Bu nasıl düştür, bu nasıl düşleyiş?
Düğüm düğüm kör karanlık, gök karanlık, kubbe karanlık..
Gece zifir, yol zifir, güğüm güğüm her şey hal zifir halim zifir
Bu nasıl kelamdır, bu nece sual?
Yazılan zindan, kuyu zindan, sicim sicim tümce zindan
Bu nasıl düştür, bu nasıl düşleyiş...
Vakit uyanma vaktidir
Vakit, aydınlık vakti...
Bu dem yüzüm süre turam, her dem ayum yiŋi togar
Her dem bayram durur bana, yayum kışum yiŋi bahâr
Bulut gölge kılmayısar benüm ayum ışıgına
Hem gedilmez tolulugı, nûrı gökden yire dogar
Anuŋ nûrı, karaŋuyı* sürer göŋül hücresinden
Pes karaŋulık nûrıla bir hücreye nite* sıgar
Evvel ay niçe dogdıysa ayruk dolanmadı hergiz*
Eksilmedi ‘ömri anuŋ
– Nece konuşuyorsun atlarla?
– Hiçbir şeyce. Nece konuşulur atlarla? Hiçbir şeyce.
– Ama onlar senin dilinden anlıyor, değil mi?
– Evet. Ben de onların dilinden.
Rûniştim ber cam e.
Min kir gazi baran e.
Rondik û baran barî ser min.
Dile min naxwaze xatirê..
Raman digot here
Dil digot neçe
Min digot were
Lê wî digot nabe..
Xemgîniya te zore
Bedewîya te roje
Xazgînya min ji dil
Naxwazye te ji dil ...
Hebûna te bû kenê min
Naxwazya de dibe sedemen min.
Sedeman min xilas kir.
Be sedem bi xatire te...
"Ako se zlo dogodi, (Eğer bir gün kötülükler olursa,)
ako me nocas pogodi, (eğer bu gece bana ulaşırlarsa,)
ja necu od smrti umrijeti, (ölüm beni öldüremez…)
Jer ja sam vojnik srece, (Çünkü ben mutluluğun askeriyim)
mene metak nece… (Mermi beni istemez)
mozes mi ubiti ljeto, (Yaz mevsimimi öldürebilirsin)
al’ zivjece proljece… (Ancak ilkbaharlar yaşayacak)"