Ne olurdu, seninle tatlılaşsaydım; yaşayış zaten acı. Ne olurdu, sen razı olsaydın benden de, herkes kızsaydı bana. Ne olurdu, seninle aram düzgün olsaydı da, bütün alemlerle aram açılsaydı, dünya yıkılıp yansaydı. Sen beni sevdikten sonra malın mülkün
224 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
Yüreğim seni çok sevdi'nin Murat'ı hatırına başlamıştım en başta . Ama okudukça okudum . farklı kişiler farklı hikayeler farklı acılar . Tek bir mekan tek bir eğlence . Tek acı aşk değil bunu da anladığım bir kitap . Okudum ve pişman değilim kim ne derse desin . Bu kitap beni acılarımdan utandıran tek kitap .
Issız Erkekler Korosu
Issız Erkekler KorosuCanan Tan · Altın Kitaplar · 20121,486 okunma
Reklam
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
"Buğulu gözlerini, kapı ile televizyon sehpası arasındaki boşlukta duvara yaslı duran sandığa çevirdi. Uzun ve dalgın bakışlarla sandığı süzdü. Sonra yutkundu. Kırışık ve dar anlının altında iki küçük lamba gibi parıldayan gözlerini tekrar resme kaydırdığında Gülfidan’ı ile bakışları kenetlendi. Konya sokakları kadar soğuk ve donuk iki masum
Şizofrenin Kamburu
Şizofrenin KamburuArifzade · Mola Kitap · 201215 okunma
313 syf.
10/10 puan verdi
umutla bağdaşmaz acı.Bu acı ne denli büyük olursa olsun,yüz arış daha yukardadır umut.öyleyse,rahat bırakın beni araştırıcılarla,kahrolsun ustalıklar,kahrolsun gülünç kancık köpekler,numaracılar,gösteriş meraklıları !umudunu keser,acı çeken ve bizi saran gizemleri teşrih masasına yatıran.kaçınılmaz gerçekleri tartışan şiir daha az güzeldir tartışmayandan.aşırı kararsızlıklar,yararlanılamayan yetenek,zaman yitirme:hiçbir şeyi denetlemek kolay olmayacak artık
Maldoror'un Şarkıları
Maldoror'un ŞarkılarıComte de Lautréamont · Kırmızı Yayınları · 2012566 okunma
“Aşkı tek kişi yaşar, diğeriyse kendini ona adarmış.” “Süveyda, siyah küçük bir noktadır ki insan karşısındaki kişiye gerçekten sevgi duyduğu an kalbine düşer bu kara leke. Kandaki siyah bir pıhtıdır Süveyda; hem maddi hem de uhrevi âlemin tümünü kuşatan bir öz ve insanın varlığının bir hakikatidir. Nasıl ki bir meyve çekirdeği, özünde ağacını barındırıyorsa, şu ‘Nokta-i Süveyda’ adı verilen kara leke de kâinatın özünü barındırır içinde. İnsanlar bilmese de dünya sevgi üzerine kurulmuştur ve bir insan âşık olduğunda kalbine düşen o süveyda, suya damlatılan mürekkep gibi çözülür, yavaş yavaş büyür ve tüm benliğini kaplar. İşte insanın bedenine yayılan o kara lekeye, ‘Kara Sevda’ denir ve bu hastalığa tutulan ruh ve beden, savunmasız hale gelir. Odur ki sevgide azalma olduğunda bu leke küçülür, küçülür ve zamanla iyiden iyiye yok olur. Kara sevda, bu kara lekeden gelir ve Mecnunun körlüğü, kalbini kaplayan o kara süveydadan bilinir. Kalbindeki aşkımdan rengini alan bu siyah güllerin yalnızca bir matem çiçeği oluvermesi, ne acı değil mi? Oysaki senin ellerinden almayı dilediğim bu güllerin aşkımızın nişanesi, mutluluğumuzun mührü olmasını isterdim.”
Onu düşünmekten kendimi alamıyorum, şimdi acının ne olduğunu gerçekten biliyordum. Ayağını bir cam parçasıyla kesmek ve eczanede dikiş attırmak değildi bu. Acı, insanın birlikte ölmesi gereken şeydi. Kollarda, başta en ufak güç bırakmayan, yastıkta kafayı bir yandan öbür yana çevirme cesaretini bile yok eden şeydi.
Sayfa 170
Reklam
Yavaş yavaş güveni azalıyordu. insanın, tek başına olduğu ve hiç kimseyle konuşamadığı zaman bir şeye inanması çok zordur. işte tam da o dönemde, drogo, insanların her zaman birbirlerinden uzakta olduğunu fark etti. birisi acı çektiğinde, acısı sadece kendine ait oluyor, hiç kimse o acıyı biraz olsun dindiremiyordu; bir insan acı çektiğinde diğerlerinin, duydukları sevgi ne denli büyük olursa olsun, bu yüzden acı çekmediklerini ve yaşamdaki yalnızlığı işte bu durumun oluşturduğunu fark etti.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.