynep
@nazlibstn
Yüreğini yitirmiş insanlar hareket eden hayallerden farksızdır. Öyle bir şeyi elde etmenin ne anlamı olacak ki?
Reklam
Fakat savaş, nefret ve ihtirasın olmaması demek, bunların zıddının da olmaması demektir. Bunların zıddı sevinç, mutluluk ve aşktır. Ancak ihtiras, yok oluş, üzüntü olursa, sevinç var olabilir. Umutsuzluk olmadan, mutluluk hiçbir yerde var olamaz.
"Herkes ölünce ardında bir şeyler bırakmalı, bir çocuk, bir kitap, bir tablo, inşa edilmiş bir ev veya duvar, yapılmış bir çift ayakkabı veya ekilmiş bir bahçe. Elinin bir şekilde dokunduğu bir şey, öldüğünde ruhunun gideceği bir yer olsun diye; böylece insanlar ektiğin o ağaca veya çiçeğe baktığında, sen orada olursun. Ne olduğu önemli değil, dokununca onu değiştirdiğin ve ellerini çektiğinde sana benzeyeceği bir şeye dönüştürdüğün sürece. Sadece çim biçen adamla bahçıvan arasındaki fark dokunuştadır. Çimleri biçen adam orada hiç olmamış gibidir, bahçıvansa bir ömür boyu orada olacak."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bazı şeyler geri gelmiyordu, insan bir daha geriye dönemiyordu. İnsanın içinde bir şeyler ölüyor, yanıp kül oluyordu.
Bir bütün olarak bakıldığında, bugün dünya elli yıl öncesinden daha ilkel.
Reklam
derler ki zaman her şeyi iyi edermiş, zamanla her şey unutulur gidermiş, bir de bana sor, o gözyaşları ve kahkahalar, bugün hâlâ canımı yakar, yüreğimi dağlar!
Bu dünyada ne varsa hepsi kapitalistlerindi, herkes de onların kölesiydi. Tüm topraklar, tüm evler, tüm fabrikalar ve tüm para onlarındı. Onların sözünü dinlemeyegörün, ya hemen hapsi boylar ya da işinizden olur ve aç kalırdınız. Sıradan biri, bir kapitalistle konuşurken, onun önünde boyun büküp eğilmek, şapkasını çıkarmak ve ona "Efendim" demek zorundaydı. Kapitalistlerin başkanına Kral denirdi...
İstersek ve emek verirsek hep âşık kalırız şu hayatta!
'Sevgi', 'Saygı', 'Huzur', 'Şükür Duygusu'. Yaşam bir ekip işidir ve evlilikte yaşatılan değerler evliliği yuvaya dönüştürür.
Reklam
Evlilik aslında sadece iki kişiymiş gibi başlayan, ama özünde çoklu bir ilişki. Bir kere şunu kabul edelim, eşimizin de bir ailesi var ve tabii ki bizim de. Demek istediğim onlar da bir anne babanın en değerli varlığı, bizler de... Evlenince şunu fark ettim ki eşlerin birbirine duyduğu saygı ve sevgiyi birbirlerinin ailelerine de gösterebilmeleri gerekir. Çünkü iki gönül bir olunca samanlık seyran olur sözü evlilik için geçerli değildir.
Sevgi emek ister, fedâkarlık ister, en önemlisi merhamet ister. Mutlu olmak da mutsuz olmak da bizim elimizde; istisnalar hariç. Tüm yuvaların mutlu ve huzurlu olduğu bir yuva diliyorum...
onlar en yakınlarını bile kolayca unuturlar. öz çocuklarını hoyratça bırakıp giderler. sevdiklerinin gözyaşlarına bakmazlar. insanlara dikkat et Zeus.
insanlara dikkat et Zeus, sevginin de şefkatin de; cezanın da şiddetin de fazlası onları yoldan çıkartır.
çünkü insan denen mahlukun en önemli niteliklerinden biri unutmaktı. iyiliği de kötülüğü de, acıyı da mutluluğu da, korkuyu da sevinci de unuturlardı. o yüzden aynı hataları tekrarlardı. evet, işte böylesine aptal bir canlıydı insan.
ama insan denen o ölümlü mahluk, her türlü belanın, her türlü metanetin kaynağıydı. kahramanına da, hainine de, cesuruna da, korkağına da, yaratıcısına da, yıkıcısına da, asla güvenilmezdi. birbirlerine yaptıkları kötülükler yetmezmiş gibi, kurdundan kuzusuna, çiçeğinden ağacına her türlü canlıya zarar vermekten çekinmezlerdi. ne çekinmesi, bu kötülükten zevk alırlardı.
Reklam
birine bağlanmak, hayatı onunla birlikte sırtlamak insanı zayıf kılıyor.
bakma sen şimdi Doğu'da boy veren ırkçılara, biz evrensel insanlığa inanırız, Alman nasyonalizmine değil.
insan denen mahlukun kötülük yapma konusunda sonsuz bir yaratıcılığa sahip olduğunu deneyimleriyle öğrenmişti Yıldız.