Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
288 syf.
·
Puan vermedi
Uzun zamandır, hiçbir kitap hakkında inceleme yazmamıştım. Gerçi bu hesabı sadece kendim için yaratmıştım en başında. Şimdi de bu incelemeyi gelecekte bunu yeniden okuyacak kendim için yazıyorum. Burası benim haritam, kendimi kaybettiğimde dolaşıp, kendimi kendime gösterdiğim bir yer. Bu zamana kadar başucu kitabım olacak bir kitap bulmamıştım.
Bhagavad Gita
Bhagavad GitaKolektif · Yol Yayınları · 2016300 okunma
. Dilimize dolanan ama idrakini bir türlü kavrayamadığımız şu sözler yok mu ‘dünya fâni’, ‘dünya yalan’. Bunu biliyoruz. Ölüm var! (Muhakkak) Oyalanıyoruz hâlâ yalanların, aldatmaların, haramların, do-yumsuzlukların çevresinde. Bir heves uğruna heba olan ömür gerçeği... Ne çok şey biliyoruzdur aslında. Nesil bilginin yağmur olup yağdığı aşikâr bir dönem. Üstü sulak arazi gibi görünüp içten kuruyan çölleşen toprak gibi. Islanmayı bile bilmiyoruz. Rahmeti dışında değil, içinde yağmura açmalısın ki yüreğinin uyduğunu dil kelam etsin. Yoksa dilin yalanından yürek kararmasın. Ne çok sevmeler sevilmeler... Yüreğine değmeden uçuşan aşk sözcükleri... Kelamların da hakkını verebilmek gerek. Yüreğine Allah dokunsun ki, O’nun rahmeti tecelli olsun ki, sözün öze karışsın. Gözler manada eksik kalınca, söylenenler kuru harf yığınları aslında... Örneklerin en güzeli Efendimiz (s.a.v.).
Reklam
Çok fazla beklentim yok hiç kimseden ! Yalan söylemeyin kuyumu kazmayin yada yüzüme gülüp de arkamdan da dünyanın en kötü insaniymisim gibi konuşmayın içiniz disiniz bir diliniz kalbiniz aynı olsun ! Beni sevmek zorunda değilsiniz ama sever gibi görünüp çelme takmak için Fırsat kollamanin da pek insancıl bir şey olmadığını öğrenmelisiniz anlaştık mı ? Hem sizden ne beklentim olabilir at ile deve mi ? Sesli güldüm :D hadi canım hadi güldürmeyin beni
Ne çok suçlanır insan sevdikleri için fedakârlık edince. Değmez diyorlar hep. Ne tuhaf, bu çağda her şey hesap kitap. Ezra Pound, "İki küçük çocuktuk, sevgiden gayrısını bilmeyen." Sevdiklerinize sımsıkı sarılın sevgili arkadaşlar. Çocuk olalım, aptal olalım, deli olalım neyse ne. Sevmek, böyle bir şey değil midir? Var olun.
Birden düşümde koltuğa oturmuş durumda tabancayı elime aldığımı ve kalbime, başıma değil kalbime dayadığımı gördüm; oysa önceden kesinlikle tam şakağıma ateş etmeyi düşünmüştüm. Göğsüme tabancayı dayadıktan sonra bir iki saniye bekledim; mum, masa karşımdaki duvar birden hareket etmeye, dalgalanmaya başladı Hemen tetiğe dokundum. Bazen düşünüzde
Sayfa 777 - 778, 779, 780, 781, 782 Yapı Kredi Yayınları
Yazdıklarımı yapay zekayla şarkıya çeviriyorum
instagram.com/stories/dipnott... Sözler İsmini sorsaydım keşke Öyle güzel... Burada duralım Merham. Hazır önüme bir keşke daha gelmişken. Şu keşke mevzusu... Bir gün bir keşke gibi olursam Ulaşılmaz, faydasız aynı zamanda ölümsüz bir duygu gibi. Yani her şey sona erdiğinde. Hayat
Reklam
Ne zaman bir eğlenceye versem kendimi, düğüm kendisini hatırlattı yine boğazımda. O Hep bir sarhoşluk, hep bir uykuda olma hâli insanlar boş zamanlarında ‘inanç var mıdır’ı tartışırken, ben sadece inanıyordum... Birkaç insanın işine yaramak için daha çok çalıştım bu yıl. Yedi milyon evin olduğu ülkemde, acaba bir evim olur mu’ hayalleriyle yetmiş sene geçiren insanlarla takıldım
"Zaten ben hiçbir şeyin gerçeğine varamadım şimdiye kadar. Yargılarımı sözlere değil, davranışlara göre ayarlamalıydım. İşte ne güzel koku ve ışık saçıyordu bana. Onu yüzüstü bırakmam yakışık alır mıydı? Suçsuz, zavallı hesaplarının ardındaki inceliği kestirmeliydim. Çiçekler öyle değişkendir ki! Ama ben çiçeğimi gereğince sevmek için çok küçüktüm o sıralar."
