Geceleyin, koskoca şehrin lambalarını,
Bir keskin üfleyişim söndürmeye yetecek;
Korku, şehrin çelikten sesini tüketecek.
Herşey susacak o ân, çalınacak kapılar;
Kiremitleri yaprak yaprak alan bir rüzgâr,
Ağzımdan haykıracak, uzun, gizli, çapraşık...
Erişilmez fikir ki, düğüm düğüm dolaşık...
Sarıldıkça boşanan yumak, çözülen demet;
Başı görünmez hayâl, sonu gelmez nedamet...
Necip Fazıl Kısakürek
Yeter Salih gulâm oldun bu hana
Yüzün dönder gürûh-i âşikâna
Seni sayd eylemiş nefsin çerisi
Yeter oldun bu dünyânın harîsi
Cihanın devletine yok nihayet
Döner Hak'tan kime kılsa sirayet
Yaşamın amacının, nedamet yoluyla cennete ulaşmak değil, bilim ve sanatta ilerleyerek bütün insanların mutluluğunu sağlamak olduğunu savunuyordu Voltaire. Fransız toplumunun ilahiyatçı ve Hıristiyan temellerine karşı, dünyasal mutluluğun - baştan aşağıya - "insancı" ve "laik" bir anlayışını öneriyordu.
Sayfa 50 - Cem Yayınevi / 1. Bası, İstanbul, Eylül 1994Kitabı okuyor
Geceleri dergâhı ilahîye gönül yakınlığı ile yalvaranlar, yarın mahşer gününde mahcup olmazlar.
Eğer sulh yapmak niyetin varsa yapabilirsin. Kerim olan Allah, özür dileyenlere kapısını kapatmamıştır.
Eğer akıllı isen gündüz yaptığın günah için gece tövbe et, af dile.
Seni yoktan var eden Allah düştüğün zaman elini tutacaktır. Bundan şaşılacak bir şey yoktur.
Eğer Allah'ın kulu isen her şeyi ondan dile. Eğer günahtan utanıyorsan gözlerinden hasret suyunu akıt.
Bu kapıya özür dileyerek kim gelirse nedamet seli onun günahını temizleyecektir.
Günah için kim gözyaşını dökerse Cenabıhak onun yüzü suyunu dökmez.
Sayfa 246Kitabı okudu
Nedamet bende cehennem.
Aşk gönüle ezadır
Izdırabın zevkinde
Gönül Hakk'a fezadır
Arş-ı âlâ fevkinde
Beklediğim rızadır
Şu nedamet devrinde
Kalp, maşuka hizadır
İftirakın fevrinde
"Doğrusu kabir ehli, hakkında pişmanlık ve nedâmet duydukları şey üzerinde birbirleriyle kıyasıya ve öldüresiye çarpışıyorlar, onlar için birbirleriyle yarış halindeler. Oysa yarın hüküm gününde bundan dolayı birbirleriyle çekişip düşmanlık edecekler.’”
"Âilen, çevren seni ölüme ve kabre teslim edecekler, anan ve baban, yakınların hep senden ayrılacaklar. Çoluk çocuğun ve soyun sopun da seni terkedecektir. Artık bundan böyle sen tekrar Dünyaya gelecek değilsin. Bundan sonra senin iyiliklerin de artacak değildir. Nedâmet, pişmanlık ve hasret günü denilen Kıyâmet günü gelmezden önce çalış.’
Evini İslam yapan, evini yitirmez...
~☆~
Bizce insanımıza yitirdiği ev fikrini vermek de ev fikrinin ise hem mikro hem de makro olarak ancak din ile mümkün olduğunu idrak ettirmek de İslâm'a muhatap anlayışa yolculuk yapmakla mümkündür.
~☆~
Sayfa 22Kitabı okuyor
Mühim bir gerçek...
~☆~
Bu topraklarda evlilik yaşının yukarılara tırmanmasından tutalım, ailelerin kendilerini fıtrat izinde bir hayat yaşamaya adamak İsteyen gençlere evlilik hususunda zorluklar çıkarmaları, örf adı altında küresel tüketim furyasının tesiriyle sahih kaltürümüzle alakası olmayan masrafların öne sürülmesi yalnız yeni nesillerde değil, uzun yıllardır Türkiye'de evliliğin manasının aşındığı ve idraklerin onun ehemmiyetini anlamaktan uzak bulunduğunu anlatan bir gerçektir.
~☆~
Sayfa 21Kitabı okuyor
~☆~
İnsan öte dünya fikri olmadan bu dünyada yapacağı iyilikleri kendi vicdanında doğru ve muhkem bir yere raptetme nasibine erişemez.
~☆~
Sayfa 20Kitabı okuyor
Daha güzel ev tabiri görene kadar benim için evin tarifi budur...
~☆~
Ev varsa yolculuk anlam kazanır. Çünkü yolculuklar evden başka bir yere yapılır. Evin olmadığı yerde yolculuk biteviye bir azap olur. Evden kasıt bir taş yağını değil, gönül sükunetinin muhafaza edildiği ve insanın kendi olarak kıymet kazandığı yurdudur.
~☆~
Sayfa 19Kitabı okuyor
~☆~
Herşeyi kusurdan sayarsan, kusur senden yanadır.
~☆~
Sayfa 11Kitabı okuyor
~☆~
Biz güzele değil, güzeli görebilene hasret kaldık. Güzel kalabilene hasret kaldık. Plastik güzelliklere alıştık nihayet. Ülfet, hayretin katilidir.
Ey şanı yüce Allah'ım!
Bunca aşinaya karşı, artır benim hayretimi!
~☆~
Sayfa 8Kitabı okuyor