Millet vardır, onun tarihi, tek sütun üzerine oturtulmuş bir kemer gibi, tek bir kahramanın etrafında örgülenir. Millet de vardır, onun tarihi, yüzlerce kubbesi olan bir mabet gibi, binlerce sütuna dayanıp yükselir.
Türk Efsaneleri
Kim demiş Türkler denizci bir ulus değil diye!
İnsanlığın ikinci atası Nuh Türk olup insanlığı gemisi ile Anadolu'da kurtardı.
Son Türk efsanesini canlı ölüler ibreti ile mahşer tufanı efsanesi olarak yaşıyoruz.
Yaşananlar yaşandı, yaşanacaklar yaşanacak.
Yaşadıklarınıza bir anlam veremiyorsanız, ilmi bir mana ile
Bu Türkler gerçekten dünyanın başına belâ. Şimdi de azınlıkları kovdukları ortaya çıktı. Düşünüyorum da Ermeniydi, Rum’du, Türklerin zulmettiği her “etnik grup”tan tek tek özür dilemek yerine hepsini birden halletmenin bir yolunu bulsak. Bu kadar faşizanlığın üstüne son bir tanecik daha yapıp Türkleri toptan bu topraklardan sürüversek.
Bütün
Türk aydınlanmasının Kuvvacı fedaisiydi.
Rodos doğumluydu.
İtalyanlar Trablus Savaşı sırasında oldu bittiye getirip Rodos’u işgal edince, henüz 17 yaşındayken doğduğu toprakları kaybetmenin acısını yaşadı.
Kayıkla Marmaris’e geçti, İzmir’e geldi.
Bugün Swissotel Büyük Efes’in hemen karşısında yeralan ve Ticaret Lisesi olarak eğitim veren Fransız
'Ne mutlu Türküm demek zorundasınız. Bunu söylemeyen bizim düşmanımızdır' deniyor. Oysa bir Kürt, 'Ne mutlu Türküm diyene' demek için hiçbir sebep görmüyor.
Temennim odur ki, "Ne Mutlu Türküm Diyene" sözü ile "Beni sıradan bir azınlık mensubu olmaktan, Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığına ve en önemlisi TÜRKLÜGE "Yücelten" bu Büyük İnsana karşı küçücük de olsa bir vefa borcu, o muhteşem ziyafete bir tutam tuz da olsa katkıda bulunabilmiş olayım.
Büyükada’da bir ilkokulun duvarında iki satır yazı gördüm. “Türk demek Türkçe demektir, ne mutlu Türk’üm diyene” … Meğerse o iki cümleymiş, bir cümle değil. Bir cümleye indirmişler!…
Güce tapmak; toplumsal refleks ile insanlığı alçaltan putperest bir tavra dönüşür. Gücün karşısına çıkanın niyetinin anlaşılması güç olduğu için karşı güçte tehlikelidir. Asıl güç toplumun kendisidir. O gücü temsil eden, bir arada tutan ve bütünlüğü koruyan üst kimlik yani ırklar birliği ulusun kendisidir. Biz Türkler buna yurttaşlık diyoruz. Ne mutlu Türküm diyene yurttaşlığı ve ulus birliğini ve bütünlüğünü ifade eder. Yurttaşlığın yerine müşteri olmayı, kula kul olmayı, ideolojik bölücülüğü, ırkçılığı, mezhepçiliği koyarsanız gücü ele geçiren o toplumu güder.
] Önder KARAÇAY [