Özdemir Asaf'in dedigi gibi... "Ne zaman imkansızı seversen, işte o zaman gerçek seversin." Sevginin belki de gerçek anlamı imkansızlıktır. Bu anlamı bile bile yola çıkmalı insan.Çünkü birine kavuşmak umuduyla yalnızca sevilmez. Ona dair bütün imkansızlığı da beraberinde göze alıp öyle sevebilmeli insan.Hem sevginin yarasi olmuş olmasaydı, manası hiç bu kadar derin olur muydu?Leyla'lar, Asli'lar, Kerem'ler, Menun'lar ve daha örnek sayabileceğim onlarca insan olmuş olmasa, aşkın bu denli büyük ve uğrunda bir çok şeyi göze alabilecek kadar cesur olduğunu belki de hiç bir zaman idrak edemeyecektik.Zira sevgi, cesur olmayı gerektirir. Dahası çaba...Ama bazen de ne kadar çabalarsan çabala olmuyor. Sonra mı?İmkansızlığı sevmeyi öğreniyorsun.Kalbinde derin bir yara ile yaşamayı...
Ne demiş Özdemir Asaf; Ve Bazen Hayattır Sevmek Birini Çok Uzaktayken Bile Yüreğinde Taşiyabilmek.🍂
Reklam
Bu not aileme
Ben öldükten sonra ağlamayın. Yaşarken sevmediniz ,gözyaşlarınıza ihtiyacım yok.Ama siz benden önce hayata veda edersiniz ben ağlarım,çünkü karşılıksız seviyorum Belkide sevmek için uğraştınız , suçlamıyorum sizi. Ama hayatıma hiç iyi izler bırakmadınız. En son ne zaman sarıldık hatırlamıyorum bile. Aramızda hiç güçlü bir Sevgi olmadı Sadece zorunlu olarak baktınız. Çünkü zaten hayatta size hiç iyi davranmamişti. Bu hayat adil olsaydı zaten bende herkes gibi sadece aşk acısı çekerdim Ama aşk bunlar yanında zavallı gibi kalır. Öyle biride yok zaten. Ama anne yinede güçlüydün onca söz hakaret yine ayakta kaldıın. Kendimi de seviyorum, güçlüyüm. İyi dayandım. Dünya adaletsiz ne yapsak boş Ölmeden önce ateist olup çıkmaktan korkuyorum.Her şey çok saçma düzen filan yok.
Aşk sahip olmak, dışında kalması gerekeni kendine ait kılmak ister, sevilen varlık kendisinin bir parçası haline gelsin, ama o olmasın diye. Sevmek, kendini vermektir. İnsan ne kadar çok verirse, aşk da o kadar büyük olur.
Sayfa 605 - Can Yayınları/37. Baskı/2022Kitabı okudu
Teknik ileriliğe karşı koymalarının sebebi neydi? Din elden gidiyor, diye tutturmuşlardı. Onların çabası ne dindi, ne bir şeydi. Onların çabası, teknik girince düzenin sarsılması, bu yüzden de ekonomik durumlarının sarsılmasıydı. Düzenlerinin yıkılıp yerine yeni bir düzenin kurulması, millet çoğunluğunun yeni düzenden daha çok yararlanması… Korkuları buydu. Dünyaları, düzenleri bozulmasın diye ellerinden ne gelirse yapıyorlardı.
Bu dünya böyle olmasa, böyle kara, böyle karanlık olmasa, ben sevinçten taşar coşardım. Yaradılışım karanlıktan çok aydınlığa, acıdan çok sevince… Ne çare, ne çare ki sevinmek gelmiyor elimden.
Gönül yorgunluğu ne, biliyor musun? Gökte yıldızın kalmıyor. Gölgen bir yere sığmıyor. İçindeki şarkı içinde boğuluyor. Penceren sokağa bakmıyor. Bütün sevgi sözleri kalbinde cezaya dönüyor. Kirpiklerin hiçbir güzellikle halkalanmıyor. Baktığın bütün sular yer altına çekiliyor. Sevmek korkusu ayrılıktan çok önce acı veriyor. Dünyanın bütün cenazeleri evinin önünden kalkıyor. Her gün bir arkadaşın büyüdüğünüz zamanlarda kayboluyor. Girdiğin çıktığın bütün kapıların önünde yabancı, ardından yalnız olup kalıyorsun. Ne, biliyor musun gönül yorgunluğu? Kendinden soğuyorsun. Sözünden soğuyorsun. Geçmişinden soğuyorsun. İnandıklarından soğuyorsun. Baktığın yüzlerden soğuyorsun. İçine bile bakmıyorsun artık. Dünya, inandığın o yitik cennet değil.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.