Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
144 syf.
6/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Kendime Düşünceler/ Kitap Yorumu Marcus Aurelius Antoninus Augustus 161 - 180 yılları arası Roma İmparatoru. 96 - 180 yılları arasında görev yapan Beş İyi İmparator'dan sonuncusudur ve aynı zamanda en önemli Stoacı filozoflardan biri olarak kabul edilir. Yıllarca aldığı kısa kısa notlar ölümünden sonra düzenlenmiş ve Kendime Düşünceler kitabı oluşmuştur. Bu felsefi kitap bir başyapıt olarak görülmektedir. (Fakat , konuyla ilgisi olanlara öyle gelecektir. Herkesin okuyup bu eser hakkında aynı şeyi düşüneceğini sanmam. Özellikle ne okuyacağınızı bilerek kitaba başlamanın sizin için daha iyi olacağını belirtmek isterim.) Peki neden bir başyapıt sayılıyor? Çünkü Stoacı Felsefik Düşünceler ile yazılmış bir eser. Yani bir nevi bir başlangıç eseri. Felsefi düşünce araştırmacıları için bir ders kitabı niteliğinde. Peki nedir Stoacı Felsefe? Bu felsefede temel esas mutluluktur.Mutluluğun dış koşullara bağlı olmadığını, doğaya uygun yaşayarak, topluma fayda göstererek, adaletli, ünün şanın geçici olduğunu ve her şeyden öte ölümün ve kaderin kabullenilerek mutluluğa erişilebilir. Kitapta bu felsefenin üzerinde ilerliyor. Genel olarak her şeyin geçiciligi üzeri de duruyor. Bu geçici istekler üzerine yaşamanın anlamsız olduğunu belirtiyor. Hayatı bunu bilerek yaşamanın daha mantıklı olduğunu söylüyor. Dili oldukça açık ve anlaşılır. Yorulmadan okunabilir. Özellikle felsefi kitaplara ilgisi olan kişilerin severek okuyacağını düşünüyorum. Bir oturuşta okunmasının yanında ara ara açıp birkaç sayfa da okunabilecek bir kitap.
Kendime Düşünceler
Kendime DüşüncelerMarcus Aurelius · İş Bankası Yayınları · 202215bin okunma
" Yenildiğini yıllar sonra fark edeceğin savaşı şimdi zafer sansan ne fayda. "
Reklam
Lafızlarla aldanan sufiler
Diğer bir kısmı ise, mükâṣefe ilmine sahip olup, Hak'ki müşahede ettiklerini, makamları geçtiklerini, şühûdun özüne ulaşıp, bağlandıklarını ve kurbiyet makamında olduklarını iddia ederler. Oysa ne kurbiyet ne de ona ulaşma hakkında lafız ve isimden başka bilgisi olmadığı halde bir kaç kelime bellemiş, onları tekrar eder durur. Bunun gelmiş geçmiş bütün insanların ilimlerindeki en üstün mertebelerden olduğunu zanneder. Bunun için de bırakın avamı, fakihlere, Kur'ân okuyanlara, hadis âlimlerine ve diğer âlimlere küçümseyici gözle bakar. Hatta çiftçi zirâatini, dokumacı işini gücünü bırakarak günlerce onların peşine takılır ve bu asılsız sözlere kulak verir. Onları öyle tekrarlar durur ki, sanki vahiy gelmiş de konuşuyor zannedersin. Bir takım sırlardan haber verir, bununla bütün âbid ve âlimleri hakir sayar. Âbidler hakkında, "Kendilerini yoran ücretli işçiler!"; âlimler için, "Onlar hadisle, haberle iştigal etmekle hakikatten uzak kalmıştır." derler. Kendisinin Hakka vâsıl ve yakınlardan olduğunu iddia eder. Halbuki Allah katında o, günahkâr münafıklardan, kalp erbabı nezdinde ise ahmak câhillerdendir. Doğru dürüst hiç bir bilgisi yoktur, hiç bir huyunu düzeltmemiş, hevasının peşine takılmayı ve hezeyan ardına düşmeyi bırakıp, kalbini kontrol adına hiç bir şey yapmamıştır. Şayet kendisine fayda verecek işlerle meşgul olsaydı onun için daha faydalı olurdu.
