Hiç şüphesiz ki... +6
" Bunun yanında, dünyada Kâinatın Efendisini kendilerine her hususta mutlak imam ve rehber kabul edip, sünneti seniyyesine îttiba etmekten şeref duyan gerçek mü'minlere, ebedî âlemde ne büyük ikram ve İlâhî ihsanların hazırlanmış olduğu düşünülsün! "
E - PUB NESİL YAYINLARIKitabı okuyor
Faramir ve Eowyn nin Aşkı
Bunun üzerine Faramir gelerek kızı aradı ve bir kez daha birlikte surlarda durdular; şöyle dedi Faramir: "Eowyn neden buralarda oyalanıyorsunuz da Cair Andros'un gerisindeki, ağabeyinizin sizi beklediği Cormallen'e gidip neşelenmiyorsunuz?" Kız ise şöyle dedi: "Bilmiyor musunuz?" Fakat o şöyle cevapladı: "Bunun
Reklam
Ve athelas'ın kokusu, bir mey va bahçesinin veya üzeri anlarla dolu güneş altındaki bir fundalığın kokusu gibi odaya yayılınca, Merry aniden uyanarak şöyle dedi: "Kamım acıktı. Saat kaç?" "Yemek vaktini geçti artık," dedi Pippin; "gerçi sanınm sana bir şeyler getirebilirim, eğer bana izin verirlerse." "Elbette verirler," dedi Gandalf. "Sırf yiyecek değil, adının şeref listesinde olduğu Minas Tirith'te bulunan Rohan'h bu Süvari'nin istediği her şeyi getirebilirsin hem de." "Âlâ!" dedi Merry. "O halde önce yemek istiyorum, ondan sonra da pipo." Birden yüzü bulutlandı. "Hayır, pipo istemiyorum. Bir daha pipo içebileceğimi hiç zannetmiyorum." "Nedenmiş?" dedi Pippin. "Şey," diye cevap verdi Merry yavaş yavaş. "O öldü. Bana onu hatırlattı. Benimle pipoluk otlar konusunda konuşamadığı için çok üzgün olduğunu söyledi. Hemen hemen söylediği son sözler bunlardı. Bir daha onu, atını Isengard'a sürdüğü o günü ve ne kadar kibar biri olduğunu düşünmeden pipo içemem Pippin." "O halde hem piponu iç, hem onu düşün!" dedi Aragorn. "Çünkü oçok iyi yürekliydi, büyük bir kraldı ve sözünü tutuyordu; son güzel sabahını görmek için gölgelerden çıkmıştı. Ona hizmetin kısa sürmüş olsa bile ömrünün sonuna kadar memnuniyetle ve şerefle hatırlayacağın bir anı olacak."
İbn-i Kayyım el-Cevziyye der ki: "Allah'ın yasaklarının çiğnendiğini ve sınırlarının aşıldığını gören kimsede hangi din ve ne hayır vardır? Allah'ın hududu zayi edilmiş, dini terk edilmiş, Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in sünneti terk edilmiş, fakat o soğuk kalpli, suskun dilli bir şeytan gibi sessiz! Batılı konuşan dilli şeytan olduğu gibi batıla ses çıkarmayan da dilsiz şeytandır. Bu kişi dini hususunda belaya maruz kalmıştır yiyecekleri içecekleri önlerinde kendi riyasetlerinde herhangi bir dertleri yoksa din hususunda ortaya çıkan herhangi bir musibet onları ilgilendirmez. Onların en hayırlıları bu gibi durumlarda üzülüyor gibi yapan ve dilini çıkaran kişilerdir. Fakat bunların kendi şan, şeref ve malları ile alakalı herhangi bir müdahale olsa var gücüyle çalışır, elinden geleni ardına koymaz, inkâr etmenin üç mertebesi olan el, dil ve kalbiyle yapacağını yapar, işte bunlar Allah'ın gözünden düşmüş insanlardır. Allah onlardan nefret etmiş, dünyada en büyük belaya maruz kalmışlardır. Onlar bu belada iken neye uğradıklarının farkında değiller, kalpleri ölmüş hayatı terk etmiştir. Çünkü yaşayan bir kalbin öfkesi Allah ve Rasûlü içindir (dünyalık nedenlerden dolayı öfkelenmez) dine tam olarak yardım etmeye çalışır."
"Hm, lakin müşahede ettiğim kadarıyla sizler aceleci bir ahalidensiniz, dedi Ağaçsakal. "Bana olan itimadınızdan dolayı şeref duydum; lakin hemen her şeyi söylemeniz de doğru olmaz. Bilirsiniz ent vardır, ent vardır; ya da ent vardır ve entlere benzeyen ama ent olmayanlar vardır da diyebilirsiniz. Eğer müsaade buyurursanız size Merry ve
Efendimiz'in (sas) en çok sevdiği isim Abdullah idi. Ne zaman hoşlanmadığı bir ismi değiştirmek istese, ne zaman bir çocuğa yeni bir isim koymak istese hep "Abdullah olsun" derdi. Çünkü Abdullah, Allah'ın kulu demekti. Bir insan için en büyük şeref ve onur zaten Allah'a (cc) kul olmak değil mi?
Sayfa 62
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.