Gençlerle Başbaşa
- Çalışmak için müsait gün ve saat bekleme. Bil ki, her gün ve her saat çalışmanın en müsait zamanıdır. - Çalışmak için müsait yer ve köşe arama. Bil ki, her yer ve her köşe çalışmanın en müsait yeridir. - Çalışmaya oturduğun zaman tıpkı ateş hattında düşman gözetleyen bir asker gibi uyanık ol ve dikkat kesil. Bütün ruhî ve bedenî kuvvetinle
Cisim ortadan kalktığında ışığı da yok olur. Oysa güneşin ışıkları hep aynı durumda kalmaktadır. Ne cisimlerin varlığı nedeniyle azalmakta, ne de cisimlerin yokluğu durumunda çoğalmaktadır.
Reklam
Seni kurşuna dizerler, bir çocuk cesedini sektirirler ayaklarında. Hayat, zamansız bir ölümdür Orta Doğu'da. Göçten kalan açık bir yara ve soyguncular halay çekerken ganimetin başında. Doğmak, pişman olmanın yarısıdır Orta Doğu'da… Her şeyi anladım sanmanın dudaktan esirgediği o çelimsiz gülüş... Anne! ne yaman yalnızız. Tek kişilik
Ne olur kim olduğunu bilsem Pia'nın, ellerini bir tutsam ölsem, böyle uzak uzak seslenmese, ben bir şehre geldiğim vakit, o başka bir şehre gitmese. Otelleri bomboş bulmasam, içlenip buzlu bir kadeh gibi, buğulanıp buğulanıp durmasam. Ne olur sabaha karşı rıhtımda, çocuklar Pia'yı görseler, bana haber salsalar bilsem, içimi büsbütün
Bir çiftlikte tüm işleri son dakikaya sıkıştırmanın, yani baharda tohum ekmeyi unutup bütün yaz eğlendikten sonra hasat alabilmek için sonbaharda telaşla çalışmanın ne kadar gülünç bir şey olacağını hiç düşündünüz mü? Çiftlik, doğal bir sistemdir. Bedelin ödenmesi ve sürecin izlenmesi gerekir. Her zaman ektiğinizi biçersiniz; bunun kestirme yolu yoktur. Bu ilke, sonuç olarak insan davranışları ve insan ilişkilerinde de geçerlidir. Bunlar da hasat yasasına dayanan doğal sistemlerdir. Kısa dönemde, okul gibi yapay bir toplumsal sistemde insanlar tarafından konulan kuralları usulca çiğnemeyi, “oyunu oynamayı” öğrenirseniz, durumu idare edebilirsiniz. Bir defalık ya da kısa süreli insan ilişkilerinde işi idare etmek, albeni ve beceri sayesinde iyi izlenimler bırakmak ve başkalarının uğraşlarıyla ilgileniyormuş gibi yapmak için Kişilik Etiği’nden yararlanabilirsiniz. Kısa vadeli durumlarda etkili olabilecek, fazla zaman istemeyen kolay teknikleri seçebilirsiniz. Ama ikincil özelliklerin uzun süreli ilişkilerde tek başına kalıcı bir değeri yoktur. Köklü bir dürüstlük ve temelde güçlü bir karakter yoksa, yaşamın zorlu mücadeleleri er ya da geç gerçek dürtülerin yüzeye çıkmasına neden olur ve kısa süreli başarının yerini, insan ilişkilerindeki başarısızlık alır.
İnceleme-Gezi ve Gözlem Planlanırken
● gezinin kazanımları saptanır. ●Seçilen konuya uygun bir yere gezi planlanmalıdır. ● hangi tarihte yapılacağı ve ne kadar zaman alacağı belirlenir. ● gezisi yapılacak yerden izin alınır. Bu izin yazılı olarak istenebileceği gibi, sözlü de olabilir. ●Ziyaret izní istenirken ziyaret tarihi, ziyaretin süresi, çocukların sayısı hakkında bilgi verilmesi gerekir. ●geziden önce gidilecek gezi yerine öğretmen tarafından bir ön ziyaret yapılması yararlı olur. ●Durum ve gezi için önemli bilgi noktaları not edilir. ●Geziye nasıl gidileceği, taşıt durumları, önceden tespit edilir. Yaya gidilecekse, yürünecek yollar iyice öğrenilir. ●Gezi yerine taşıtla gidilecekse, taşıtlara iniş ve binişte, taşıt içinde, gözlem yapılacak yerde, emniyet yönünden dikkat edilmesi gereken noktalar konusunda çocuklara bilgi verilir. ●geziden önce, çocuklara nereye gidileceği, nasıl gidileceği, nelerin gözleneceği ve nasıl davranacakları konularında açık ve kısa bilgiler verilir. ... Yapılan gözlemler Sınıfta çocuklara değerlendirilmelidir.