Askerlikte herkese verilen klasik bir öğüttü, önden gitme alnına vururlar, arkadan gitme sırtına vururlar. Bir de buna benzer bir ata sözü de vardır, yukarda yatma yel alır, aşağıda yatma sel alır. Bu nedenle insanlar, ortada olmayı seçecek şekilde evrimleşmişlerdir. Bu da büyük çoğunluk demektir. Yani bir tür sürü güvenliği. Toplumda ise en
Evlenmeyi düşündüğüm kişi birbirimizin en mahrem, en güçlü tanığı olacağımızın farkında mı? En güçlü ve en mah­rem tanık olmanın sorumluluğunu alacak akıl ve duygusal ol­gunluğa sahip mi? İnanç ve değerlerini kendi seçimleriyle oluşturmuş biri mi, yoksa bir kültür robotu olarak kalıplanmış biri mi? Evlilikten Korku Kültürü'nün BEN ilişkisini mi bekliyor yoksa Değerler Kültürü'nün BİZ ilişkisini mi? Duygularının farkında mı? 'Geçim ehli olmak'tan ne anlı­ yor? Haksız olduğunda özür dilemek, gönül almak, ortak de­ğerleri ilişkide yaşatmak gerektiğinin bilincinde mi? Özür di­lemeyi kendine olan saygısını kaybetmemek için mi yapıyor, yoksa gelecek bir kötülüğü engellemek için mi? Karı-koca ilişki­si içinde mahrem, kırılgan, incinebilir yönlerimi açabileceğim bir can dostu mu, yoksa en yakınıma sızmış bir yabancı mı? Evlenmeden önce müstakbel eşinizi tanımaya çalışmak ve anlamak olgun bir insan olarak sizin sorumluluğunuzdur. Evlendikten sonra, "Sen niye böylesin!" diye suçlamak ve onu değiştirmeye çalışmak fayda etmez; yazık olur, mutsuz evlilikler kervanına bir de sizinki katılır!
Sayfa 76
📍Baykar'dan sonra, şimdi de Türk Hava Yolları hedefe konmuş galiba. Üst düzey yöneticilerinin aldığı maaşlar sosyal medyanın dilinde. Gelin size biraz meseleyi izah edeyim. Türk Hava Yolları, tartışmasız olarak dünyanın en iyi 10 havayolu şirketi arasında ve dünyada, uçuş destinaayonları en fazla olan kuruluş. Peki bazı rakip havayolu
Reklam
Sabaha kadar namaz kıl, ne fayda? Ahirette sormazlar mi adama " bu garipte senin çocuğun" diye
El olduk velhasılkelam el olduk,küçük şehrin ortasında aynı soluduğumuz havada birbirimizden habersiz yaşıyoruz ama yürekler bir mi onu bile bilmiyorum artık benim yüreğim bir olsa ne fayda iki yürek birleşmedikten sonra el olduk vesselam el olduk. H.H.A
Mezara doğru yürürken, rüzgar pelerinini hafifçe omuzlarından aldı ve yere düşürdü. Umursamadan, sevdiğini gömdüğü toprak üzerinde büyüyen o garip ağaçtan gözlerini ayırmadan mezara doğru yürümeye devam etti. Ağacın yanına geldiğinde hasretle elini kaldırdı, dokunmak istedi lakin ellerindeki kanı, lekeleri fark etti ve dokunmaktan hayâ etti.
Kütüphane dolduracak kadar yazmak, kendi hayatını kaybeden adama ne fayda sağlar?
Sayfa 254 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Beni görüp yönün öte dönersin Bülbül gibi daldan dala konarsın Sende benden daha beter yanarsın Utanıyon bildirmiyon ne fayda Salını salını gel kız bostana Saçın telin vermem Arabistan'a Gün cemalin görem yazam destana Sen kaşını kaldırmıyon ne fayda
Sayfa 65
Çünkü ben cinleri ve insanları ancak beni tanısın, beni sevsin sonra bana kulluk etsinler ve bu kulluk vesilesiyle de hem güzel ahlakı hem de benim rızamı kazansınlar diye yarattım.Bazıları sırf dünya için yaratılmış gibi, rızık peşinde koşarken, asıl vazifesi olan kulluğu unutuyor veya aksatıyor.Herhalde yaratılış gayelerini yanlış anladılar. Ben onlardan rızık istemiyorum.Beni doyurmalarını da istemiyorum. Allah’ı kendiniz gibi düşünmeyin.O’ nun bir şeyi ısrarla istemesi, ona olan ihtiyacından değildir.Aksine o şeyin size fayda ve sizin o faydaya olan ihtiyacınızdandır.Aynen doktorun hastasına ısrarla ilaç tavsiye etmesi, annenin çocuğuna ısrarla dersine Çalış demesi gibi bir şeydir.
Sonradan bilinen kıymetin,kaybettikten sonra farkına varılan değerin,bir de kaçırılan heveslerin telafisi olmaz.Ne demiş şair: "Geç yağan yağmur, kurumuş çiçeğe fayda etmez."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.