Neden mi çocuklar, işte şu yüzden
Bir gün sınıftayım(anasınıfı) ve çocuklarla film saati yapacağız,oturduk film izliyoruz yanımda da öğrencim var bana bakıp bakıp duruyor uzun uzun düşünüyordu, ben fark ettim ama bilerek sormadım, içimden de merak ediyorum tabi ama onun söylemesini bekledim ve sonunda ögrencim bana yaklaşıp şunları söyledi "Öğretmenim biliyor musun biz annemle sana pantolon alacağız" bir an duraksadım. "Yaa teşekkür ederim Y. ama neden?" Diye sordum tabi o esnada acaba doğum günüm mü zannediyor gibi şeyler düşünüyorum.. "Hani senin pantolonun yırtılmış ya o yüzden" dedi... Ben o esnada ne diyeceğimi bilemedim. O gün o zamanlar yırtık pantollar modaydı onu giymiştim ve ögrencimin de dikkatini çekecek olmuş ki kendi kendine düşünüp o akıl almaz şefkati, merhameti düşüncesiyle bir çözüm aramaya durmuş ve bulmuş da... Ne kadar güzel çocuklarımız var değil mi? İşte bu duygular körelmesin diye biz öğretmenler ellerimizden geleni yapıyoruz. O an benim asla ve asla unutamayacağım bir anıydı ve burada da yazmak istedim. Güzel yavrum, güzel oğlum duyguların merhametin sevgin hep böyle taptaze kalır inşallah♡ (O günden sonra da hiç yırtık pantolon giymedim ilk ve sondu hahaahah)
Deli derler sonra adama!
Kitap yazmışısın efendim, hayırlı olsun. Ihım ıhım biraz öyle oldu. Teşekkür ederim. Kitabınız ana teması nedir bahseder misiniz bize? Kitabımın ana teması mı hımm. Temas ettiği birçok şey var. Hepsinin neden ve sonuçları birbirinden bağlantısız farklı paydalarda. Tıpkı hayatta temas edilen insanlar gibi. Herkes bir soru işareti. Herkes ayrı bir
Reklam
Günaydın. Bazen şöyle laflar işitiriz: Ne çabuk bıraktın, ne kolay vazgeçtin. Hâlbuki ne dostluklardan ne aşklardan ne zamanında bize en yüce gelen o davalardan bir anda dönülmüyor. Hiç kimse öncesini düşünmüyor; emeklerimizi, vaktimizi, yüreğimizdekileri. Konuşmak ne kolay! Aslı Akarsakarya, "Vazgeçiş bir anda olmuyor, aklın görmediği bir
Beğeni arzusunun gölgesinde siyaset
Sosyal medyanın, özellikle internet çağında doğan kuşakları beden ve akıl sağlığı açısından nasıl etkilediğini uzun süredir konuşup tartışıyoruz. “Güzel görün, iyi mekanlara git, pahalı kıyafetler giy ve hepsini paylaş” döngüsünden çıkmak giderek zorlaşıyor, bu döngü her geçen gün daha büyük kalabalıkları cezbediyor. Beğeni, sözde bir sınıf atlama
KIRIK DÖKÜK HİKAYELER
2-KÜÇÜK BİR HATA BÜYÜK BİR CEZA Eskisi gibi aşkla bakmıyor. Bir şeyler olmuş ama ne olduğunu bir türlü anlayamadım. Son bir haftadır huyu suyu davranışları değişti. Sevgiyle bakan gözlerinden nefret ateşi fışkırıyordu. Yüzüme bakarken boka bakar gibi tiksindiğini fark ediyorumdum. Peki ama neden? Gayet güzel giden ilişkimize ne oldu? Onu
Öyle bir sihirbazdın ki Beni bile kaybettin Biliyorsun. Ben hangi şehirdeysem Yalnızlığın başkenti orası Sen, aklım ve kalbim arasında kalan En güzel çaresizliğimsin Özenle katlanmış bir mendil gibisin Sil beni ne olur. Kırk yıllık, Kirim pasım gitsin Sen bakma bana bu kadar hüzünlü şeyler yazdığıma Ben çok gülerim ve gülerken hiç kimse Yalan olduğunu anlayamaz.
Cemal Süreya
Cemal Süreya
Reklam
uyuyan birinin üstünü örtmek ne güzel bise. biri benim üstümü örtse uyanırım ben uykum hafif. ama gözlerimi açmam. beni uyandırdığını düşünüp üzülmesini istemem çünkü. üzerimi örten bir insanı üzecek değilim. bu ihtimali bile yok ederim. keske bu kadar mal olmasaydım
Ne kadar güzel ifade etmiş...
Sevdiğimizi öldürürüz... Gerisi zaten hiç yaşanmamıştır. Kimse bu kadar yakın değil, başka kimse kimseyi bu denli yaralamaz. Unutkanlık, yokluk, hiçlik... Sevdiğimizi öldürürüz.. başkasının ciğeriyle boğulmaya verdiğimiz sondur bu. Ne tek bir nefes yeter ikimize de ne de toprak kabul eder iç içe geçmiş bedenlerimizi. Yaşıyorum işte küçük bir umut
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.