Ah küçük kız ah. Senin için çok üzülüyorum. 10 yıl sonraki durumunu gözümün önüne getiriyorum. İşinden ayrılmışsın, 10 yıl boyunca evde bu adamın çamaşırlarını yıkamış, yemeklerini pişirmiş, çocukları büyütmüşsün. Pek çok kadının dediği gibi "Sana bir erkek evlat verdim" diye kasım kasım kasılmaya çalışmışsın. Dört duvar arasında bu işleri yapıp, yalnızca çocuklarınla konuşarak sen de büyümüşsün. Daha da büyüyeceksin, büyürken bunalacak, sıkılacak, yetersizlik duygularına kapılacak, gerileceksin. Gerile gerile, patlarsan ne âlâ, ama patlamazsan işte böyle gergin kalacaksın. Bu ışıltılı bakışların sönecek. Ama sevdiğin adamın kirli çamaşırlarını yıkamanın gözlerdeki ışıltıyı yaşatamayacağını belki de hiç anlamayacaksın.