Aşk ne kadar zamansız ve mutlak. Sana olan aşkım benim yaşlı, seninse belki ölmüş olduğunun farkında değil.
Sayfa 104 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okuyor
“Özlemlerimizi, yarı olmuş gibi, biraz hırpalanarak, bazen dehşete kapılıp kaçarak anlattığımız şiirler ne kadar parça parça.”
Sayfa 174Kitabı okuyor
Şu 👍🏻 işaret gitmiş artı yaptığımız 'ne olduğunu bile anla(ta)madığım zımbırtı' . İyi olmuş ya çok kalabalık geliyordu bana
Ölmüş bütün babaları suçluyorum. Babalarla ne zorum var aslında. Ben ki ölmüş bütün biçimleri
kullanıyorum.
Sayfa 49 - YKYKitabı okuyor
Söyleyeceklerimden sakın korkma; zira ölmüş olan bir kadın artık hiçbir şeyi isteyemez, ne aşkı ve acınmayı, ne de teselliyi.
Ne hayatlar oynandı bütün gece sahnede
Sıcak koltuklarımızda seyrederken.
Ya bu çocuklar?
Oyun değildi oynadıkları, gecenin içinde
Ayaz çelimsiz gövdelerini sararken.
Çıtırtılar... çıtırtılar...
Uzaklaşıyor, karışıp ayak seslerimize. Tenekeden sıçrayan bir kıvılcım
Sıçrayıp yakarken yanağımı,
Yüreğime de bir kor düştü sanırım,
Yürüyüp geçerken dar sokağı.
İçimde keyifle hüzün karışmış,
Hüznüm olmuş tenekede gazete kağıdı,
Bütün gecenin keyfini yakıyor;
Çıtır, çıtır, çıtır... çıtır, çıtır...
Sayfa 87Kitabı okuyor
TERZİLER GELDİLER
Terziler geldiler. Kırılmış büyük şeylere benzeyen şeylerle
daha çok koyu renklere ve daha çok ilişkilere
Bir kenti korkutan ve utandıran şeylerle.
Kumaşlar bulundu ve uyuyan kediler okşandı.
Sonra sonsuz çalgısı sevinçsizliğin.
Çay içmeye gidenler vardı akşamüstü,
parklara gidenler de
Duruma uymak kısaltıyordu
Terziler GeldilerKitabı okudu
Aşkın Mevsimi
Şubat sonu,
Mart başı bir gün.
Aslında ne fark eder?
Kış yine kış,
Ben yine âşık,
Ha Şubat sonu olmuş
Ha Mart başı,
Ben her mevsim
Sayfa 60Kitabı okuyor
Sevda dolayısıyla rezil olmuş kimi insanlara rastlardım da zavallıları ayıplardım. Meğer ayıplamaya hakkım yokmuş. Allah bu sevda denen ateşte bir kulunu yakmasın. İnsanda ne utanma kalıyor ne ağırbaşlılık!
Sayfa 60Kitabı okudu
