Bir akşam Olimpos'ta toplanmışlardı. Aralarında Fethi (Okyar) ve Ali Fuad (Cebesoy) da vardır. Konu döndü dolaştı, İran olaylarına geldi. İran'da hürriyet savaşına atılanlar büyük başarı kazanmışlar, Muzafferiddin Şah parlâmentoyu açmak zorunda kalmıştı. Venizelos da Girit'te adayı Yunanistan'a katmak için savaşta idi. Ali Fethi: - Bizde neden böyle adamlar çıkmaz? diye öfkeli bir çıkış yaptı. Masada bir susma.Mustafa Kemal derin bir düşünceye dalmıştı. Biri neden sonra ona döndü: - Ben senin ne düşündüğünü biliyorum: Neden ben çıkmayayım, diyorsun. Mustafa Kemal birden atıldı: - Evet böyle düşünüyorum. Neden bir Mustafa Kemal çıkmamalı? Pek de ciddî idi. Yüksek sesle söylemişti. Biraz sonra, belki de çekinerek, masada bulunanlardan çoğu ayrılıp gittiler. - Evet neden bir Ali Fethi, bir Mustafa Kemal çıkmaz? Fethi: - Biraz da Yonyo'ya gidelim, dedi. Maksadı bahsi değiştirmekti. Konu orada da aynı... Fethi: - Çok iyi söylüyorsun ama, bir parça da eğlenerek... Politikayı bıraksak... diyordu. Mustafa Kemal durmadan konuşmak istiyordu: - Hem ihtilâlden söz ederiz, hem İstanbul baskısı altında korkuyoruz. Sonra da İran'daki, Girit'teki hareketlere imreniyoruz. Ben baş olabilirim, diye biri ortaya çıkınca herkes susuyor. Yok öyle şey. Hemen toplanmalı, karar vermeliyiz.
Sütlaç
Bahse girerim ki senin şu anda ne düşündüğünü biliyorum.
Reklam
"Senin yanındayım," der gibiydi. "Ne düşündüğünü, ne hissettiğini çok iyi biliyorum. Ne kadar aşağılandığını, ne kadar nefret ettiğini, ne kadar tiksindiğini biliyorum. Ama merak etme, yanındayım!"
Sayfa 27
Ne var ki ben, kendimle ilgili bazı meseleleri hâlâ çözebilmiş değilim. Rendekâr düşünüyor olmasından varolduğu sonucunu çıkarıyor. Ben de düşünüyorum, dolayısıyla varım, ama kimim? ... Hangimiz düş ve hangimiz gerçek? Düşünüyorum, o halde ben varım. Düşünen bir adamı düşünüyorum ve onun, kendisinin düşündüğünü bildiğini düşlüyorum. Bu adam düşünüyor olmasından varolduğu sonucunu çıkarıyor. Ve ben, onun çıkarımının doğru olduğunu biliyorum. Çünkü o, benim düşüm. Varolduğunu böylece haklı olarak ileri süren bu adamın beni düşlediğini düşünüyorum. Öyleyse, gerçek olan biri beni düşlüyor. O gerçek, ben ise bir düş oluyorum.
"Seni o kadar iyi tanıyorum ki Ne düşündüğünü biliyorum."
272 syf.
6/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Ne sevdim ne sevmedim
Türünü bir türlü anlayamadığım bir kitapla karşınızdayım. Aşk deseniz değil, bilim kurgu deseniz değil, distopya deseniz o hiç değil ama aslında hepsi. Biliyorum tuhaf bir başlangıç oldu ama öyle. 2017 yılında nobel ödülü aldığından ve birkaç hesapta gördüğümden dolayı başlamak istedim. Aynı zamanda kitabın kapağı ve isminin gizemli duruşu da kitaba başlama nedenlerimden. Öncelikle konusu çok iyiydi. Bir başkası için yaşamak kurgusunu okumak çok düşündürücüydü. Yazarın anlatımı da sadeydi extra süslü ifadelere girmemişti. Ve kitapta gereksiz tek kelime yoktu hepsi bir bütün gibiydi . İllaki bir yere bağlanıyordu. Bunu çok sevdim. Kitapta geçen aşkı(?) da sevdim sadece daha fazla derinlik aradım. Aslında genel olarak kitapta biraz duygu derinliği aradım. Bazı karakterlerin ne hissettiğini ne düşündüğünü tam olarak öğrenemedik bu benim pek hoşuma gitmedi. Nedensiz Tommy’i çok sevdim. Çok saf çok gerçekçi biriydi. Onun gibi biriyle arkadaş olmak isterdim. Genel olarak aklımda çok soru kaldı kitapla ilgili ama yine de beğenmedim diyemiyorum çünkü okurken zevk aldım. Sadece hep bir olay olucak beklentisiyle okudum ve hiçbir olay olmadı. Bu beni hayal kırıklığına uğrattı. Bence okunabilir ama şiddetle tavsiye etmem. Sadece konusunun hissettirdiklerinden faydalanın isterim.
Beni Asla Bırakma
Beni Asla BırakmaKazuo Ishiguro · Yapı Kredi Yayınları · 20217,9bin okunma
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.