Reklam
Çok yaşamam sandın gittikten sonra Geri dönme, dönmesen ne olur?
Bugün, sensizlikten sonra bir gün Bundan öte bir acı yaşar mıyım artık, Bundan öte canımı ne acıtabilir ki artık, Sensizlikten öte dert olur mu artık Belki bu yüzdendir, herkese kafa tutar oldum artık Bugün, sensizlikten sonra bir gün Bugün, fırtınalı bir gün Bugün, anlamsız bir gün Zaten sensiz bana her gün anlamsız Ve yarım Ve yalan yanlış bir gün Sensiz bana her gün, yaşanmamış bir gün Murat Şahan
"İnsanları bir kalıba sokarsan ne olur biliyor musun?” “Ne olur?” “O kalıptan çıkarlar ve yanıldığını sana defalarca kanıtlarlar. Ben dış görünüşümden daha fazlasıyım.”
127 syf.
10/10 puan verdi
Merhaba arkadaşlar Öykü okumak size de iyi geliyor mu ? Bana her zaman çok iyi gelmiştir. Her okuduğum öykü kitabında olduğu gibi #bahtiyarikimaglatti kitabından da çok güzel dersler çıkardım. Öykülerin genel konusu yanlış ebeveynlik. Aslında hep böyle değil midir ? Ebeveyninden ne görürse onu yapar insan. Sevgi gören sevgi verir evladına, hor görülen hor görür, bastırılan çocuk anne baba olduğunda anne babasının rolünü üstlenir ve baskın bir ebeveyn olur. Ne der büyüklerimiz "küçük kalkar büyüğe bakar". Demem o ki yazarımız dört öyküsünde de çok güzel mesajlar vermiş hepside birer ders niteliğinde. Kitabın adını alan bahtiyarı kim ağlattı öyküsü beni gerçekten etkiledi. Neden bir baba iki çocuğu arasında ayrım yaparki,hele de diğer çocuğunun ona daha çok ihtiyaçı varken. Ama Mahmut Ağa down sendromlu oğlu Bahtiyarı hor görürken diğer oğlunu hep el üstünde tutar. İmtihan dünyası bu dünya, yaşanan bir olay gazetelere konu olur ve gazeteci Halil İbrahim olayın iç yüzünü araştırırken çok farklı durumlar ortaya çıkar... Yazarımızın kalemine sağlık okumaktan keyif aldığım aynı zamanda farklı bir bakış açısı kazandıran bir kitap oldu. Özellikle akıcı dili sayesinde hiç sıkılmadım öykü okumak hoşunuza gitmiyorsa bile bir şans verin pişman olmayacaksınız. Kitapla ve sevgiyle kalın dostlar.
Bahtiyar’ı Kim Ağlattı?
Bahtiyar’ı Kim Ağlattı?Erhan Metin · Bir Kitap · 202313 okunma
Reklam
120 syf.
