Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Fakat biz yine de en çok kendimizi kandırıyoruz. Onun kafasındaki tilkileri görüp "Aaa! Ne güzel güvercinler..." diyoruz.
Sayfa 15 - Yağız Yılmaz SÖYLEŞİ/ YILDIZ TİLBEKitabı okudu
Birde Aşk 'ı ve o meşhur şarkının hikayesini dinleyelim
YILDIZ TİLBE: Her şey zamanında güzel, kışın domatesin tad nasıl yerinde değilse, aşk da, güzel Gençlik yaz mevsimi gibi, yaşlılık kış gibi. Yalancılar olmasa dürüstlerin kıymeti bilinmezdi...Seviyorsun, aldanıyorsun. Bu birkaç kere olunca daha dikkatli seviyorsun. Yine olunca artık sadece sevmek istiyorsun, sonra o da geçiyor. Sonra yıldız
Yağız Yılmaz/ Yıldız TilbeKitabı okudu
Reklam
İnsanlar birbirlerine bakmıyorlardı çünkü hayat onlar için bir yarıştan ibaretti. Ve bu yarışın içinde insan kendini kaybediyordu. Oysa ne yarışılacak bir şey vardı ne de sonunda kazanılacak. bir şey. Ama sistem insanları birbiriyle yarış haline sokmaya bayılıyordu. İşte bu yüzden yarıştaysan eğer her zaman kazanmak istersin. Ama yarışın tek kuralı var, o da kuralları unutmak. Bunu yapabilen güzel standartlara sahip olabiliyordu bu ülkede. Ama. herkes değil. Sadece azınlık başarıyordu bunu. Diğerleri de yarışta kendilerini kaybedip ummadıkları anda bütün gardlarını kaybediyorlardı. "Duvara toslamak." Aynen böyle derler buna. Kendini deliler gibi zorlayıp daha fazlasını kaldıramayacağını anladığın an, tam bir adım daha atayım, son bir adım daha derken, işte o an birden çökersin. O adımı atamazsın, vücudun izin vermez. İşte buna duvara toslayıp yarış dışı kalmak derler. Bu ülkede yaşayan insanların çoğunluğu hep duvara toslayıp yarış dışında kalıyorlardı. Çünkü insanları yarışa sokan da duvara toslatan da sistemin ta kendisiydi. Her şey yazılmış çizilmiş, biz sadece kendimizi kandırıyoruz.
Çünkü insanların derdine deva olabilecek gerçek bir mesleğin malzemeleri de gerçektir; sıvacının malası, kunduracının bizi, musluk tamircisinin anahtarı. Oysa ben, bir ekranın üzerinde akıp duran harflerle boğuşmaktan başka ne yapıyorum? Bazen işi şakaya vurup, sen de bir hayal tamircisisin dediğim oluyor ama bu işin hiç de öyle şakaya gelir yanı yok. Ben de, benim gibi harflerle uğraşan öteki insanlar da deliliğimizi teferruatlı bir işmiş gibi gösterip kendimizi kandırıyoruz. Birisine, "tebrik ederiz, genç yaşına rağmen metnini olgunlaştırmışsın" diyoruz mesela. Bir başkasına, "arabeskin sularında gezdiğini görmüyor musun?" Yan yana dizilmiş bazı harflerin yan yana dizilmiş başka bazı harflerden daha güzel durduğunu söylüyoruz. Sonra biri, harflerin yerini anlaşılmaz bir şekilde değiştirdiğinde, "işte bir deli daha" diyoruz içimizden. İşte bir deli daha manasızlığın çukuruna düşmüş....
Mide Sinyalleri
Yapmak istemediğimizi bildiğimiz bir talebe itaat etmek zorunda kaldığımızda bunu tam midemizde hissederiz. Bana yüzlerce kez olmuştur. Hatta en hatırda kalanı, itaat tekniklerini araştırmaya başlamadan önce bir yaz akşamında meydana geldi. Kapıyı açtığımda karşımda şort ve askılı bluz giymiş çok çekici bir bayan gördüm. Elinde küçük bir pano
Sayfa 149 - Bağlılık ve TutarlılıkKitabı okudu
Okumanızı tavsiye ederim
içinden ‘ insanlar birbirlerine bakmıyorlar bakmadıkları için görmüyorlar görmedikleri için anlaşamıyorlar bakmazsan göremezsin görmezsen anlaşamazsın ondan sonra da her yerde gürültü patırtı anlamsız kavgalar .. insanların hepsi birer aptal ‘ diye geçirdi insanlar birbirlerine bakmıyorlardı çünkü hayat onlar için bir yarıştan ibaretti ve bu yarışın içinde insan kendini kaybediyordu oysa ne yarışılacak birşey vardı ne de sonunda kazanılacak birşey ama sistem insanları birbiriyle yarış haline sokmaya bayılıyordu işte bu yüzden yarıştaysan eğer her zaman kazanmak istersin ama yarışın tek kuralı var oda ‘kuralları unutmak’ bunu yapabilen güzel standartlara sahip olabiliyordu bu ülkede ama herkes değil sadece azınlık başarıyordu bunu diğerleri de yarışta kendilerini kaybedip ummadıkları anda bütün gardlarını kaybediyorlardı ‘duvara toslamak’ aynen böyle derler buna kendini deliler gibi zorlayıp daha fazlasını kaldıramayacağını anladığın an tam bir adım daha atayım son bir adım daha derken işte o an birden çökersin o adımı atamazsın vücudun izin vermez işte buna duvara toslayıp yarış dışı kalmak derler bu ülkede yaşayan insanların çoğu hep duvara toslayıp yarış dışında kalıyorlardı çünkü insanları yarışa sokan da duvara toslatan da sistemin ta kendisiydi herşey yazılmış çizilmiş biz sadece kendimizi kandırıyoruz
Reklam
"Fakat biz yine de en çok kendimizi kandırıyoruz. Onun kafasındaki tilkileri görüp 'aaa! Ne güzel güvercinler ' diyoruz. Aşk ne yapsın? Kendi aşkımız bizi kör ediyor görmüyoruz, görsek de inanmıyoruz. " Yıldız Tilbe ile sohbet derlemesi
Sayfa 26 - İzdiham
Kadın Özgürlüğü Hareketinden sadece kadınların sorumlu olduğunu mu düşünüyorsunuz? Dünyada sürmekte olan Kadın Özgürlüğü Hareketi, erkeklerin yarattığı bir olgudur. Bunun da bir erkek komplosu olması seni şaşırtacaktır. Şimdi, erkek kadından kurtulmak istiyor. O hiç sorumluluk istemiyor. O kadınların tadını çıkarmak istiyor ama sadece eğlence