160 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Herkese merhaba Bugün sizlere bir solukta okunacak harika bir kitaptan bahsetmeye geldim. Hayalet Nota yazarın kalemi ile tanışma kitabım oldu ve zaten bilim kurgu okumayı da çok sevdiğim için kitap ile aramda hemen bir bağ kuruldu özellikle birkaç sayfada sonra kitap su gibi aktı resmen ve ben sanki Devrim ile karşılıklı sohbet ediyormuşum gibi
Hayalet Nota
Hayalet NotaEda Şahin · İthaki Yayınları · 202274 okunma
Yaşar Kemal
Sık sık karşılaştığımız bir ileti vardır. Hangi yazarla sohbet etmek istersiniz? Benim ya Ali Şeriati’dir ya da Yaşar Kemal. Bugün Yaşar Kemal’i anımsıyorum, dün de anımsadım, diğer günlerde... Bazen müziklerde buluyorum sevdiğim insanları. Yazarları sevdiklerimden daha çok tanıdığımı da anımsıyorum sık sık. Altını çizecek cümlelerle yaralarını bizlere açan onlar değil mi? Tanıyorum birçoğunu. Neyi neden yazmış, dönemi neler vermiş de bunu hissetmiş diyorum. Yaşar Kemal için bunu dememe gerek kalmıyor. Toprağa; teri, kanı, canı karışmış insanımızı, bizi anlatıyor. Ve sesini de biliyorum, şükür ki yaşarken sık sık anımsanmış... Vefa yoktur bu dünya ama hatıra kalemle güçlüdür. Ne yazsam eksik kalacak duyusuna baskın geliyor anımsanacak birkaç kelam kalsın hissi. Bu dünyadan bir Yaşar Kemal geçti... iyi ki geçti. Bana Yaşar Kemal romanlarını anımsatan bir fon ve çok sevdiğim bir alıntısıyla... "Dünyanın en iyi davranışı, en kutsal güzelliği, insanın insana cömert bir sevgiyle yaklaşımıdır. Dünyada her iyilik unutulur, unutulmaz ya unutulur diyelim, hiçbir zaman, hiçbir insanın unutamayacağı bir güzellik var, o da bir insanın bir insandan gördüğü yürekten bir sevgidir." Yaşar Kemal - Karıncanın Su İçtiği youtu.be/hEug4zthmBM?si=...
Reklam
Diyelim hapishaneye düşseydiniz, öteki mahpuslar acaba ne derler diye üzülür müydünüz?
Sayfa 21 - Everest AçıkhavaKitabı okudu
"Diyelim sizi yapılacak hiçbir şeyiniz olmaksızın kırk yıllığına yeraltında bir hücreye koydum ve kırk yıl sonra haliniz ne oldu diye bakmaya geldim. Bir insan kırk yıl yapacak hiçbir şeyi olmadan durabilir mi?"
Bağımlılık üzerine'
"Bir gün yolculuk sırasında Diyojen'in kölesi Manes kaçmış. Ortalık karışmış. İnsanlar, derhal kaçak kölesinin peşine düşmesini tavsiye etmiş. Diyojen demiş ki: "Manes, Diyojen olmadan yaşayabilir ancak Diyojen, kölesi Manes olmadan devam edemeyeceksen bunda bir gariplik var". Öyle ya, eğer kölesi olmadan yaşamayacaksa belli ki Diyojen Manes'e bağımlıdır, kölesi ona değil. Bu olayın Diyojen'in büyük bir şok yaşamasına yol açtığı, başkalarının "asla bırakamam" dediği mal-mülk ve lüks olan her şeyi bırakmasını sağladığı anlatılır. Bu çağda bizim Manes'imiz kim ya da ne? Mesela cep telefonu olabilir mi? Onsuz yaşamak nasıl bir şey olur? Biz mi telefonun kölesiyiz yoksa telefon mu bizim? Diyelim ki telefonumuz yani Manes'imiz kayboldu. Neyse travma yaşatmayayım; bir an gözden kayboldu. Ne hissedersiniz? Diğer yandan giyeceği markalı olmadığında kendini eksik sayanlar, alışveriş yaptığında kendini tamamlanmış hissedenler var bir de. Sadece geçinebilmek için bile çok çalışmak zorunda olduğumuz bu çağda tüketimin kölesiysek efendimiz kim? Uzatmayayım ama biraz düşünmekte yarar var." |
Ziya Selçuk
Ziya Selçuk
--- Kinik felsefeye göre insan az tüketerek yoksullaşmaz, aksine az tüketerek varsıllaşır. Bunu ancak bir erdeme çevirerek alışkanlık haline getirdiğimizde özgürleşebiliriz. Diyojen’in yaşam felsefesinin temelinde her koşulda “özgür olma” fikri yatar. Başkasına olan bağımlılık, köleleşmeye giden yolun başlangıcıdır. Hatta ona göre, köle olmadan yapamayan köle sahipleri de bir tür bağımlılık içine girdikleri için köle veya köle ruhludurlar.
ama biliyorum, pis bir yağmur başlıyor, şemsiyem yok yanımda, yağmurda yürümekten nefret ederken, yürümekte ısrarlıyım gene de isterseniz, kederdeki bütünlük, diyelim buna ne kadar ıslansam, o kadar çıkacağım sanki bir zamanlar çok daha bütün olduğumu sandığım o yıkanmış zamanlara...
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.