9/10 puan verdi
Merhaba dostlarrrr Sizce aşk nedir ? Kavuşunca mı aşk olur kavuşamayınca mı ? Evin küçük asi kızı Bahar, aşkı çok küçük yaşta abilerinin arkadaşı Ali ile karşılaştığı gün tatdı. Abisi Bulut ve Hamza ne kadar zor insanlar olsada Ali'yi kardeşleri bilmiş hep güvenmişlerdir. Ali 13 yaşındayken Bahar ile okuduğu okuldan ayrılıp babasının iş değişikliği ile Eskişehir'e yerleşir ve 5 yıl aradan sonra tekrar çok sevdiği memleketi Rize'ye döner. Kafasında bin bir türlü soruyla tabi. Ali de abi bildiği Bulut ve Hamza 'nın kardeşi Bahar'a aşıktır. Bir süre yanlış olduğunu düşünerek içinde yaşamayı tercih eder aşkını. Gün geçtikce bizim gençlerin aşkı büyür içlerine sığmaz, taşar. Ali durur mu ? Bu kadar yakınken uzak olmanın acısına dayanamaz ve herşeyi göze alıp açılır bizim deli kıza . Dolu dizgin yaşadıkları aşkın çok ağır imtihanları olur. Aştıkları her zorluk onları cesaretlendirir ve daha çok bağlar bir birlerine. Bir derken iki derken bitmek bilmez sorunlar, yanıltıcı olaylar, kırılan kalpler herşeyi tepe taklak eder. Bir iyi ,bir kötü ne olacak bu genç aşıkların sonu dersiniz ? Cevabını kitabımızda bulabilirsiniz. Acaba aşkları vuslata mı kaldı? Yoksa o kadar zorluğu aşıp kavuştular mı? Dolu dolu, olayların hiç bitmediği bir aşk romanı okudum. Yer yer güldüm, bazen sinir krizi geçirdim, Bahar'ı bir kaşık suda boğmak istedim Ali'nin karşısına geçip yuhh be öküz dememek için kendimi tuttum ama çok eğlendim. Keyifle okuduğum bir hikayeydi , yazarımızın kalemi daim olsun
Mehtap Karataş
Mehtap Karataş
sizlerede tavsiye ederim.
Ali'nin Baharı - Araf
Ali'nin Baharı - ArafMehtap Küçük · Dionysos Yayın Group · 20235 okunma
H. K.
Amaç ne olursa olsun, çabanın sarf edilmesiyle hayat tarafından yolundan saptırılması bir olur; böylece o bir başka çaba haline gelir, başka amaçlara hizmet eder, bazen ilk başta hedeflenenin tam tersi bir sonuca varır. Sadece aşağılık hedeflerin uğrunda didinmeye değer, çünkü bir tek onlar tam olarak elde edilebilir. Zengin olmak uğruna çaba harcamak istesem, bir şekilde bunu başarabilirim; kişisel olsun ya da olmasın, bütün nicel hedefler gibi bu da aşağılık, ulaşılabilir bir hedeftir, kontrol altında tutulması da mümkündür.
Varken "iyi ki varsın" diyebilmek....
Bu uygulamayi çoğu zaman içimi boşalttığım bı sayfa gibi görüp, elimden geldiğince üzeri örtülü cümlelerle kendime,zamana bı iz bırakıyorum Ama bugün, 'derdim bendeki saygınlığını kaybeder' düşüncesini atıp. Sadece bir kişinin sonuna kadar okuyup bı hatırlatmaya vesile olması niyeti ile perdesiz yazacağım.. acının edebiyatını yapıp
-İçimdeki Kördüğüm- Şiiri (A.Kadir Üyümez)
Ruhumun derinliklerinde ulaşamadığım, Şuurumun ötesinde anlayamadığım Bir kördüğüm, bir karadelik var içimde: Bir türlü çözemediğim, dolduramadığım... Ne yaşama sevinci, ne de ölüm korkusu Ne zenginlik hevesi, ne de mal-mülk arzusu Ne ikbâl telâşı, ne de mevki-makam tutkusu Bir açlık var içimde; bir türlü doyuramadığım... Bazen, bir ceset gibi hissiz-ruhsuz yaşarım Bazen de volkan gibi dolar-taşar arzularım Kimi gün bulut olur, çöker başıma duygularım: Tufan olur, sel olur bir türlü durduramadığım... Ne mutlu bir yuvanın sadık, güzel dişisi, Ne şirin yavruların cıvıl cıvıl neşesi, Ne de sevda yelleri dağıttı başımdaki bu sisi: Lâbirente döndü hayatım, çıkışı bulamadığım... Yetiyormuş yaşadığını bilmek; sevse de, sevmese de Fark etmezmiş aslında; gelse de, gelmese de Meğer, vuslat önemli değilmiş sevginin özünde: Bir hayâl, bir rüya oldu artık uyanamadığım...
Sayfa 14 - Ay YayınlarıKitabı okuyor
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.