Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
126 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
“Bir kadının yaşamından 24 saat” ne kadar güzel bir kurgudur ve bir o kadar da sıcak anlatımdır. Olaylar gelişmeden önce bir yakışıklı gencin yazar tarafından tarif edilmesi, gencin diğer insanlarla diyalogları, nerdeyse tüm kadınların arzulayacağı bir tipi anlatımı ve bir karakterin kusursuzluğunu her ayrıntıyı düşünerek kelimelere dökmesi
Bir Kadının Yaşamından 24 Saat - Bir Yüreğin Ölümü
Bir Kadının Yaşamından 24 Saat - Bir Yüreğin ÖlümüStefan Zweig · Can Yayınları · 20166,7bin okunma
Jarvinen, Okunen ve Gulbe Nasıl Kral Oldular? Reçel Kralı Jarvinen anlatıyor... Ben önceleri yoksul bir sokak çocuğuydum. Şimdi ise yurdumuz için büyük ve iyi bir güç olduğumu söyleyebilirim. Ben bu konumumu kime borçluyum? Tesadüfen dinlediğim bir konferansa değil mi? Daha önce de söylemiştim. Küçük dükkânımda kurabiye ve
Reklam
Puslu Kıtalar Atlası
Kullanılan kelimeler, karakter, zaman ve mekan betimleriyle anlatılanlara dahil olduğunuz; acaba sonrasında neler olacak merakı ile hiç bitmesin isteğinin kıyasıya yarıştığı tarih,felsefe,fizik kokan mükemmel İhsan Oktay Anar kitabı. Kitap en başından beri ilginizi çekmekle kalmıyor ayrı ayrı bahsedilen karakterlerin ilerleyen sayfalarda etkileyici bir kurguyla olaylara dahil edilişi hayret ve heyecanınızı celbediyor. Kitapta yer alan tespitlerse hayret ve heyecan duygularınızı bir kat daha arttırıyor. Tıpkı şu tespit gibi; 'Bu dünyada insanların korktuğu tek şey öğrenmekti. Acıyı, susuzluğu ve üzüntüyü öğrenmek onların uykularını kaçırıyor, bu yüzden daha rahat döşeklere, daha leziz yemeklere ve daha neşeli dostlara sığınıyorlardı. Dünyaya olan kayıtsızlıkları bazen o kerteye varıyordu ki, kendilerine altın ve gümüşten, zevk ve sefadan, lezzet ve şehvetten bir alem kurup, keder ve ızdırap fikirlerinin kafalarına girmesine izin vermiyorlardı.' Kitapta her ne kadar zaman zaman Osmanlıca ağırlıklı kelimeler kullanılsa da dönemin İstanbul'u hakkında verilen bilgi ve yapılan tasvirler kendinizi bir düşün içinde hissettirerek keyifli bir okuma sağlıyor. Sözün özü; okuyunuz, okutturunuz.
