"Karanlıklar Efendisi değil, değil mi?" diye bağırdı Pippin,
dehşet içinde bulunduğu yeri unutarak. Denethor acı acı güldü. "Hayır, henüz değil, Efendi Peregrin! O, ancak her şey kazanıldıktan sonra, bana karşı zaferini kutlamak için gelir. O, diğerlerini silah olarak kullanır. Ve bütün büyük hükümdarlar böyle yaparlar, eğer akıllıysalar Efendi Buçukluk. Yoksa neden burada kulemde oturup düşüneyim, gözleyeyim, bekleyeyim ve hatta kendi oğullarımı bile harcayayım? Çünkü ellerim hâlâ iş görüyor." Ayağa kalkıp uzun siyah pelerinini savurarak açtı ve o da ne! pelerinin altında zırhı ve siyahlı, gümüşlü bir kın içinde, kocaman kabzalı uzun bir kılıcın asılmış olduğu kemeri vardı. "Böyle yürüdüm ve böyle uyudum geceleri kaç yıldır," dedi, "yaşla bedenim yumuşayıp ürkekleşmesin diye." "Yine de artık, Baraddûr Hükümdarı'nın en kötü komutanları şimdiden dış surlarınıza dayandı," dedi Gandalf. "Eskilerin Angmar Kralı, Büyücü, Yüzüktayfı, Nazgûl Efendisi, Sauron'un elinde bir dehşet mızrağı, ümitsizliğin gölgesi." "O halde Mithrandir, kendine denk bir düşman bulmuşsun," dedi Denethor. "Bana gelince, ben çoktandır Kara Kule'nin ordularının baş komutanının kim olduğunu biliyordum. Sadece bunu söylemek için mi döndün? Yoksa, kendini aşan biriyle karşılaşmış olabilir misin?"
YAZAR +2
İçten içe biliyorum, hissediyorum, büyük bir yazarım ben ama hiçbir konu, yeteneğime kıyasla yeterince iyi, güçlü ve ilginç gelmiyor bana. Bekliyorum ben de. Beklerken de yalnızlığım ve açlığım yüzünden, zaman zaman da açlığım yüzünden acı çekiyorum elbette ama öyle umuyorum ki, işte tam da bu acı sayesinde yeteneğime yaraşır bir konu bulmamı sağlayacak ruh haline ulaşacağım. Ne yazık ki konu kendini göstermiyor bir türlü ve yalnızlığım gitgide daha da ağır, daha da ezici bir hal alıyor, çevremi sessizlik kaplıyor, boşluk her yere siniyor, evim pek de büyük olmadığı halde.
Sayfa 29 - Can yayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Ölülerin Yolu
Birlikte Kent'e geri döndüler; yine de Aragorn bir süre konaktaki masada sessizce oturdu; diğerleri onun konuşmasını bekledi. "Haydi!" dedi Legolas sonunda. "Konuş da seni rahatlatalım; gölgeyi silk at üzerinden! O kurşuni renkli sabah buraya geldiğimizden beri neler oldu?" "Benim için Borukent savaşından biraz daha
Ben sana değil Kalbine değil Bize hiç değil Ben bana gelebilme ihtimaline aşık oldum Meğer hicran aşktan daha değerliymiş Seninle anladım Hem seni uzaktan sevdiğimde beni kırmıyorsun, beni üzmüyorsun Seninle her kavgamızda erken uyumuyorum artık Biliyor musun seninleyken mezenin yanına rakı alırdım Şimdi mezenin yanına anılarımızı alıyorum. Yani nereden bakarsan bak Sensizlik dahada fazla anlam kazanıyor. Artık tecrübe kazanmak istemiyorum Bende cahil, bende saf, bende dünyadan bi-haber olmak istiyorum. Ne kadar zor kimileri için güneş yeni bir umutken Benim için Her doğan gün acı Doğan gün kasvet Her güneş yeni bir dert Sabahları uyutun beni Uyandırın her gece herkes uyuduğunda.
Her gelen dert, bir öncekini unutturuyor, her acı diğerini bastırıyordu. İnsanın acılara ne kadar dayanıklı olduğunu başka zaman anlatsalar inanmazdım.
Hem zamanı hemde kendimizi öldürdük ne acı .
Reklam
Sızı
beni eski bir zamandan kanayan bir yaradan yontmuş olmalı yaradan acı sızıyor,acı sızıyor,acı kaburgalarımdan çatlaklarından geceyi annem belledim ağrılı zamanlarımda sarıp sarmalayan
256 syf.
10/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Waris, kitabımızın kahramanı. Çok yoksul bir ailede doğuyor, bunun yanı sıra doğduğu coğrafyada da kız çocukları hep daha fazla acı çekiyor... Bu yüzden yenik başlıyor hayata, cinsi kadın olduğu için. Yine ve yine coğrafya kaderdir cümlesinin acı gerçeklerini okuyoruz. Biz okumaktan duymaktan sıkılmışken hala birilerinin bu gerçekleri yaşıyor
Çöl Çiçeği
Çöl ÇiçeğiWaris Dirie · Bilge Kültür Sanat Yayınları · 20143,012 okunma
Anlayabilmek için en kötüsünün başa gelmesini beklemek ne acı. Neden mutluluğu, ancak çekip giderken çıkardığı sesle tanıyabiliyoruz?
Sayfa 90 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.