·
Not rated
Bir Merhamet Güzelini Anlamak İçin: Mehmet Akif
İnsanlık, Birinci Dünya Harbi ile sarsılmakta. 100 yılın ardından arka sayfalarında gizlenmiş büyük yangınlar, buhranlar ve insanlık trajedisiyle tarihine kara bir danga vurulmuştur. İyi ile kötünün mücadelesi var olma savaşını verirken; her asrın tamda gecenin çöktüğü yerde filizlenen umutlar vardır. Karanlıklara aydınlık olsun diye, zafer
Berlin Caddelerinden Necid Çöllerine Mehmed Akif
Berlin Caddelerinden Necid Çöllerine Mehmed Akifİbrahim Öztürkçü · Nesil Yayınları · 20164 okunma
Necid Çöllerinden Medine’ye şiiri, Akif’in en güçlü şiirlerinden biridir.
Reklam
Necid çöllerinden
Yâ Nebî, şu hâlime bak!  Nasıl ki bağrı yanar, gün kızınca, sahranın;  Benim de ruhumu yaktıkça yaktı hicranın!  Harîm-i pâkine can atmak istedim durdum;  Gerildi karşıma yıllarca ailem, yurdum.  “Tahammül et!" dediler... Hangi bir zamana kadar?  Ne bitmez olsa tahammül, onun da bir sonu var!  Gözümde tüttü bu andıkça yandığım toprak;  Önümde
Necid Çöllerinden Medine'ye
Ezelde kaynaşan ervâha ayrılık var mı? Cihan yıkılsa bu vahdet yerinden oynar mı? Olunca minberimiz, Arş'ımız, Hudâ'mız bir; Benim de beklediğim nûr onun da gâyesidir.
Sayfa 332Kitabı okudu
Necid Çöllerinden Medîne’ye
Fezâyı dolduran eller ki Hakk’a yalvarıyor; Yarıp da loşluğu bir müttekâ-yı nûr arıyor! Bu başka başka lisanlar, bu herc ü merc âvâz, Birer niyâz idi Mevlâ’ya... Hem de aynı niyâz! Evet, şu önde duran ihtiyar Serendibli, Ya arka saflara düşmüş zavallı Mağribli; Dalıp dalıp gidiyorken semâ-yı merhamete, Gerek bu âleme âid, gerekse âhirete, Ne istesin ki, berâberce ben de istemeyim? Şu ben ki... Her birinin ayrı ayrı kardeşiyim. Ezelde kaynaşan ervâha ayrılık var mı? Cihan yıkılsa bu vahdet yerinden oynar mı?
Mehmet Akif Ersoy
Mehmet Akif Ersoy
Safahat’a panaromik bir bakış attığımızda, birincisinde, toplumun alelâde günlerini cepheleri, ikincisinde (Süleymaniye Kürsüsünde) cemiyette çarpışan ve er geç ona bir biçim verecek olan alternatif fikir ve görüşlerin tenkidi ve kurtuluş yolunun ifadesi, üçüncü Safahat’ta (Hakkın Sesleri) idealinin, İslâmın, Kur’an yolunun açıklanması yer alır. İslâm gerçek cephesiyle halka anlatılır. IV. Safahat’ta (Fatih Kürsüsünde) halkın ve aydınların genel bir incelenişini buluruz. V. Safahat (Hatıralar) gezi intihalarıdır. Bu kitapta yer alan Necid çöllerinden Medine’ye şiiri Akif’in en güçlü şiirlerinden biridir. Çölü bütün yakıcılığıyla şiirine sokmuş, ufak bir kaydırmayla tabiat serabını sosyal seraba ustaca çevirebilmiştir.
Reklam
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.