264 syf.
1/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Kapağın tatlılığı ve hakkında yapılan harika yorumlardan sonra çok merak ederek almıştım kitabı. Hayal kırıklığına uğradığımı söyleyebilirim. Hazel inatla belirtmekten bıkmadığı bir şekilde fazla farklı, fazla deli, fazla normal olmayan bir kadın. Tüm bu özelliklerine sebep olarak hayvan sevgisini, duşta şarkı söylemekten hoşlanmasını ya da bulutları bir şeylere benzetme keyfini göstermesi ve tüm bunların aslında çok normal şeyler olması ama inatla anormal olduğunu savunmaları. Bunlar kitabı çekilmez hâle getirdi. Hazel'ın tek problemi Josh'un da dediği gibi ağzının kapanmayan bir musluktan farksız olmasıydı. İlk kez girdiği bir toplulukta çekinmeden bel altı iğrenç espriler yapması ya da ne kadar çılgın olursa olsun misafir olduğu bir evde hiç çekinmeden hareket etmesi? Günlük hayatta her gün bu tipte bir insanla karşılaşsak tahammül edemeyiz ama kitapta tüm bunlar komik bulunmuş. Ve her konuyu belaltı bir muhabbete çevirmesi de beni kitaptan iten sebeplerdendi. Nefret ettim diyemem çünkü keyif aldığım sahneler de oldu. Josh'un ailesiyle ilk tanışma sahnesinde Hazel'ın şapşallığı çok tatlıydı. Ve tüm bu sözde aykırı huylarını hiç kimse için değiştirmeden kendi için yaşaması da güzeldi. Ama genel olarak sevemedim. Keşke sevseydim çünkü çok umutla başlamıştım. Sahte Balayı mı bu mu diye sorsalar yazarın Harika Yabancı kitabı derim. Keşke biri bana Max ve Sara'nın ara kitabını çevirse de okusam.
Josh ve Hazel'ın Sevgili Olmama Rehberi
Josh ve Hazel'ın Sevgili Olmama RehberiChristina Lauren · Yabancı Yayınları · 20211,756 okunma
264 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Okuduğum ilginç kitaplar listesine girebilecek bir kitap. Ben kitabı kendi içinde üç aşamada değerlendirdim: "Kitabın içeriği", "dili" ve "Yazar-kitap ilişkisi". "İçerik" kısmında sıradışılık söz konusu. Olaylar gerçekleşirken içinizde merak hissi doğmaya başlıyor, sonra bir anda şaşırıp kalıyorsunuz ne oluyor diye. "Dil kısmına" gelecek olursak yazarın sağlam akıcı bir dili var. Bunu özellikle,olayları anlatırken kullandığı bakış açılarında fark ediyorsunuz. Örneğin; Adam karakteri içinde bulunduğu tutku dolu ilişkiyi anlatırken sanki siz yaşıyorsunuz onları. Adam gibi utanç yaşıyorsunuz ama bir yandan da önüne geçilemez bir tutkunun tesirinde gibi hissediyorsunuz. Gelelim "yazar-kitap" ilişkine. Burada yazar kitabı okuyucuya emanet etmiş gibi. Kitabını, olayları yazıyor ama her bölümde ucu açık kalıyor. Okuyucuya sanki; "sen tamamla, nasıl olmasını istersin. Sana bir çok seçenek sunuyorum, bunlar aslında gerçek mi yoksa tamamen delilik mi?" Diyor. Sanki Yazar kitabıyla tek gecelik ve unutulmaz bir ilişki yaşamış gibiydi. Her karakteri yazıyor, sevişiyor ve ertesi gün gidiyor. Bir diğer karakteri anlatınca yine aynısını yapıyor. Bu benzetme özellikle kitabın geneli ve sonu içinde geçerli. Büyük bir istekle başlayan yakınlaşma ve devamında da beklenildiği gibi harika ilerleyen, ama sonunda ucu açık kalmış ve bir daha yaşanmayacak bir birleşme.
Görünmeyen
GörünmeyenPaul Auster · Can Yayınları · 2020946 okunma
Reklam
215 syf.
·
Puan vermedi
Kendini arayan, kaybeden, bulan, bulamayan, keşfeden herkes çok beğenecek.
