Romanbilim.. Mustafa Özel iki yüz doksan altı sayfada bu bilimi açıyor bize. Girizgah şu şekilde: Roman gerçeklerle dolu hakikatsiz hikaye.
* “Roman hem yaşanan hem de müstakbel gerçekliğe ayna tutuyor.”
Sonra sırayla yirmi beş yazar, şair takımının kapısını çalıyor. Kitapları öyle güzel iktisatla bağlıyor ki daha önce bu gözle nasıl görememişim diyorsunuz. Açtığınız pencereler için bin teşekkür !
Benim için en nefis şeylerden biri kitaptaki vurucu tespitlerdi. Örneğin: “ Şeytana uyup yasak meyveyi tattığımız günden beri kıtlık paradigması ile yaşamaya mahkumuz. Yani Allah bize ne kadar nimet bahşederse etsin, gözümüz doymaz! İktisat ilmi bu gözü doymazlığın teknik analizidir.” Bir de yazarlardan yapılan müthiş alıntılar. Tolstoy ne demiş örneğin: “Benim öykünün kahramanı hakikattir, ruhumun bütün gücüyle sevdiğim ve olanca güzelliğiyle canlandırmaya çalıştığım hakikat... Hep en güzeldi o, her zamanda en güzel olarak kalacak.”
Romanları daha önce görmediğimiz bir gözle yeniden okuduğumuzu söylemiştim. Bu zaten çok değerli. Bölüm bölüm ayırması heyecanı diri tutuyor, ayrıca kitap baskısı çok kaliteli.
Ve son: Güzellik tesadüfe gelmiyor hiç:)
Başlık, bir şiir * Faust