Adına yaşam kavgası denen kavgayı karnımızı doyurmak ve sevebilmek uğruna olduğu kadar, içimizdeki kitleyi öldürmek uğruna da veririz. Kimi koşullar altında bu kitle, bireyi bencillikten tümüyle uzak, dahası kendi yararına aykırı davranışlara dek götürebilir. "İnsanlık", bir kavram olarak bulunmadan ve sulandırılmadan çok önce, kitle olarak vardı. Bu kitle vahşi, coşkun, kocaman ve sımsıcak bir hayvan gibi hepimizin içinde derinlerde bir anafor gibi kaynar. Kitle, yaşına karşın, dünyanın en genç hayvanı, en öz yaratığı, ereği ve geleceğidir. Onun üzerine hiçbir bilgimiz yok; hala bir birey olduğumuz varsayımıyla yaşamaktayız. Kimi zaman kitle, gök gürültüsünden örülü bir fırtına içinde her damlanın yaşadığı ve aynı şeyi istediği coşkun bir okyanus gibi saldırı üzerimize. Bu saldırının hemen ardından parçalanıp gitme alışkanlığını henüz koruduğu için, fırtına geçince yine biz olarak, zavallı ve bırakılmış şeytancıklar olarak kalırız. Bir zamanlar bu denli çok, bu denli büyük, bu denli bütün olduğumuzu anılarımıza sığdıramayız bir türlü. ... Bir gün gelecek, kitle artık parçalanamaz olacak; belki de önce bir ülkede başlayacak, sonra orayı çıkış noktası yapıp çevresinde ne varsa yutarak ilerleyecek; ta ki artık Ben, Sen, O kavramı değil, ama yalnızca kitle var olacağından, kitlenin varlığına ilişkin tüm kuşkular ortadan kalkana dek.
Sayfa 460Kitabı okudu
"Allah Bu Kadar Merhametliyse Neden Kuran'da Akıl Almaz Cehennem Azaplarından Bahsediyor?" Eğer size şöyle bir duyuru yapılsa: "Bir saat içinde şehre yakıp yıkıcı bir kasırga gelecek, eşyalarınızı toplayın ve şehri terkedin!" Bu duyuruya verilecek mantıklı bir yanıt ne olabilir? A şıkkı: "Ah inanmıyorum ya, kasırgalardan
Reklam
Ayaz, büyük fatih, Put Kıran Gazne Hükümdarı Mahmut’un ahbabı ve kuluydu... Bu kıssada kullanılan her kelimenin üzerinde dur. İslam putlara inanmaz ama bu Müslümanlar tarafından yanlış anlaşılmıştır. Putlara inanmamak başka bir şey, kalkıp başkalarının putlarını yok etmeye başlamak başka. Aslında birinin putunu kırmak demek, olumsuz yönde de
280 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Eseri okurken o kadar duygulandım ve o kadar canım acıdı ki.. Hep derinlerde eksikliğini hissedip ‘’bu değil, farkımız olmalı ama bizim her şeyimiz yediklerimiz, içtiklerimiz, kavramlarımız, izleyip/dinlediklerimiz, giydiklerimiz, sancısını çekip dert bildiklerimiz, peşinden koştuklarımız, gündemimiz; kafir olanla da, imansız olup davası olmayanla
Gelin Müslüman Olalım
Gelin Müslüman OlalımEbu'l A'lâ el-Mevdudi · Pınar Yayınları · 20201,441 okunma
163 syf.
7/10 puan verdi
Kitap ağacı sabit fikir kulübü olarak Mayıs ayı kitabimizdi #müptezeller .. Müptezel: saygınlığını yitirmiş ,değersiz anlamında kullanılan bir kelimedir. Müptezeller Antalya da üniversite okuyan ve 5 yıldızlı bir otelde garsonluk yapan Bakır ın hikayesiyle başlıyor .Alkolikler , torbacılar, ezilenler , yoksullar yani müptezeller in hikayesi var bu kitapta.Sigara,ot,çakmak gazı, şarap,bira... Ne kadar kötü alışkanlık varsa hepsi bu kitapta mevcut . Bakır 'ın hayatının sadece belli bir dönemine tanıklık ettiğimiz bu kitapta hiç güzel son yok...aslında Bakır yazar olmak istiyor Antalya daki okulunu bırakıyor Ankara ya gidiyor yazmaya ... Ama yüzü gülüyor mu ? Hayır.. Her geçen gün kötüye giden bı hikaye var anlayacağınız .. Öncelikle şunu belirtmek istiyorum bol küfürlü bir kitap var karşınızda​. Şahsen beni bu durum etkilemedi . çünkü dümdüz , akıcı yazılmış . Derinlerde yüreğimde hissettim... Ben kitabı beğendim umarım siz de beğenirsiniz.
Müptezeller
MüptezellerEmrah Serbes · İletişim Yayınları · 20167,7bin okunma
Adına yaşama kavgası denen kavgayı, karnımızı doyurmak ve sevebilmek uğruna olduğu kadar, içimizdeki kitleyi öldürmek uğruna da veririz. Kimi koşullar altında bu kitle, bireyi bencillikten tümüyle uzak, dahası kendi yararlarına aykırı davranışlara dek götürebilir. "İnsanlık", bir kavram olarak bulunmazdan ve sulandırılmazdan çok önce,
Sayfa 487 - Payel YayınlarıKitabı okudu
Reklam
91 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.