Kar Melekleri
Kar Melekleri
: böyle acemice yazılmış bi polisiye kitabı daha yok (#236615685)
Aklından Bir Sayı Tut
Aklından Bir Sayı Tut
: 128 sayfa boyunca tekrar tuşuna basılmış gibi yazar aynı döngünün içinde dönüp duruyor bitiremedim bile (#232958083)
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı Kütüphanesi
: popülerliğini asla haketmiyor tamamen şişirme.
Cellat
Cellat
: yazar bile ne yazdığını anlamamıştır çok önceden okumuştum hala rezalet bi kitap olduğunu hatırlıyorum.
Asansör
Asansör
: Beyza Alkoç'un karşısına geçip hangi mantıkla bu kitabı yazdın diye haykırmak istiyorum(#181847705)
Tavşan Avcısı
Tavşan Avcısı
: sana ayrı bi kinliyim hiçbir işe yaramayan para israfı. Katili kitabın ortasında açıklayan kalan onca sayfası bomboş geçen ve üstüne ilk sayfalarda katille ilgili bal gibi spoiler veren lanettt.(#229428160)
Sen On Yedi Yaşımsın
Sen On Yedi Yaşımsın
: seni piyasadan toplatmak için nereye başvurmamız gerek? Kesilen onca ağaca yazık..
Keskin
Keskin
ve
Keskin
Keskin
: o başrol var ya aptalın en önde bayrak sallayanı. Bi de şirin olduğunu düşünmesi yok mu. Dalga geçmek için cringe kitaplar okurum ama bu onun için bile okunmaz ıyy
Elif

Elif

@just_elf7
·
16 Nisan 20:29
0 ve 1☆ verdiğim, okurken işkence çektiğim kitaplar
Sizin bunlardan okuyup beğendikleriniz var mıı :)?
Dönüşüm
Dönüşüm
Bu kitabı okurken sinir krizi geçirmiştim bütün karakterele sinir olmuştum.
Ben, Earl ve Ölen Kız
Ben, Earl ve Ölen Kız
Bunu küçükken kuzenimden görüp almıştım güya komedi kitabı ama içinde gülümsetecek bir cümle bile yok.
Tenimdeki İmza
Tenimdeki İmza
Bunu 9.sınıftayken tüm sınıf sırayla okuyordu ben de okudum. Üzerine konuşmak bile
Diyecekler ki arkamdan Ben öldükten sonra O, yalnız şiir yazardı Ve yağmurlu gecelerde Elleri cebinde gezerdi Yazık diyecek Hatıra defterimi okuyan Ne talihsiz adammış İmanı gevremiş parasızlıktan
Reklam
"İz bırakırsa, aşığım demektir. "Bıraktı mı?" "Çenenin altı sapsarı oldu." "Güzel, şimdi sende deneyelim." "Bende işe yaramaz." "İşte". "Kımıldama" "Eee." Dedi Montag. "Ne yazık, kimseye aşık değilsin." "Hayır aşığım." "Öyle görünmüyor." "Aşığım, hem de sırılsıklam." Montag bu sözüne uygun bir yüz ifadesi takınmaya çalıştı, ama başaramadı. "Aşığım."
Sayfa 42 - İthakiKitabı okuyor
Diyecekler ki arkamdan Ben öldükten sonra O, yalnız şiir yazardı Ve yağmurlu gecelerde Elleri cebinde gezerdi Yazık diyecek Hatıra defterimi okuyan Ne talisiz adammış İmanı gevremiş parasızlıktan.. Belki diyorum kendi kendime.! Belki öldükten sonra Mümkündür yaşamak.!
Muzaffer Tayyip Uslu
Muzaffer Tayyip Uslu
Her gün içimde sevdiğim bir eşyamı kaybetmemin buruk tadı var.Yakınlara bir yerlere koymuşumda hatırlamıyorum aradıkça daha çok unutuyorum sanki nereye koyduğumu. Yakınlarda bir yerde ama yok göremiyorum. Sonra vazgeçmek geliyor içimden aramayı nasıl olsa çıkar biryerlerden diyorum ama beklemeye de tahammülüm yokmuş gibi geliyor. Ben yerine yenisini koyarım da onu bulduktan sonra pek de gereği kalmamış gibi ne yenisini gider elim ne de kendisini kullanmaya gider içim işte böyle yoruyor sensizlik beni. Özlemek acı çekmek beklemek bunların hepsi neysede ya ikimizden biri bu kayıp sevdaya ihanet ederse yorgunluğundan. Vazgeçersem nasıl ısınır içim tekrar. Denemekten korkuyorum. Sensizlik öğrenilir mi?Ben öğrenemedim ne yazık ki kaç kez aldıysam da dersimi. Kaç kez tekrar ettiysem de bir sonrakinde bir öncekinden kat be kat gitti içim.
