48 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Güzellik mi yoksa bilgelik mi? Bu soru çerçevesinde Zweig akıcı ve ders verici bir hikayeyle karşımızda. İkiz olan iki güzel kız, birbirine o kadarbenzemelerine hatta ayniliklerine rağmen birbiriyle öyle bir rekabet içerisindelerdir ki, biri zenginliğin, hedonizmin ve gücün peşine takılıp giderken, aynı meziyet ve kalitelere sahip diğeri, tam tersi istikamette fakirliğin, fedakarlığın ve gönüllü hizmetin yolunu tutar. Ama ne zamana kadar? Zaman birini diğerine dönüştürürken, yine bir zaman sonra da diğerini diğerine dönüştürür. Güzelliğin ve bilgeliğin birbiriyle olan bağını ve ilişkisini harika şekilde, bu özellikleri insani hüviyete bürüyerek anlatmış Zweig ve bize hayat dersi sunmuş. Keyifle ve ibret alarak okudum...
Birbirine Benze(me)yen Kız Kardeşler
Birbirine Benze(me)yen Kız KardeşlerStefan Zweig · İlgi Kültür Sanat Yayınları · 2020258 okunma
umut yalnızlığın ilacıdır da, ne zamana kadar. ne kadar yalnızlığın ilacıdır, yalnızlığının ne kadarının ilacıdır?
Sayfa 60 - ketebeKitabı okuyor
Reklam
68 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Kitabın içinde 4 öykü var. Dil sade ve anlaşılır. İlk öykümüz "O muydu?" Bu öykü hakkında inanın ne yazacağımı tam bilmiyorum. Ağladım okurken. Karmaşık duygular içerisindeyim. Bir aile kırsala yerleşiyor, sonra komşuları oluyor. John adlı bir adam var. Enerjik, sevgi dolu, iyi niyetli, heyecanlı. Bağlandığı her şeye çok fazla değer
O Muydu?
O Muydu?Stefan Zweig · Kapra Yayıncılık · 20215,3bin okunma
Bir şey soracağım, sokakta yürürken kucağında bebek olan veya yanında ufacık ufacık çocuklarla gezen babaları görünce aa ne tatlı diyorsunuz, yeri geliyor çocukları seviyorsunuz. Peki bunu yanında 16-17 yaşındaki kızıyla yürüyen bir babayı görünce niye yapmıyorsunuz? Alt tarafı babamla bir kırtasiyeye yürüdüm, yaşıtlarımın bakışlarından onların yerine utandım resmen. Kime ne, size ne babamla yürümemden? Bana biri burda yanlışın ne olduğunu, niye ‘bu tarz’ bakışlara maruz kaldığımı anlatabilir mi? ben anlayamıyorum çünkü. Elinde sigarasıyla veyahut farklı şeylerle gezen yaşıtlarınızı görünce, kafelerde elinde nargile, alkol kafa bulan yaşıtlarınızı görünce özeniyorsunuz. Arkadaşınıza dönüp bizde mi bir kadeh atsak diyorsunuz. Peki bunlara özendikten sonra sokakta babamla yürüyen beni görünce niye dönüp dönüp bir daha bakıyorsunuz? Bunu niye yaptığınızı anlamıyorum, anlamakta istemiyorum. bir bebeğin, ufak çocuğun babasıyla gezme hakkı ne kadar varsa benimde babamla gezmeye o kadar hakkım var. Bu iğrenç zihniyetinizi düzeltin ve asıl özenmeniz gereken şeylere özenin. Babalarınız utanmanız gereken insanlar değil, onlar olmasa hiç kimse kusura bakmasın bu zamana kadar sikseler hayatta kalamazdınız. Ha ama babanız sizden utanıp sizinle yürüyüşe çıkmıyor diye kıskanıyorsanız gidin kendinizi düzeltin kimse sizin saçma sapan bakışlarınıza katlanmak zorunda değil.
Grothendieck
"Bir bakış açısı kendi içinde sınırlıdır. Tabloya dair tekil bir görünüm sunar bize. Aynı hakikat üzerine birbirini tamamlayan bakış açılarını birleştirdiğimizde, ancak o zaman olayları daha bütüncül kavramanın yoluna ulaşırız. Yakalamak istediğimiz ne kadar karmaşıksa o kadar farklı göze sahip olmak daha fazla önem kazanır - böylece her birinden gelen ışık kesişir ve çoğul olan aracılığıyla Bir'i görebiliriz. Gerçek bir görüşün asli doğası budur: O zamana kadar bilinen bakış açılarını birleştirir, bilinmeyen başkalarını gösterir ve aslında hepsinin aynı şeyin parçası olduğunu anlamamızı sağlar." Alexander Grothendieck
güneşin altında yeni bir şey yok diye yazarken ne kadar da haklıymış. İnatçı bir masumiyetle kutsal kitaplarda sözü edilen çağların lirik ve pastoral olduğunu hayal etmeye takıntılı olduğumuzdan, o zamandan bu zamana hiçbir şeyin değişmediğini düşünmek zor geliyor,
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.