Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
...Ve güz geldi Ömür hanım. Dünya aydınlık sabahlarını yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İncecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin. Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin üstünde binlerce bıçak ağzı... ve
Her şey değişir de şu insan yok mu, insan zor değişir. Kendimiz bile güzel olanı bilir, doğru olanı anlar ama yine de değişmeye direniriz. Ne tuhaf. Kızılırmak'ın aynı kitabında geçer: "Bir şey bulmuştum. Yaşamayı kolaylaştıracak, güzelleştirecek bir şeydi. Unuttum sonra. Yine kendim oldum, kaçınılmaz ve imkânsız kendim." Belki bir
Reklam
Keman
 KEMAN Derin bir uykudan uyanır gibiydim. Gözlerimi açmadan evvel iyice kendime gelmeyi bekledim. Etrafa bakındım. Bulunduğum yer tanıdık değildi. Neredeydim? Ne olmuştu bana? Bir türlü çözemiyordum. Yattığım yatağın hemen yanı başında bulunan pencere bir koruluğa bakıyordu.  Ama ne ev ne de bu koruluk bana aşinaydı. Karnıma bir sancı girince
BEYZA ALKOÇ - BUL BENİ
Ben Berfu'lara Aziz Ata meselesini açıklarken gözlerim aynı grubun içinde tanıdık gelen bir yüze daha denk geldi bir anda. Aziz Ata'nın birkaç kişi ötesinde ayakta duran uzun sarı saçlı, bronz tenli güzel kıza takıldı gözlerim. Bu kızı bir yerden hatırladığıma, tanıdığıma.emindim. Ve bir anda birkaç ay öncesine Aziz Ata ile bir araba yolculuğumuza gitti zihnim. Eski bir konuşma canlandı zihnimde "Pınar," dedi ve ekledi, "Eski sevgilim." "Övle mi?" "İki ay oldu ayrılalı. Hala her yerden ona dair bir şeyler çıkıyor ama. İkiay kısa bir süre." Başımı salladım. Fotoğrafı torpidoya geri koydum ve kapağını kapattım. "Üzüldüm." diye mırıldandım, "Ne kadar sürdü ki ilişkiniz?" "Bir yıl kadar. Sonra da beni aldattı."
iniyorum maktul minarelerden taraçadan, bahçeden ilk tanıyı bulanların indikleri her yerden ilk tanıyı bulandıran bir vaşakla birlikte
Şeyhin vefat acısı yanında nedir ki diğer acılar bir kere daha yalnız kaldık
Ya çağır kimsesiz kalan sürünü Ya çobansız bırakma Allah’ım Bir kere daha bu acı, ne kadar da tanıdık Halbuki biz seninle kanayan yaramıza bir nebze ferahlık bulmuştuk, şimdi vakit geldi sen sevgiline kavuştun bizlerden himmetini bırakma ki yetim kalmayalım Biz sana ve size layık olamadık siz bizleri yalnız bırakmayın şeyhim Biz seni çok sevdik şeyhim sende bizi şefaatinden ayırma..
Reklam
karanfil
(16 Haziran 2004) Ayça okulunun kapısından koşarak çıkarken etrafına göz gezdirdi. Tanıdık hiçbir yüz görmemenin verdiği üzüntüyle omuzları çökmüştü. Bugün annesi de babası da onu okuldan almaya gelmemişlerdi. Bu çok sık yaşanan bir durum değildi. Sadece annesinin ve babasının işi olduğu zamanlar olan bir durumdu. Babası muhtemelen daha işten
Ömür Hanımla Güz Konuşmaları
...Ve güz geldi Ömür hanım. Dünya aydınlık sabahlarını yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İn- cecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin. Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin üstünde binlerce bıçak
512 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.