Yaşar Kemal’in elime aldığım ilk kitabı, fazlasıyla keyif aldım. Filler, karıncalar ve hüdhüd kuşlarına o kadar derin anlam katmış ki, bir öykü bu kadar ince mesaj içerebilir ancak anlayabilene.
Bana göre toplumun gerçek yüzü olarak, ustaca kaleme almış bu eserini Yaşar Kemal. Sömürülen duygular, hainlik, cahillik, birlik ve beraberlik
Zaman zaman geçmişte yaşayıp da keşke tanıma fırsatım olsaydı dediğim insanlara rastlıyorum. Sevgili Mîna'da artık onların başında geliyor. 1915 - 2000 yılları arasında yaşamış bu Dinozor (kendi deyimiyle ) ,Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş yıllarından itibaren ülkenin gelişimine bir çocuğun büyüdüğüne şahitlik eder gibi şahitlik ediyor.Bu kitapta
Sanırım ifşa sırası bana geldi. Bu iki insanı buradan herkese ifşa etmem gerek artık. Herkes bilmeli, tanımalı. Bu devirde nasıl olur??? görmeli herkes…
Müsadenizle;
Birkaç gün önce, sevgili Mete Özgür’ ün incelemesini (#26941855) okurken aklıma geldi. Hatıralarımı yokladım, bu güzel iki insanı herkese ifşa etmem
#spoiler ..
Çok güzel bir kitap okudum ..aslında çok güzel bir kitap okuduk. ..sevgili https://1000kitap.com/yasmin25 ile birlikte "çok güzel bir kitap " okuduk :) iyiki de okuduk :) "güzel ' okuduk ")
Konuşan kitaplarım vardır benim .. bana beni anlatan ,bana hayatı anlatan , hatta bazı bazı ştttt sana söylüyorum bu satırı
91 SAYFALIK KOCAMAN BİR KİTAP!
En keyifle okuduğum felsefe kitaplarının en ön sıralarında yerini aldı bu kitap. Eminim benden başka okuyanlar ya da okuyacak olanlar da aynı fikirde olacaktır. 91 sayfalık olan bu kocaman kitabı, alıntı yapmaktan okuyamadım bile diyebilirim. İçerisinde o kadar güzel, o kadar dolu cümleler vardı ki tekrar tekrar
Bu kitabın bende güzel bir anısı vardır. Bu anıyı burada ölümsüzleştiriyorum.
Geçmiş yıllarda bir gün kız arkadaşımla kitap rafları arasında geziyorduk. Daha önce ismi kulağıma sıkça gelen, göz alıcı mavi çerçeve içindeki yakışıklı adam resmi biliçaltımda yüzerken rastgeldim bu kitaba. Karşıma bu denli fazla çıkmasına rağmen bende o denli
Bir başka zamanda, bir başka coğrafyada hüzünlü bir masal. Sanırım ortak noktamız umut, sanırım en çok istediğimiz şey özgürlük.
Bu hikayenin bugünlere denk düşen bir ölüm-kalım yaşama savaşı olması ne tuhaf.
Deniz Gezgin, ötekini berikini, insanı, kuşu, toprağı, dağı, denizi, var olan ne varsa her şeyi, halden anlayan merhametli bir kucaklayışla sarıp sarmalıyor.
Favorim hala Ahraz! Ama adı da kendi de pek güzel olan bu kitabı okumanızı isterim.
"Seni bir yaz gününe benzetmek mi, ne gezer?
Çok daha güzelsin sen, çok daha cana yakın:
Taze tomurcukları sert rüzgârlar örseler,
Kısacıktır süresi yeryüzünde bir yazın:
Işıldar göğün gözü, yakacak kadar sıcak,
Ve sık sık kararı da yaldız düşer yüzünden;
Her güzel, güzellikten er geç yoksun kalacak
Kader ya da varlığın bozulması yüzünden;
Ama hiç solmayacak sendeki ölümsüz yaz,
Güzelliğin yitmez ki asla olmaz ki hurda;
Gölgesindesin diye ecel caka satamaz
Sen çağları aşarken bu ölmez satırlarda:
İnsanlar nefes alsın, gözler görsün elverir,
Yaşadıkça şiirim, sana da hayat verir."
"İnsanların ruhlarını çözmeyi seviyorum, tamir etmeyi değil."
İçinde Bir Sen.. Fantastik ve bir o kadar da güzel olacak bir serinin ilk kitabı.. Konusuna geçelim o halde.
Mahinev'in hayatı 21 yaşında babannesinin verdiği bir kitapla değişir. (Kitap içinde Azize adlı tarot kartı barındıran bir kitaptır.) Çünkü bu kitabı açtığında