Ne zaman Jeanette Winterson okusam şöyle bir sarsıldığımı hissediyorum. Vişnenin Cinsiyeti'ni okuduktan sonra yine gerçekle kurgunun iç içe girdiği, zamanın ve mekanın kırıldığı bir anlatı beklemiştim ama öyle olmadı. Bu sefer yazarın tüm şeffaflığıyla, cesaretiyle, yormadan, çok da dramatikleştirmeden, kendi benliğini, ruhunu çok iyi tanıyarak anılarını ve belki de onu o yapan her şeyi anlattığı biraz anı biraz otobiyografi tadında çok tatlı bir kitap olmuş. Kitap kelimelerin gücüyle yine sizi zamanda ve mekanda gezdirmeyi başarıyor. İşçi sınıfından bir aileye doğan, sonra yine silik, sönük sadece çalışan bir baba ile obsesif, pesimist, kendi kendini mutsuz eden aslında güçlü ama takıntılarının kurbanı olmuş bir anneye evlatlık verilen Jeanette'ın cesurca  mutluluğun peşinde, hayatta kalması ve kendini gerçekleştirmesi hikayesine şahitlik ediyorsunuz. Anlatım çok akıcı. Tam trajedi geliyor dediğiniz yerde bir ironi, satir ya da benzetme geliyor gülüyorsunuz. Edebiyat dünyasına yapılan atıflar harika. Bazen Sartre bazen Austen okuyor gibi hissediyorsunuz. Yazarın benliğini oluşturan her etkenin ayrı başlık altında toplanması ekstra güzel. Kütüphanede A'dan Z'ye İngiliz Edebiyatı'nı okuyarak geçirdiği günlerini ve Oxford'taki üniversite eğitimini anlattığı bölümler tam bir edebiyat şöleni. Bu arada çeviri de gerçekten çok başarılı. İki dildeki anlamsal bağlama ve duyguya dikkat edildiği çok belli.
Normal Olmak Varken Neden Mutlu Olasın
Normal Olmak Varken Neden Mutlu OlasınJeanette Winterson · Sel Yayıncılık · 2015641 okunma
240 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Eğitim alanında yazılmış bir kitap daha. Dili oldukça sade, sohbet havasında yazılmış bir kitap. Öğretmenliğe, eğitime, sisteme, öğrenciye dair pek çok inceleme mevcut. Bazı öğretmenlerin yaşadığı anılara da yer verilmesi kitabı daha etkili ve yüreğe dokunan bir hale getirmiş. Doğunun ücra köyünde 4. yılını çalışan bir öğretmen olarak beni şu cümle çok etkiledi. "Aslında orada kalmak başlı başına güçlü yapıyormuş, bunu çok sonra anladım." Beni hangi cümle anlatır desem sanırım bu olurdu. Kitapta bir öğretmenin söylediği bu cümle beni derinden etkiledi. Öğrencinin biricikliği ve değerli oluşu kitabın merkezine oturtulan ana fikir. Bu yüzden sistemsizliğe ciddi eleştiri yapıyor yazar. Toplumda kendi kabullerimiz doğrultusunda meslek tercihi yaptırmanın kesinlikle doğru olmadığını yeteneği neyse o alanda çocuğu teşvik etmeyi ısrarla söylüyor.Uzakdoğuda kız çocuklara giydirilen demir ayakkabı üzerinden çarpıcı bir benzetme yapıyor.Özellikle oyun oynamaya ciddi bir şekilde önem vermeyi, para kazanmanın zorluğunu yaşatmayı, çocuğun başarısızlığını ve hayal kırıklığı yaşamasını gayet tabii olduğunu söylüyor. Eğitimde sistem eleştirisini şu cümleler ne güzel özetliyor:"Bu ülke Formula pistindeki traktörlerle dolu." Öğrenmeyi öğrenmek, inisiyatif alma, üretken ve bireyin kendini keşfetmesi gibi becerilerin öğretmenlerin ve yöneticilerin özellikle bu üzerinde durması gerektiği önemli mesaj. Sonsöz bölümünü pek beğenemesem de diğer bölümlerde harika tespitler, öneriler ve düşündüren yanlışlar var. Muhakkak okunmalı.
Masallarda Bir Peri Çıkar Karşınıza Gerçek Hayatta Öğretmen
Masallarda Bir Peri Çıkar Karşınıza Gerçek Hayatta ÖğretmenAhmet Şerif İzgören · Elma Yayınevi · 20192,332 okunma
264 syf.
9/10 puan verdi
·
12 saatte okudu
KİTAP DEĞERLENDİRMESİ / BÜLENT ŞAHİN ERDEĞER – RİVAYET Mİ, HADİS Mİ SÜNNET Mİ – Yüzlerce Yıllık Kavram Kargaşası Yeni bitirdiğim ve değerlendirmesini yapmak istediğim bu seferki kitap, gerçekten de çok önemli bir boşluğu doldurma ve alt isminde de belirtildiği üzere yüzlerce yıllık bir kavram kargaşasına ışık tutup çözme yolunda epeyce
Rivayet mi Hadis mi Sünnet mi
Rivayet mi Hadis mi Sünnet miBülent Şahin Erdeğer · Düşün Yayınları · 20175 okunma
67 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.