Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bugünlük bu kadar diyorum. Teneffüs saatindeyim. Bu gök ne kadar güzel görünüyor. Aksama kadar oturup izleyebilirim Telefon çalıyor. Dakikasında oradayım diyorum. Yatağımı topluyorum. İstediğim gibi olmuyor Sinirlenip ayağımla yere atıyorum. Evvelki gün dışarı çıkmıştım uzun süre kalmıştım Bu gerçek olamayacak kadar güzeldi Bu sadece bir dekor Üstüme düşecekmiş gibi duruyor bulutlar Bu kartonpiyerden gökyüzü Derin derin nefes alip verin diyor televizyonda uzman. Üç güne kadar ölmezsem Söz veriyorum haşlanmış brokoli yiyeceğim.
Peygamber Efendimiz Ne güzel demiş;
"İnsanlara akılları ölçüsünde söz söyleyiniz."
Reklam
176 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Hasat - Uyanış
Hasat uyanış İlk kitap can alıcı yerde bitmişti. Hasat durmuştu ama Alper ve arkadaşlarının başları daha büyük bir beladaydı şimdi ne yapacaklardı? Arkadaşlık, güven, sadakat, aşk, aksiyon, macera içerisinde her şey vardı bilimkurgu severler için güzel bir kitap. Sonunda beni ters köşe yapmasıda ayrı güzeldi okurken keyif aldığım bir kitap oldu. Alper, Musti, Hasan ve Fatih dünyada yapılacak hasatı durdurduktan sonra imparatorunda onları çok sevip güvenmesiyle sarayda çeşitli görevler alırlar her şey yolunda gidiyordu ta ki o güne kadar. İmparator öldürülür ve katil olarak Alper gösteriliyordu bir yanlışlık olduğunu düşünen arkadaşlar imparatorluğu terk eder ve başka bir gezegene giderler burada bir süre kalır olayların yatışmasını beklerler. Peki kim öldürmüştü imparatoru? Üstelik suçu Alper’in üstüne yıkacak kadar gözü kara olan bu kişi kimdi? Peki şimdi ne yapacaklardı? Son gibi görünen bu durum aslında sadece bir başlangıç mıydı? İmparatorun ölümünden sonra Kadaş’ın tekrar tahta çıkması söz konusu olur. Kralın kötü kardeşi Kadaş tahta geçerse bütün gezegenlere zarar verecekti. Dünyanın ve diğer gezegenleri kaderi Turuk ve arkadaşlarına bağlıydı. Turuk ve arkadaşlarının görevi çok zordu ama dünyamızın, gezegenlerin ve üzerinde yaşayan tüm canlıların kaderi onların elindeydi…
Hasat - Uyanış
Hasat - UyanışSerdar Özbey · Parana Yayınları · 20244 okunma
Her gün bir yerden göçmek ne iyi, her gün bir yere konmak ne güzel ,bulanmadan donmadan akmak ne hoş… Dünle birlikte gitti cancağzım ,Ne kadar söz varsa düne ait ,şimdi yeni şeyler söylemek lazım
"İşin en güzel yanı da, ne benim ne de onun tarafından bir tek söz bile edilmediği halde bakışların ve tavırların görünmez konuşmasında birbirimizi o kadar iyi anlamamız, onun beni sevdiğini bu akşam her zamankinden daha açık bir şekilde ifade etmiş olması. Ne kadar sevimli, ne kadar sade ve en önemlisi ne kadar saf! Ben de kendimi daha iyi, daha temiz hissediyorum. Bir yüreğim olduğunu, içimde pek çok iyilik bulunduğunu hissediyorum. "
Ne güzel bir söz
"Arı su içer bal akıtır, yılan su içer zehir akıtır." Risale'i Nur
Reklam
İnsanlar için değil hayalleriniz için çabalayın.
İnsanlar ne der diye yaşamayı bırakın. Sınavda güzel bir puan alamazsam insanlar başarısızlığımı yüzüme vurur. Atıldığım bir işi yürütemezsem insanlar beni eleştirir. Huzursuz bir evlilik yaptım ama millete laf söz olmasın diye ayrılmadım gibi toplumun dayattığı kalıp yargılardan kurtulun.Hayatta hiçbir başarısı olmayan insan sizi eleştirmeye gelince dahi oluverir. İnsanları umursamadıkça hayat daha yaşanır hale geliyor buna emin olun.
Yine de her oğul gibi, ne kadar direnirsem direneyim daha en başından babama karşı yeniktim. Zamanı tanrı yaşar, insanoğlu hep ölmek için. Uyumayı başaramıyorum, gözkapaklarımın arasında uykumu kaçıran bir kadın var. Eğer yapabilseydim ona gitmesini söylerdim; ama boğazında konuşmamı engelleyen bir kadın var.. Bir insanı son kez gördüğünü
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.