Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kurşun Kalem part 2
Çocuk kaleme merakla baktı ama özel bir şey göremedi. "İyi ama bu kalem benim hayatımda gördüğüm diğer kalemlerden hiç de farklı değil ki!" "Bu, tamamen nesnelere nasıl baktığınla ilgilidir evlat. Bu kalemin beş önemli özelliği var ve sen de bu özellikleri kendinde benimseyebilirsen hep dünyayla barışık bir insan olursun. "Birinci özellik: Harika şeyler yapabilirsin ama attığın adımları yönlendiren bir el olduğunu asla unutma. "İkinci özellik: Zaman zaman her ne yazıyorsam durmam ve kalemimin ucunu açmam gerekir. Bu kaleme biraz acı çektirse de sonuçta daha sivri olmasını sağlar. Bu yüzden bazı acılara göğüs germeyi öğrenmelisin. Bu acılar seni daha iyi bir insan yapar." "Üçüncü özellik: Kurşun kalem, yanlış bir şey yazdığında bunu bir silgiyle silmene her zaman olanak tanır. Yaptığınız bir şeyi sonradan düzeltmenin kötü bir şey olmadığını anlamalısın. Aksine bu bizi adalet yolunda tutmaya yarayan en önemli şeylerden birisidir." "Dördüncü özellik: Kurşun kalemin en önemli kısmı, kalemin yapıldığı ahşabı ya da dışarı yansıyan şekli değil, içerisinde yer alan kurşunudur. O yüzden her zaman kendi içine bakmalı, en çok onu korumalısın." "Beşinci ve son özelliği ise: Her zaman bir iz bırakmasıdır. Aynı şekilde sen de hayatta yaptığın her şeyin bir iz bırakacağını bilmeli ve her hareketinin farkında olmalısın."
Okuyorum yayınları
Sona Doğru 10 Aralık 1975 Çarşamba, Ankara. Sabahın sekizi. Küçük Esat'ta Refet Körüklü Bey'in evinin önünde bir araba bekliyor. Arabanın aynası arızalı. Muzaffer Eriş, vidayı sıkıştırıp aynayı onarmaya çalışıyor. Ayna birden fırlıyor, düşüyor ve paramparça oluyor. Ayna kırılmıştır. Bu bir felaket habercisidir. Aynı saatlerde İstanbul.
Reklam
Halil Cibran'dan kısa bir hikaye: "Bir istiridye, yanındaki başka bir istiridyeye, 'Çok acı çekiyorum, içimde dayanılmaz bir ağrı var , tahammül edemiyorum' demiş. Öbürü halinden mem­nun ve umursamaz bir şekilde şu cevabı vermiş: 'Denizlere şü­kürler olsun, ne ağrım ne sızım var , hem içim hem dışım o kadar sağlıklı ki!' O sırada yanlarından geçen ve bu konuşmayı kulak misafiri olan yengeç umarsız istiridyeye dönerek şunu söylemiş, 'Dostunun ağrısı taşıdığı muhteşem inci sebebiyledir. "
Bakarsın, görünüşte dehşetli bir adamdır; bir de hakkında anlatılanları duyunca yanından kaçarsın. İlk zamanlarda bir içgüdüyle onlardan uzaklaşmaya çalışırdım. Sonraları en korkunç katiller konusunda bile düşüncelerim oldukça değişti. Katil olmadığı halde, altı cana kıymış bir caniden daha korkunç insanlar gördüm. Öyle cinayetler vardır ki, başta
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
“Ah, ne yapacağım, ne olacak benim kaderim? Çok ağır geliyor benim böyle bir bilinmezlikte olmam, bir geleceğimin olmaması, başıma ne geleceğini tahmin edememek. Geriye bakmak da korkutucu. Orada hep acı var, bir hatırayla bile kalbim iki parçaya ayrılıyor. Beni mahveden kötü insanlar yüzünden sonsuza dek ağlayacağım!”
Can yayınlarıKitabı okuyor
Hissiyat
Wie viel ist aufzuleiden!(Halledilecek ne çok acı var!). Rilke, acıyı halletmekten başkalarının işleri halletmekten bahsettiği gibi bahsetmişti. Bizim de halletmemiz gereken çok acı vardı.