Yazar, ''Umarım'' demiş. Filistin de ne yazık ki o listede ..
Buna benzer bir seyri olmuş başka, daha eski olaylar var, mesela 19. yüzyılın sonunda Macar olmayanlara karşı düzenlenmiş olan etnik temizlik, Ermeni soykırımı, 1940'larda Nazi işgali tarafından göçebelere (Sinti olarak da bilinen Roman halkına) karşı girişilmiş holokost. Umuyorum ki, gelecekte Filistin artık bu listede yer almayacak.
Sayfa 32 - intifada
Reklam
Ne yazık ki, adama akıl verecek tek bir akrabası bile yoktu.
Sayfa 29 - ithaki
Biz de laf çok, işin edebiyatı çok ama hani bu iddianın ispatı dediğimiz zaman ne yazık ki ispatı olacak bir amel yok...
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne yurttaşlık bağı ile bağlı olan her vicdan sahibi yurttaşın beyin ve yüreğini tırmalayan sorunlarla karşı karşıya olduğu bir dönemden geçiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'ni oluşturan temel değerlerin hepsinin teker teker sorgulandığı, eskimişlikle, köhnelikle suçlandığı; ulusal bilincin yerini parlamento içinde ve dışında etnik, dinsel ve mezhepsel alt kimliklerin aldığı; Türkiye'yi bir millî devlet, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarını da Türk milleti yapan bütün değerlere saldırıldığı; Türk milletinin bağımsız ve onurlu yaşama iradesinin yıkılmaya çalışıldığı bir ortamda; Türkiye'yi ayaklarının altından çeken ve milletin geleceğini bir bilinmezliğe atan gelişmeler karşısında, bu milletin şanlı geçmişine ve büyük geleceğine inanan Türk milliyetçileri; büyük bir ızdırap, kızgınlık, gerilim ve ne yazık ki hepsinden öte umutsuzluk içindedirler.
İç konuşmalar - hesaplaşmalar
Ulan Ahmet! Bir insanın dokuz sene boyunca melankolik takılmasının kime ne yararı vardı? Eline ne geçti yaşadıklarından? Sırf bu yüzden kız arkadaşından da oldun. Hiçbir şey haz vermedi sana; ömrünün baharında hüzünlerle oyalandın durdun. Şimdi kına yakarsın bir tarafına... Fırsatlar bulut gibi geçti ve sen hâlâ sıfır noktasındasın. Yazık! Shame on you! ✍️🫢💔
Reklam
MÜTHİŞ BİR TREN Kıraathanenin camları önüne oturmuşlardı. İki arkadaştılar. Nargilelerinin marpuçlarını emerek susuyorlardı. Zayıf olan, lülenin ateşini nargilenin kehribar ağızlığıyla düzeltti. Bir-iki nefes daha çekti. Marpucu sardı. Nargileyi önünden itti. Bu, yüzü karanlık, karışık bir adamdı. Kalın kaşları vardı. Bu kaşların altında
”Fakat doğa bizi yasalarındaki ahenge, uyuma öyle bir alıştırmıştır ki, onun görmeye alışık olduğumuz uyumundaki en ufak bir kayma bizi tiksindirir, korkutur; bu nedenle Yaradan’ın her hatası yanlış yaratılmış bu varlığa karşı- her ne kadar bir haksızlık ise de ne yazık ki çözümü yoktur- içimizde öfke uyandırır. Daha da kötüsü tiksintimizi onu özensiz yaratana değil,hiçbir suçu günahı olmayan eserine yöneltiriz: sakat ve biçimsiz varlık yeterince sıkıntısı,derdi yokmuş gibi sağlıklı ve kusursuz varlıkların nahoş davranışlarına da katlanmak zorunda kalır.”
SÜT Senelerden beri yapmadığım şeyi yaptım: Süt içtim. Dükkânın içinde su buharı, süt kokusu, insanı ağlatıp uyutacak, kırk sene evvelki bir beşik hatırasına kadar sürüklüyordu... Evet, senelerden beri ne erken uyanmış, ne de süt içmiştim. İşe sütle başlıyorduk. Ne haristi parmaklarımız anamızın göğsünde. O ne dişsiz bir canavar ağzı idi
Ne yazık ki Jeremiah zamanından önce doğmuştu ve bunun cezasını çekiyordu.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.