167 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Yüzünde Bir Yer, birden fazla bakış açısıyla bakılmaya açık bir eser. Bu, elbette ki bütün eserler için geçerli bir kuraldır. Bırakın kitapları, dünya için de böyle değil midir? Dünya bizim gördüğümüz kadar vardır. Üstüne üstlük, bu görme 'açısındaki' anlam yükleme işi de yine kişiden kişiye değişebilir bir olgudur. Fakat, Yüzünde Bir Yer'de bu
Yüzünde Bir Yer
Yüzünde Bir YerSema Kaygusuz · Metis Yayıncılık · 2021706 okunma
573 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
20 günde okudu
Umudun ve aşkın dışında, insana dair her şeyi okumak istiyorsanız, “Gecenin Sonuna Yolculuk” aradığınız kitap olabilir. Kitap yazılmış olalı 85 yıl olmuş. Ama bileseniz ki, kitap değerinden fazla bir şey kaybetmedi, çünkü insanın sadece kabuğu değişti. Kabuğun içindeki tüm çürümüşlük olduğu gibi duruyor. Kitabın yazarı Louise Ferdinand Celine’in
Gecenin Sonuna Yolculuk
Gecenin Sonuna YolculukLouis Ferdinand Celine · Yapı Kredi Yayınları · 20224,077 okunma
Mükemmel bir bütün, Mükemmel parçalardan oluşur…
Siyaset kendi işini yapmalı, iş dünyası da kendi işine odaklanmalı. İş dünyası gerektiğinde siyasi makamları tespit ettiği yapısal eksiklere yönlendirmelidir. Ne yazık ki ülke olarak tüm kesimlerin siyaset çemberi içinde bir kısır döngüye girdiğini, görüyoruz. Gündemimiz hep siyaset… Hiç kimse kendi alanındaki eksiklere ve gelişmelere odaklanmıyor, odaklanamıyor. Siyasetin, özellikle de ayrımcı, kutuplaştırıcı siyasetin olumsuz atmosferinde umutlarımız tükeniyor. Bilim insanlarından akademisyenlere, iş dünyasından eğitimcilere, esnaftan girişimcilere kadar herkes kendi işinden çok siyasetin yarattığı bulutun içinde kaybolmuş ve kendi amaçlarını unutmuş durumda.
Sayfa 343 - Aşut Fiberglass Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bilincaltımız ve biz.. Mükemmel Tespit!!
"Her şeyin yerli yerinde olması, her işin zamanında yapılması, her sözün yakışık aldığı gibi söylenmesi gerektiği şeklindeki saplantımın düzenli bir kafaya yaraşır bir ödül olmadığım, tam tersine doğamdaki düzensizliği gizlemek için kendi uydurduğum bir yapmacıklık gösterisi olduğunu keşfetmiştim; cimriliğimi örtbas etmek için cömert gibi göründüğümü, akılsız olduğum halde ihtiyatlılık tasladığımı, içimde bastırdığım öfkelerime yenik düşmemek için uzlaşıcı olduğumu, sırf başkalarının vaktini ne kadar az umursadığım anlaşılmasın diye dakik davrandığımı da anlamıştım. En sonunda aşkın ruhsal bir durum değil, bir burç işareti olduğunu keşfettim."
Sayfa 42 - Can Yayınları epubKitabı okudu
Esasen her türlü tarikat, mensuplarını aldatma üstüne kurulur. İnsanların idrak kabiliyetleri farklı farklıdır. Onları idare etmek isteyen biri bu kabiliyetlerin sınırlarını tespit ederek dikkate almaya mecburdur. Kalabalıklar peygamberlerden mucize istediler. İtibar sağlayabilmek için peygamberler kendilerinden istenileni yapmak zorundaydılar. Bilinç seviyesi ne kadar çok düşerse fanatiklik de o ölçüde artar. Kısacası ben insanlığı iki temel gruba ayırırım. Birinci grupta neyin ne olduğunu bilen bir avuç insan vardır. Diğer gruptaysa hiçbir şeyin farkında olmayan kitleler. Birinci grup liderlik etmek, ikinci grupsa onları izlemekle yükümlüdür. Birinci gruptakiler anne babalara, ikinci gruptakiler çocuklara benzer. İlki hakikate asla ulaşamayacağını bilir. İkincisiyse ellerini uzatarak hakikate koştuğunu sanır. Bu durumda ilk gruptakilerin diğerlerinin zihinlerini masallarla, hayal ürünü hikayelerle doldurmaktan başka çaresi var mıdır? Yalan söyleyip kandırmaktan başka ne gelir ellerinden? Üstelik bunu ikinci gruptakilere merhamet doku hislerle yaparlar. Eğer kitleleri, anlayamadıkları ve hiçbir zaman da anlamayı başaramayacakları hedeflere ulaştırmak için oyunlar oynayıp, kandırmacalar sergilemek kaçınılmazsa mükemmel bir teşkilat kurmak için bu imkandan faydalanmanın nesi yanlıştır?
307 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.