Bu arada Kuvâyı Milliye propagandacıları Akşehir'den Ali Emmi'nin seçilmesini istiyorlardı. Bu düşünce kendisine açıldığı gün Ali Emmi önce şaşırdı, sonra da üzüldü. Bunu açıkça söylemeden yapamadı. "Kusura bakma Binbaşım ya, olacak iş değel bu. Bula bula beni mi buldunuz?" Binbaşı biraz sertçe: "Ne demek bula bula seni bulmak Ali Emmi?" dediyse de Ali Emmi aldırmadan cevap verdi: "Ne demek olacak hay herif? Ben bi garip ümmüyüm; Topal Salim'in kahvede bilem iki lafı biraraya getiremem. Varıp da koca Meclis'te mi konuşacan? Hem de harp darp üzerine, devlet millet üzerine ha?.. Neredeyse, zevklenecek adam mı bulamadın deyecem.. üstelik bi de yaş yetmiş iş bitmiş!.." Binbaşı bıyıklarını dişleyip duruyor, ne diyeceğini bilemiyordu. Mırıldandı: "Amma Ali Emmi senin bunca emeğin geçti bu işe. Bu kadar çalıştın, bir sürü tehlikeyi göze aldın." Binbaşı, Ali Emmi'nin gözündeki bütün ciddiyetini kaybetmişti. "Kak ülen sen de.. Çolak Salih benden çok çalıştı. Maksadınız mükafat dağıtmaksa ona gidin, benden önce. Yoksa siz her dediğinize eyvallah deyip susacak adam mı ararsınız? Muradınız buysa da yanlış kapı çaldın oğul. Hem sen bana de bakayım; neye Reis Bey'e başvurmazsınız?"
Sayfa 287Kitabı okudu
Görmemişim böyle dağın karını, Ben ne bilem kara sevdan adını, Tutulur dil gönül şaşar yanarsın, Eloğludur alıverir aklını, Düşe kalka sevdalanır kanarsın.
Reklam
en az benim kadar mücadele etmeyi bilem birine ihtiyacım var ayakta kalmanın fazla ağır geldiği günlerde ayaklarımı kucağında tutmaya razı birine daha ben bile ne istediğimi bilmezken tam da ihtiyacım olanı veren biri konuşmasam bile beni anlayan istediğim bu işte -ihtiyacım olan sevgi
Aykırılık
Bir yazarın kendi kişilerinin oyuncağı olmasına çok sık rastlanıyor… — Belki bu novela ya ne olursa olsun, başıma gelen her şeyi koyduğumu düşünüyorum — Demek ki, sonunda novela olmayacak. — Hayir, olacak... nivola olacak... nivola — Nivola da ne? — Antonio Machado'nun ozan kardeşi Manuel Machado’yu Don Eduardo Benot’a götürdüğünü duydum; aleksandren ya da ne bilem ben, aykırı ölçüde bir soneyi okumak için ve okumuş: "Bu bir sone degil ki!." demis Don Eduardo." Hayır” diye yanıtlamiş Machado, "sone değil… sonite" Benimki de novela olmayacak, ama... ne demiştim?.. navilo... nebulo, hayır, hayır, nivola olacak, evet, evet nivola! Böylece türünün kurallarin çiğnediğimi hiç kimse söyleyemeyecek... Türü ben bulmuş oluyorum, bir türü bulmak, ona yeni bir ad takmaktan baska şey değildir ve kuralları istediğim gibi koyuyorum. Ve bolcana karşılıklı konuşma!
Sayfa 106Kitabı okudu
Siz gorkman la, benim arkamda otuzbin gişi var. Sen n'abar la Bekir Ağbi! diye Ercüment fırladı ortaya. Sanki emrindeki ordusuymuş gibi sözünü ettiği Çarşamba'nın nüfusuydu. Ercüment Çarşamba'lıydı. Aha şordan bi otobosa atlarım. Bu gece giderim ben Çarşambi! Bizim Ulusoy'lar cetden bilem fızlı gidii.. Ne gada silâh lâzımsa alur gelürüm...
Sayfa 90 - Orta Oyuncuları Yayınları
“…Birileri size demiryolunun kötü bir şey olduğunu söylemiş. Bu bir yalan. Oraya buraya, şuna buna bir parça zararı dokunabilir belki — tıpkı gökteki güneşin de yaptığı gibi. Ama demiryolu aslında iyi bir şey.” “He, ya! Zengin adamların para gazanması içun eyi”… “Çocukluğumdan belli neler neler gördüm ben — savaşı, barışı, su kanellerini…— hepisini gördüm; fakir fukara içun heç bi şey değeşmedi. Kanellerin onnara ne faidesi oldu kim? Fakirlere ne yeğcek et getirdi, ne domuz bastırması ne de bi yana goymaya yetcek gadar ücüret. Aç durup az bi para artırmadılarsa, vay hallarına. Benim gençlimden berrim fakir fukeranın geçimi daha bilem zorlaştı. Demiryolundan sora da böğle olcak. Yoksullar daha da biter olcaklar. Amma, o adamlara bulaşmak aptallık; burdaki çocuklara da böğle didim. Bu dünya, böyük adamların dünyası. Amma, sen de böyükleri tutuyon, Garth Efendi, onları tutuyon, yaa.”
Sayfa 640 - Yapı Kredi Yayınları, 4.Baskı, Kasım 2022
Reklam
25 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.