Sayfa 89
Reklam
Kalender’de Bir Gece - Μια νυξ στο Καλεντέρι[*]
Sıcak dalgasının evde durmayı olanaksızlaştırdığı kavurucu ağustos gecelerinden birinde, temiz hava almak ve açık bulursam Andoni'nin kahvesinde bir kahve içmek için Kalender'e gitmeye karar verdim. Kalender, Boğaziçi'nin en güzel iki köyü olan -nedendir bilmem, çok beğenilen Büyükdere ya da bizim bildiğimiz adıyla Vathyrriaks bana
Acı ve akademik başarılarla dolu bir hayat hikayesi.
Ben yalnızım. Babam hep çatık kaşlı, annem hep mızmız. Kasabanın çocukları hep korkunç. Bol bol dayak yiyor, hep hakarete uğruyorum. Şikayet edeceğim kimse yok. Mektep bahçesinde çocuklar oynuyor... Ben yine yalnızım ve yabancıyım, yabancı yani düşman.Dilim başka ve gözlüklerim var... Kendimden utanıyorum. .(Yazmayı okumayı araştırmayı bu kadar çok seven birisi için 38 yaşında gözlerini kaybetmesi ne hazin acı.)
İşlenen suçtan pişmanlık duymak yerine tam anlamıyla tatmin olunmalıdır; o halde, sonuçlara karşın acı duymanın ne anlamı var? Böyle bir durumda, kötülükten duyulan pişmanlık kötülük yapılan kişiyi, yapan kişinin kendinden çok sevdiğini gösterir ve böyle bir şey olamayacağı için çekilen acıların anlamsızlığı, ne kadar aptalca olduğu açıkça ortaya çıkmaktadır, tam tersine kişi kendine duyduğu sevgiden dolayı yaptığı kötülüğün tadına varmalı, zevk almalıdır. Bu nedenle de dünyada pişmanlığın özürü yoktur.
Reklam
Yaşadığımız acıların büyük bir kısmının bir ayrılıktan kaynaklandığını düşünüyorum. Bir eşyadan, sevdiğimiz bir mekandan, canlıdan, insanlar ya da durumdan ayrıldığı zaman çok fazla acı çekiyoruz. Ayrılıkların herhangi bir türü bize acı çektiriyor. Bu da sanırım egomuzun sonsuzluğa olan arzusundan; bir şeye bağlandığımızda onunla ilişkimizin sonsuza kadar sürmesini arzuluyoruz. arzulanan şeylerin de gerçek olacağına dair bilinçsiz bir inanış var içimizde. Fakat ne yazık ki her şeyin bir sonu var. Bu da insanın olgunlaşma yolunda kabullenmesi gereken şeylerden biri.
"Ne var ki, ağzından acı ve hüzünlü bir ses çıktı, buna çok şaşırdı. O hüznün, yüzüne yapışıp kaldığını duyumsuyordu."
Orkun'un Yayın Macerası ve Sonu: Orkun'da hiç aksamayan iki köşe vardı: "Orkun'dan Sesler" ve "Türkiye'nin Köy ve Kasabaları". Bunlardan birincisinde haftanın bazı haberleri çok defa mizahi bir üslupla ele alınıyor ve ayrıca 1944'e ait güldürücü hatıralara yer veriliyordu. Diğerinde çeşitli şehir,
Mektubunda bana çok dokunan bir cümle var. “Keşke her şeyden uzak olabilseydim” diyorsun. “Çünkü her şeye sebep olan benim ve herke­se yalnızca acı veriyorum. Tüm bu mutsuzlukları kendi başıma da, çevremdekilerin başına da yalnızca ben getirdim.” Bu sözlerin bana çok çarpıcı gel­di, çünkü aynı duyguları, ama tamı tamına aynı, ne bir dirhem eksik, ne bir dirhem fazla, ben de duyuyorum ve vicdan azabı çekiyorum.
Ah, ne yapacağım, ne olacak benim kaderim? Çok ağır geliyor benim böyle bir bilinmezlikte olmam, bir geleceğimin olmaması, başıma ne geleceğini tahmin edememek. Geriye bakmak da korkutucu. Orada hep acı var, bir hatırayla bile kalbim iki parçaya ayrılıyor. Beni mahveden kötü insanlar yüzünden sonsuza dek ağlayacağım!
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.