Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ne güzel demiş şâir:"Dünya huzurunu bulmak istiyorsan önce iç huzurunu sağlamalısın."
Şems-i tebrizi ne güzel demiş; gönül yıkana uyku haram olmalıydı, gönlü yıkılana değil.
Reklam
280 syf.
10/10 puan verdi
Düşerken tutunduğunu bırakamazsın, unutamazsın, vazgeçemezsin..
Allah kimseyi düşürmesin diyelim öncelikle. Ama Düşersek de tutunduğumuz yürekler İnşaAllah hep vefâlı, vicdanlı, merhametli olur. Esselâmu aleyküm ve rahmetu’llâhi ve berekâtûhû .. بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم Her ne kadar dini kitap olmasa da düstur üzere böyle başlıyoruz yorumlara hep. Çizgimizi bozmayalım.. ☻ En
Düşerken
DüşerkenTarık Tufan · Doğan Kitap · 20226,2bin okunma
Ne güzel demiş Şems-i Tebrizi;
"Herkese iyi insan deyip açarsan gönül pencereni kimi camını indirir, kimi çerçeveni."
Bizim iktisatçılar da şair olmalı biraz. Ne demiş Engels: (Şairler istikbali sezerler) gibi bir şey. Demek ki iki mısra yine birdenbire geldi aklına. İyi ki gelmiş. Alay etmiyorum. Biraz şairane ama, çok güzel söylemişsin: (Ölümün son meydan harbidir bu; zafer aşkın ve hayatındır...)»
Sayfa 41 - Cem yayınevi II
Reklam
779 syf.
8/10 puan verdi
bu dünyada bunca saflık, iyi niyet ancak budala olmayı gerektirir. Prens olaylara hep pozitif bakıyor, kimsenin arka yüzüne ve ne yaptığına bakmadan dinliyor. Dünyayı cennet, insanları melek yapma derdinde. Oysa ne dünya cennet ne insanlar melek… Prens bu dünyada mutluluğu yakalamaya çalışıyor. Bir çocukta, bir ağaçta, bir otta bulmaya çalışıyor
Budala
BudalaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201225bin okunma
Annem İçin
Öldükten beş gün sonra geldin rüyama. Babaeski’deki eski evin oradasın. Hayır gelin çıktığın ev değil, diğeri. Biz çocukken her yazları kardeşlerinle, kuzenlerimle bir araya geldiğimiz eski mezarlığın oradaki ev. Evin bahçesine çiçekler ekilmiş. 20 li yaşlarındasın. Sanırım hiç evlenmemişsin. Bahçedeki çiçekleri suluyorsun. Çok mutlusun. O kadar
🔺 TESBİHATI PARMAKLARLA YAPINIZ , ÇÜNKÜ  SÜNNETTİR 🔺 💎Ümmete örnek olan Rasulumuz sallallahu aleyhi ve sellem tesbihatı parmaklarla yapmış ve yapılmasını emretmiştir;  Nitekim   ~ Yüseyre (r.anha)’dan rivâyet edilmiştir. Yüseyre hicret eden kadınlardan idi dedi ki: Rasûlullah ﷺ  bize şöyle buyurdu: “Tesbih, tehlil ve takdisi elden bırakmayınız
Allah herkese pezevenk şansı versin :)
Vaktiyle babamın babası, halama düğün armağanı olarak bir ev vermiş. Halam çocuksuz ölünce, bir dairesi amcama, bir dairesi bana verilmek üzere, o ev apartman haline getirilirken, tesadüfen o sırada yoldan geçen Aziz Nesin deniz manzaralı yeni yapılan apartmana bakmış bakmış, "kim bilir hangi talihli pezevenk burada oturacak" demiş kendi kendine. Orada benim oturduğumu öğrenince, "aman ne güzel! Demek o talihli pezevenk senmişsin!" diye çok sevinmişti. Böyle bir manzaralı yerde oturmak gerçekten de bir pezevenk şansı.
Reklam
Üstad demiş, ne de güzel demiş!
“Aslında yetersiz olan biri ciddi bir yüz takınınca, o, küçük insanlardan sayılır. O, içeri girip duvara tırmanan bir hırsıza benzemez mi?”
Şems-i Tebrizi ne güzel demiş: Gönül yıkana uyku haram olmalıydı, Gönlü yıkılana değil
Ne güzel demiş Neşet Ertaş "sessizliğini duymayan birine sevdanı verme, göynün incinir,uykuların ziyan olur..."
Narkissos’un kendi güzelliğini her gün bir gölün sularında seyretmeye giden bu yakışıklı delikanlının efsanesini biliyordu Simyacı. Bu delikanlı kendi görüntüsüne öylesine vurgunmuş ki, günün birinde göle düşüp boğulmuş. Onun göle düşüp boğulduğu yerde de bir çiçek açmış, bu çiçeğe nergis adı verilmiş. Ama kendi yazdığı öyküyü böyle bitirmiyordu Oscar Wilde. Tatlı su gölünün kıyısına gelen orman tanrıçaları Oreas’ların onu bir acı gözyaşı kavanozuna dönüşmüş olarak bulduklarını yazıyordu Oscar Wilde. Neden ağlıyorsun? diye sormuş Oreas’lar. Narkissos için ağlıyorum, diye yanıtlamış göl. Ne var bunda şaşılacak, demiş bunun üzerine orman tanrıçaları. Bizler ormanlarda boşu boşuna onun peşinde dolaşır dururduk, ama onun güzelliğini yalnızca sen görebilirdin yakından. Narkissos yakışıklı bir genç miydi? diye sormuş göl. Bunu senden daha iyi kim bilebilir ki? diye karşılık verdi iyice şaşıran Oreas’lar. Her gün senin kıyılarına gelp sularına bakıyordu! Göl bir süre sessiz kalmış. Sonra şöyle konuşmuş: Narkissos için ağlıyorum, ama onun yakışıklı olduğunu hiç fark etmemiştim ben. Narkissos için ağlıyorum, çünkü sularıma eğildiği zaman, gözlerinin derinliklerinde kendi güzelliğimin yansımasını görebiliyordum. İşte çok güzel bir hikaye, dedi simyacı.
Ahmed Arif ne güzel demiş; "Sevmek için sebep aramadım hiç. Sesi yetti kalbime.."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.