“ bugün ayrıldığım. aklımın bir daha asla, kalbimin asla bırakma dediği. aşkın da sinir krizinin de en hasını yaşatan. pişmanlığın da rahatlamışlığın da en ağırını tattıran. bir daha böylesi olur mu bilemem ama bir daha böylesi olmaz. 2 ayda, sadece 2 ayda 1500 duyguyu yaşatan kadın… her günümüz sevgi her günümüz kavga. alttan almalarım, asla haklı olamamalarım, çığrımdan çıkmalarım, bir daha böyle sevilir miyim demelerim. bitti, bu sabah… ne kadar sürerdi ki, mahkumdu bitmeye. ne zaman çıkar aklımdan peki? bu soru daha önemli.”
Yazar öyle şeyler yazmış ki , hatırladığım kadarıyla köydeki kadınlar için şunu diyor: kokuları yüzünden onlarla s...emem bu kadınlara aşık olmadığı için belki bu anlaşılır ama aşık olduğu kadına niye öyle davranıyor çok sinrimi bozdu kitabı yarım bıraktım belki devamı güzel gidecekti ama kitabı sinir krizi geçirmeden bitirebileceğimi düşünmüyorum.Son olarak eklemek istediğim şey bence adama,adam demek ne kadar doğru, yabancı olduğu için yaban demiyorlar ayı olduğu için, özür dilerim ayılar,yaban diyorlar.
Son nefesimize kadar, bütün dertlerimize, ıstıraplarımıza rağmen, tam manasıyla yaşamanın ne olduğunu anlamış iki insan saadetiyle birbirimize kopmaz bağımızı her gün, her saat biraz daha kuvvetle öreceğiz, düğümleyeceğiz...
Kafasının içinde 86 milyar nörondan oluşan bir beyin bulunmaktaydı. Bu nöronların her biri diğer binlerce nöronla, sinaps adı verilen bağlantilar kurmaktaydı. Zaten beyni bu kadar mükemmel bir organ haline getiren de sinapsların saylamayacak kadar yüksek bağlantı sayısıydı. Ama ne zaman kızı görse ya da onu hatırlatan bir şeye rastlasa, sanki beynindeki 86 milyar nöron tek bir yerde sinaps yapmış gibi hissediyordu.
Fakat insanlara karşı işlenen suçlar ve tanrılara karşı işlenen günahlar için hiçbir arınma yoktur, bu yüzden cezalarını çekerler ama mahkemelerde değil eskiden hiçbir yerde mahkeme yoktu, şimdi de hâlâ birçok yerde yok ve var olanlarsa çoğunlukla yozlaşmış durumda Fury'ler tarafından kovalanıp yakalanırlar ve hainlikleri için efsanelerden
Aldırma ; yüzümde sabitlenmiş gülümsemeye ,
mesleki deformasyondur.....
patronumun isteğidir yani.
eh ! böyledir işte ,ömrü karalama defteri gibi kullanmanın sonucu....
bilincinde ;sürekli kelimeler açar ve asla kokmazlar hiç biri güller gibi
bana göre kim yaparsa aşkın tarifini ;alayı yalandır !
başkası nasıl kullanabilir ki ! sana bakarken