Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İşte mesut ümitlerle çocukluğunu geçirdiği İstanbul, harap surları arkasında muazzam kubbeleri, ince, zarif minareleriyle büyük bir servet ve ikbalden düşmüş sefih, güzel bir kadın gibi suskun ve üzgün duruyordu. Taraf taraf yangın yerlerinin sunduğu harabelikler zavallı, güzel bir kadının eski elbisesinde açılmış yırtıklar kadar acıklıydı. Ah, yarabbi!.. Bu dört beş sene içinde İstanbul ne kadar çok yanmıştı. Onun hiç haberi yoktu.
“Vatan sizden hizmet bekliyor. Bugün değilse ne vakit?”
Everest Yayınları - Epub
Reklam
Allah'ım! Feryadımıza yetiş; sen ne güzel yardımcısın!
Sayfa 32 - Panama Yayıncılık
Bilinen bir gerçek var ki; Muhabbet marifet ile alakalı bir durumdur, yani sevmek tanımakla olur. Öyleyse insan ne kadar tanırsa o kadar sever ne kadar severse o kadar da onların yolunda olur.
Ebu Zer iki şeyi hazmedemiyordu:
1. Valilerin tebaalarından daha üst bir seviyede yaşamaları Çünkü ona göre vali demek, ne demek idi? "Tebaasından önce acıkan, tebaasından sonra doyan adamdı!" Yani o önce halkı doyuracak, bütün halk doyunca ancak o doyacak! Bütün halkın doyması da pek mümkün olmadığı için, vali demek Ebu Zer'e göre aç adam demekti. Onun kitabında yazan bu! Çünkü o bunu görmüş Peygamber'den Ebû Bekir ve Ömer'den. 2. Sahabenin Hz. Peygamber Dönemi'nden farklı yaşamaları Ebu Zer bunu da hazmedemiyordu. O kendisine Efendimiz'den duyduğu (Kıyamet günü bana en yakın olanınız, onu dünyada nasıl bırakmışsan o hâliyle dünya hayatından ahirete göçen, bana kavuşanınızdır.) bir hadisi hedef olarak belirlediği için istiyordu ki bütün sahâbî de böyle olsun. Meşru ve helal bile olsa sahâbîye mal biriktirmeyi yakıştıramıyordu. Bu Ebû Zer'in içtihadıdır. İşte Ebû Zer bu iki şeyi hazmedemediği için mücadelesi hep bunun üzerinden yürüyordu.
Sen sarı gülleri seversin Sarı karanfilleri seversin Sarı kasımpatlarını Sarı bir dünyayı seversin Ben sende olan bütün renkleri seviyorum İşte tek farkımız bu Yoksa, hiçbir şey önemli değil dünyada Senden başka Ne zulümler Ne kavgalar Ne günler, ne geceler hiçbiri önemli değil Sen yaşadıkça Ve yaşamak hiçbir zaman Bunca güzel olmayacak Sen yaşadıkça
Sayfa 82
Reklam
Tüm sokaklar, tüm şehirler, tüm ülkeler bana onu hatırlattı. Her yerde onu düşledim , her güzel anda onu istedim , gözyaşlarımı o siler belki diye ben hiç silmedim. Ne yaptıysam başaramadım. Kaçamadım. İnsanın başa çıkamadığı şehirler değil, anılarmış meğer. Bir gün kapım onun adıyla çalınınca anladım .
Sayfa 415Kitabı okudu
Ne güzel seni bulmak bütün yüzlerde. Sonra seni kaybetmek hemen her yerde
"Ama bu kadar mutlulukla ne yapacağım? Yalnız başıma benim için biraz fazla bu. Ben daha mütevazi mutluluklara alışkınım -çoğu zaman akşamları bir kitabım olur, bir arkadaşım, güzel bir mektubum, biraz da müziğim. Aslında bunlardır benim mutluluk diyebileceğim şeyler. Çoğaldıkları zaman onlarla ne yapacağımı bilemiyorum."
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.