Hayat da böyle bir şeydi benim için;
Hep bir yerlere gidecek gibi duran, yalnız ve bir yere gitmeyen bir çiçek. Bütün bir hayatın özeti buydu. Ben de bir yere bağlanmadım ve bir yere gitmedim; öyle solgun bir nilüfer gibi bir havuzun içinde yalnız başıma durdum, köklerimi salamadım, ne olduğum yere sağlamca yerleştim, ne başka diyarlara kaçabildim, içinde durduğum havuzla birlikte kirlenip eskidim.
Yaralasar
"-Altuğ? -Bana öyle seslenme! -Herkes sana böyle hitap etmiyor mu? -Evet -O zaman sorun ne? -Sen herkes değilsin."
Reklam
Dünyada sizden, yani bütün erkeklerden niçin bu kadar çok nefret ediyorum, biliyor musunuz? Sırf böyle en tabii haklarıymış gibi insandan birçok şeyler istedikleri için. Beni yanlış anlamayın, bu taleplerin muhakkak söz haline gelmesi şart değil. Erkeklerin öyle bir bakışları, öyle bir gülüşleri, ellerini kaldırışları, hulasa kadınlara öyle bir muamele edişleri var ki… Kendilerine ne kadar fazla ve ne kadar aptalca güvendiklerini fark etmemek için kör olmak lazım. Herhangi bir şekilde talepleri reddedildiği zaman düştükleri şaşkınlığı görmek, küstahça gururlarını anlamak için kafidir. Kendilerini daima bir avcı, bizi zavallı birer av olarak düşünmekten asla vazgeçmiyorlar. Bizim vazifemiz sadece tabi olmak, itaat etmek, istenilen şeyleri vermek. Biz isteyemeyiz, kendiliğimizden bir şey vermeyiz. Ben bu ahmakça ve küstahça erkek gururundan tiksiniyorum. Anlıyor musunuz?
Alışma bana ne yapacağım belli olmaz! Bugün varım yarın birden yok olurum. Dokunma bana, kapanmamış yaralarla doluyum. Canımı acıtma, bir yara da sen açma! Sevme beni, yoğun duygularımda kaybolursun tutuşursun. İsteme beni, yasaklarla boğuşursun, engellerle doluyum. Çözmeye çalışma sakın, seninle karışır iyice kördüğüm olurum... Anlama beni, ben kendimi bilirim, ben böyle mutluyum... Aşkı yaşatmamı isteme asla, ben aşka yıllardır inanmıyorum... Güveniyorsan kendine, inandır aşkın varlığına... Sonucunda öyle bir aşk yaşatırım ki! Vazgeçemezsin tutkun olurum. Yıkabilirsen duvarlarımı, sakın bırakma beni. Tüm tutkularım ve gücümün arkasında Hâlâ minik bir çoçuğum. Büyütemezsen kaybolurum...
Sayfa 90 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Ee ne olacak peki böyle..
~ ❝ Öyle bir kalabalığın içine düştük ki, sanki insan bataklığına saplanmış gibi içinden çıkıp kurtulmak olasılığı yok. ❞ ~
Sayfa 39 - Nesin YayıneviKitabı okudu
-Bugün ne kadar garipsin! -Ben mi? Öyle mi dersin? Garip değilim, ama kötüyüm. Böyle olurum bazen. Canım hep ağlamak ister. Çok aptalca bir şey, ama geçer.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.