"Ne olacak, ölümü düşünmekten vazgeçmedim ki," dedi Levin. "Gerçekten, ölmenin tam zamanı. Ve bunların hepsi saçma. Sana doğrusunu söyleyeyim; düşüncelerime ve çalışmalarıma müthiş değer veriyorum ama işin özünde, bütün bu dünyamızın küçük bir gezegende bü- yüyen minik bir küf olduğunu düşün. Biz ise düşünceler ve işler gibi ulvi şeylerimiz olduğunu düşünüp dururuz. Hepsi birer kum tanesi." "İyi de birader, bunlar dünyamız kadar eski." "Eski ama biliyor musun, bunu açıkça anladığında her şey bir hiçe dönüşüyor. Bugün ya da yarın öleceğini anlayınca her şey bir hiç oluyor! Ben kendi düşüncemi önemli sayıyorum oysa bunu hayata geçirmek şu ayıyı vurmak kadar önemsiz bir şey. Ölümü düşünmemek için işte avla, işle oyalanıp hayatı geçiriyorsun."
Ah Nastyenka! Yalnız kalmak, tamamen tek başına kalmak ve hayıflanacak bir şey bile bulamamak ne kadar boğucu... hiçbir şeye benzemez, hiçbir şeye... Çünkü elinden kayıp gidenler, bütün o yitirdiklerin aslında bir hiçlikten ibaret, saçma, yusyuvarlak bir sıfır, yalnızca ve yalnızca kafandaki hayaller!
Reklam
Boş İnançlar!
Boş inançlar derdi basın yayın okulundaki hocam, boş inançlar sahiden boştur; gerçeği yansıtmazlar ama yine de insanlık bütün yaratısını, sanatını onlara borçludur. Maya zigguratlarının dört tarafının da merdiven olması nasıl saçma bir düşünceye dayanıyor bilir misiniz? Vahşi ormanda yılandan korkan Mayalar bu sürüngeni kutsallaştırıyor ve günün her saatinde, güneş nerede olursa olsun yere yılan gölgesi düşmesi için piramidi bu şekilde yapıyor. Sonuç ne? Saçma sapan bir inançtan doğan müthiş bir estetik... Onlarsız insan kültürü olmazdı. Ne mimari, ne müzik, ne edebiyat
Makineler mükemmelleşip durmadan artan bir hız ve doğrulukla insanın çalışmasını aşağı çekerken, işçi dinlenme süresini bu oranda arttıracağına sanki makineyle yarışmak ister gibi gayretini iki katına çıkarıyor. Ne saçma ve öldürücü bir rekabet!
"Siz burada mısınız?.." diye başka bir sualle cevap verdi. Sonra: "Ne saçma sual, değil mi?" diye ilave etti: "İşte görüyoruz ki buradasınız. Ne diye sorarız acaba?.. Türkçenin kendine mahsus bir manasızlığı... Dünyada hiçbir lisanda bu kabiliyet yoktur... Saatlerce konuşup hiçbir şey ifade etmemek kabiliyeti!"
— Biliyorum canım, hepsini biliyorum! diye cevap veriyordu. Şey, bilir misin Vanya, senin şu yazdıklarının şiir olmadığına seviniyorum. Şiir, saçmalık birader; yo, itiraz etme inan şu ihtiyarın sözlerine, iyiliğin için söylüyorum: Saçma bunlar, boşuna vakit öldürmekten başka işe yaramaz! Şiir yazmak lise öğrencilerinin işi; şiirler sizin gibi gençleri akıl hastanesine götürür... Gerçi Puşkin büyük şair, kimsenin buna itirazı olamaz! Ama alt tarafı yine de şiir yazıyor, hava-cıva yani... Zaten pek az şiirini okudum... Düzyazı başka! Düzyazıda yazar bir şeyler öğretebilir, örneğin vatan sevgisinden, erdemlerden filan söz açabilir... evet! Anlatmasını pek beceremedim ama ne demek istediğimi anlarsın sen; sevdiğim için söylüyorum sana bunları.
Sayfa 5 - T.C İş Bankası Yayınları, I Bölüm V
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.