Yazarın diğer kitaplarıyla benzer özellikleri bulunmasına rağmen yine de önceki iki kitap gibi çoğunluğun beğeneceği bir kitap olmayabileceğini düşünüyorum. Bense bu tarz kitapları okumaktan hep hoşlandım, elimde olmayan sebeplerle okuma sürem çok uzasa da gayet beğendim. Dokuz bölümden oluşan ve bu bölümlerde de iki Afgan kardeş Abdullah ve Peri'nin hayatına ucundan da olsa değinmiş insanların hikayesi anlatılmış. Kısaca "Herkesin anlatılmaya değer bir hikayesi vardır, bunu sakın unutma." diyor sanki okuyucuya bu kitap. Ilk bölümde Abdullah ve Peri'nin ayrılışıyla başlayıp onların kavuşma düşüncesi etrafında ordan oraya savruluşları ve hayatlarında azıcık da olsa yer etmiş kişilerin hepsinde kendimden bir şeyler buldum. Hayatın hiç kimse için adil olmadığını, olayların her zaman beklendiği gibi gelişmeyeceğini, sonların ve başlangıçların ne kadar iç içe olduğunu gördüm. Ve bazen de çok istenilen bir şeyin gerçekleştiğinde yürek burkabildigini ya da belki de hiç de beklenildiği gibi olmayacağını öğrendim. Farklı insanların hayatlarını küçük öyküler şeklinde okumaktan hoşlanıyorsanız önerilir.