Biz hiçbir açık hanımın dar bir giysisini yakmadık. Biz tahrik edici, açık saçık bir hanım kıyafeti meydanda yakmadık, yakmayız da. Böyle bir adiliğe, böyle bir sıradan ayak işlerine tenezzül etmeyiz. Biz insanların gönüllerine beyinlerine anlatırız ne anlatmaya çalışırsak.
Veya onların bir deniz kıyafetini veyahut da bir gece kulubü kıyafetini yakmadık. Bu kadar da ahlâksızlık, bu kadar da yani düşüklük olmaz diye sokaklarda bir nümayiş yapmadık ama iyi olmadığını söyledik.
Müslümanın namus anlayışına bunların gitmediğini, bizim kendi örfümüze de uymadığını, bu kadar batı kopyası maymun modeller olmamamız gerektiğini söyledik. Ama onlar bunu yapmadılar. Onlar bir meydana toplanıp ne kadar hınç ve öfke dolu ki, gâvurlukları ne kadar dışa taşmış ki, Müslümanın başörtüsünü bir meydanda toplanıp yaktılar. Bir de çarşaf-ı şerifi yaktılar. Böyle bir düşmanlıklarını her fırsatta sözleriyle, yazılarıyla, zumlamalarıyla ve efendim icraatlarıyla ortaya koyuyorlar.