Temel Davranış Refleksi O halde çok iyi bilinmelidir ki, çocukların mahremiyet eğitimi tek başına nasihat ile veya korkutmalarla olabilecek bir şey asla değildir. Çocukların kendi bedenlerine yönelecek tehlikelerden kurtulabilmesi için verilecek olan asıl mahremiyet eğitimine biz, "Temel Davranış Refleksi" diyoruz. Temel Davranış Refleksi’ni eskiler "Hayâ Duygusu" olarak da kullanmışlardır. Ancak, üzülerek belirtmek gerekirse, günümüz anne babaları kendi çocukları açısından hayati önem taşıyan "Temel Davranış Refleksi"nin nasıl kazandırılacağı konusunda yeterince bilgi sahibi değiller. Hâlbuki Temel Davranış Refleksi gelişmiş bir çocuk kendisine yönelecek bir tehlikenin, tehlike olduğunu fark etmese bile, ani bir refleks ile o tehlikeden kendisini koruyabilir. Çocuk, kendisine yönelen anormal davranışın ne anlama geldiğini bilmese dahi ciddi rahatsızlık duyar ve o an o ortamdan uzaklaşmak ister.
Dünya ne ki sevgilim, benim sana yaptığım kubbe yanında? Düşsün, olsun, bırak, içinde yıldızlar patlıyor. Kolaydır inanmak kadar inanmamak da. İster sal kendini dünyaya, ister kal yanımda. Her şeyden öte öyle sevdim ki ben seni Yoluna baş koymak diyoruz Biz barbarlar buna.
Reklam
Insanların, kendi anane ve örflerine göre yaşaması en tabii insan hakkıdır.Ana dilini konuşur, ona göre çocuğuna öğretir.Bunları önlerseniz zalim olursunuz.Peki biz bu konuda ne diyoruz: "Arkadaş, sen Kürtçe konuşmak istiyorsun öyle mi? -Evet. "Peki söyle bakalım ne konuşacaksın?" "Efendim ateistlik konuşacağım, Türkiye'yi böleceğim." O zaman sen Türkçe de konuşsan, Kürtçe de konuşsan zararlısın. "Ne konuşacaksın?" "İslam kardeşliğini, birlik ve beraberliğimizi konuşacağım." O zaman sen istersen Ugandaca konuş, ben seni alnından öperim.
Sayfa 176Kitabı okudu
Bizden durmamızı isteyen dünyaya gülüyor ve diyoruz ki: Bu güne kadar bizim için, sizi dinlememizi gerektirecek ne yaptınız?
"Oğlum 20 senelik evliymişsin ama hata yine senin. Vuray­dın götüne gideydi dedi" diyor. Bunu hakim diyor, doğruysa eğer. Kadına saygısızlık o ka­dar içimize işlemiş ... Kadın kıçına tekme vurulacak, gönde­rilecek, öldürülecek bir cadı, zavallı bir yaratık, bir fazlalık. "Kadının sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etmeye­ ceksin" diyen yine bir hakim değil miydi?Gündelik konuşmaların içinde, atasözlerinde kullana kulla­na bütün bu tanımlamalara alışmışız. Aslında ben de dahil hepimizin içine işlediğini düşünüyorum. Sanki hepimiz iç­ten içe kadının şiddet görmesinin sıradanlığına, orospulu­ğun cezasına, namusa, bekarete, kadını kısıtlayan ne varsa her şeye, gel önümden geç diyoruz.
sayfa 140-141Kitabı okudu
Dede ve babalarımız "bugünlere şükür" derdi. Biz ve çocuklarımız ise "yarınlar bizimdir " diyoruz. Artık bu ne demekse?
Sayfa 48 - Profil KitapKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.