Bir dakika sonra ayrılmışlardı. Feride, uzun susuzluktan sonra berrak bir dereden kana kana su içen bir kuş gibi canlanıyor, ayağını yere vurup yüzünü göstermemek için bir yandan bir yana çevirerek:
-Ne ayıp, yarabbi, ne ayıp! Sen sebep oldun vallahi, sen sebep oldun, diye hırçınlaşıyordu.
Yanlarındaki ağacın dalında bir çalıkuşu ötüyordu.
-SON-