Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.12
Nazlıcan Karakaya
Nazlıcan Karakaya
@nazlicankarakayaa
44 okur puanı
Aralık 2020 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
320 syf.
·
Puan vermedi
Şahsen bu kitaba ön yargıyla yaklaşmıştım. Sürekli ertelediğim, "zaten bir şey katmayacak" diyerek sürekli önüne başka bir kitap koyduğum bir süreç oldu. Bunun sebebi de 2020 2021 dönemlerinde İlber Ortaylı'nın röportajını okuduğumda pek de gerçekçi bulmamamdı, bu kitabın da gerçekçilikten uzak olabileceğini düşündüm. Ama okudukça ne kadar yanıldığımı anladım, gerçeğe o kadar yakın bir kitap ki... Bir kere yapamayacağınız, yüksek bir maddi durum vs gerektirebilecek çok bir şey yok. Kitabın büyük kısmı zihinsel ve psikolojik gelişime odaklanmış. İçinde geçen önerileri yapmak, Cüceloğlu'nun söylediklerini sorgulamak insana çok şey katar bence. Ben de bu kitapta yazanları ara ara hatırlayacağıma ve sorgulayacağıma eminim. Bana hem şu an katkısı olmuş olan hem gelecekte katkı sağlayacak olan bir kitap daha kazandım. Cüceloğlunun okuduğum ilk kitabı buydu ve diğer kitaplarını da en kısa zamanda okumak istiyorum. İyi ki okumuşum.
248 syf.
·
Puan vermedi
Kitapta ilk sayfadan son sayfaya kadar sık sık tekrar eden o cümle: eşitler evinde statüler farklı olabilir ama onurlar eşittir.
Kitapta kölelik - kulluk - özgürlük kavramları farklı kitap, dizi vbden de örnekler verilerek anlatılmış. Bu kavramlarla ilgili pek çok noktaya değinilmiş. Eşitler evi nasıl olur, esirler evi nasıl olur, esirler evinden eşitler evine nasıl adım atılır, hangi ortamda (iş, ev, aile vb.) nasıl işler pek çok şeyin detayı var.
Cinsiyet eşitliğine de değinilmiş. Kadın ile erkek hangi açıdan eşittir mesela? Kadın neden ikinci sınıf görülür? Kadın olmanın veya erkek olmanın yarattığı zorluklar, toplum baskıları... Hepsine ayrı ayrı değinmiş, psikanaliz veya Jung ile de bağdaştırmış bazı yerlerde. Özdeşim konusundan bahsetmiş mesela bu çok ilgimi çekti, çocuklar doğduğundan beri bir kadın ile özdeşleşir ki bu çoğunlukla annedir, yani çoğu şeyini anne halleder ama erkek çocuk 5 6 yaşlarından sonra baba yani bir erkek figürü ile her şeyini çözmeye başlar. Yani babanın rolü annenin rolünden daha fazla olmaya başlar, bu geçiş sürecini kız çocukları yaşamaz, bu yüzden aynı yaştaki kız çocuğu erkek çocuğuna göre daha olgundur şeklinde bahsedilmiş. Bunu unutmamak için özellikle yazmak istedim.
İlk 3 kitabını okumadım o yüzden karşılaştıramayacağım ama bu kitabı sevdim, bazı konularda ufkumu açtı diyebilirim. Ayrıca bahsedilen her konu gerçekten önemli. Hayatıma da uygulayabilirsem ne mutlu. Okumaya değer bir kitap olduğunu düşünüyorum.
164 syf.
·
Puan vermedi
Çok bayılarak okuduğum bir kitap olmadı açıkçası. Öneri üzerine okudum, mükemmel diyemem ama fena da değildi bence. Genel olarak baktığımızda yazar kendi ilişkisinden yola çıkmış, bunun yanı sıra genel geçer söylemler var gibiydi. Bu kitapta beni en çok etkileyen şey "prenses öptü diye kurbağa kurbağalığından vazgeçmez" mesajı oldu. Yani insanları ne kadar değiştirmeye çalışırsanız çalışın bazen işe yaramaz bunu farklı bir bakış açısı veya farklı bir hikaye, artık adına ne denirse, ile hatırlamış oldum. Bunu okuduğum şu dönemde de bunu hatırlamaya ihtiyacım vardı, belki bunu okuyanın da ihtiyacı vardır :) uzun lafın kısası okunabilir bir kitap ama beklentilerinizi çok yüksek tutmamanızı tavsiye ederim. Zaten kısa bir şey çok vaktinizi de almaz
Okur Takip Önerileri
325 syf.
·
Puan vermedi
*SPOİLER İÇEREBİLİR, MARTİN EDEN + ALGERNON*
Kitabı çok beğendim, mutlaka okunması gereken kitaplardan biri bence ve gerçekten yazması çok zor olmuş olmalı. Düşük zekalı birinin ağzından yazmış ve bu gerçekten çok emek isteyen bir şeydir eminim ki. Her sayfası ayrı uğraştırıcı.
Ben genel olarak kurgusunu Martin Eden'e benzettim. *Martin Eden Spoileri, okumak istemezseniz bir paragraf geçin*
Onda da bir kişi veya grup etkiliyor, bu etki ile birlikte bir anda her şeyi okumaya anlamaya başlıyor, diğer insanların aslında ne kadar 'cahil' olduklarını fark ediyor ve sonunda çökmeye doğru yol alıyor.
*Martin Eden Spoileri bitti*
çok fazla hatırlamıyorum Martin'i de ama genel kurgu ikisinde de aynı gibi geldi. Biri 1909da yazılmış biri 1959da, belki bir etkilenme olmuştur belki de tamamen tesadüf bir durumdur o dönemin şartlarını o dönem yaşayanlar bilir o yüzden yorum yapmak istemiyorum. Ama gerçekten çok etkileyici bir kitap ve hızla akıp gidiyor. Okumaya gerçekten değer bir kitap.
133 syf.
·
Puan vermedi
*SPOİLER İÇEREBİLİR*
Yine sonu baştan belli olan bir kitap aslında. Kitabın ana kısmına başlamadan önce önsöz gibi olan kısımda iki ana karakterin de öleceği yazılmış. Okurken "ya bu nasıl olabilir" dediğim çok şey oldu. Romeo'nun başkasına aşıkken bir anda Juliet'e aşık olması, sonra sırf onun aşkından onunla evlenip sonra o öldü diye ölmesi, Juliet'in 12 yaşında evlendirilmesi, annesinin "ben senin yaşındayken çocuğum vardı" tarzı söylemleri vs çok absürt geldi. Ama o dönem şartlarında normalmiş demek ki. Okuduğumdan beri de kafiyeli konuşmaya başladım bakireliğin çok abartıldığı bir dönem olduğu apaçık ortada. Genel olarak yazılan sözlere, yaptığım alıntılara baktığımda gerçekten müthiş bir kitap olduğunu düşünüyorum ama kurgusu öyle değil bence günümüz şartlarında. Ama döneminin şartlarını taşıyan bir eser olarak düşünürsek bir anlam kazanabilir. Yanlış bilmiyorsam Cupido Roma mitolojisi karakteri, Zeus vb gibi Yunan mitolojisi karakteri; kitabın içinde bunlar da sık sık geçiyor. Ki zaten Verona'da geçiyor, anormal değil bence o yüzden. Mitolojiden de yararlanmış yani Shakespeare. İşte böyle bir kitaptı Romeo ve Juliet.
