Sağ ya da sol butona basmak şüphesiz bir tercihtir. Ancak bu özgür bir tercih değildir. Buradan yola çıkarak özgür iradeye duyduğumuz inancın hatalı bir mantığa dayandığını söyleyebiliriz. Zincirleme bir biyokimyasal tepkime sağ butona basmak istememe neden olur, içtenlikle sağdaki butona basmak istediğimi hissederim. Buraya kadar doğru. Gerçekten de basmak isterim ancak insanlar bir yanılgıya kapılarak basmak isteyişimi istemeyi tercih ettim olarak yorumlar. Bu tamamen yanlıştır. İsteklerimi tercih etmem, onları sadece hisseder ve bu hislere göre davranırım. Biliminsanları bile sıklıkla miadı dolmuş teolojik kavramları kullanmaya devam ettiğinden, insanlar hala özgür irade üzerine tartışmayı sürdürüyorlar. Yüzyıllar boyunca Hıristiyan, Müslüman ve Yahudi teologlar ruhla irade arasındaki ilişkiye kafa yordu. Her insanın gerçek benliğini oluşturan, manevi öz adını verdikleri bir öz sakladığını varsaydılar. Sonrasında bu özün tıpkı kıyafet, araba ya da ev sahibi olmak gibi çeşitli isteklere haiz olduğunu savundular. Savları şuydu: Tıpkı kıyafet seçer gibi isteklerimi de seçebilirim ve kaderim bu seçimlerle şekillenir. İyi isteklerin sonu cennette, kötülerinkisiyse cehennemde biter. Bu durumda O hayati soru yeniden belirir, isteklerimi tam anlamıyla nasıl seçerim? Havva yılanın sunduğu yasak meyveyi neden yemek istedi? Bu istek ona zorla dayatıldı mı Tamamen tesadüfen, bir anda içi bu istekle mi doldu? Yoksa "özgür" bir tercih mi yaptı? Tercihi tamamen özgür değilse yaptıklarının sonucunda neden cezalandırıldı?
Sayfa 297
Aşk biter, çünkü idealize eder, bu da yanılsamadan başka bir şey değildir. Hayallerin etkisi altında âşık oluruz; zaman aşkın düşmanıdır, çünkü gerçekliği gün ışığına çıkarır ve yanılsamanın geçmesine neden olur. Bu nedenle aşk ya tutkusuz, çıplak bir saygıya ya da acı bir hayal kırıklığına dönüşür.
Reklam
neden bir dert biter diğeri gelir..?
İnanıyorum söylediğini candan söylediğine, Ama bugünkü karar yarın bozulur çok kez. Hafızanın kulu olmaz kararımız, Çabuk doğduğu için büyümeden ölür, Nasıl ki ham meyve dalında durur da, Oldu mu kendiliğinden düşüverir yere. Kendi kendimize verdiğimiz sözü tutmak, En çabuk unuttuğumuz şeydir, ne yapsak. Tutku bitti mi, istem de biter gider,
(Çağrışım yolculuklarında göl saatleri, bir heykelin yüzündeki kör gülümseme, bir hamağın kendi kendine gidip gelmesi, ışığa tutulan bardaklar, cam kırıkları ve su korkusu, çocuk muydum bu kadar? neden her anıda ölüm yüreği? ya unut abilseydik her şeyi, ya da hepsini anımsayabilseydik, biter miydi bu çağrışım çaresizliği?)
Aslına bakarsan hâşâ Allah'ı da tam beğenen yok. “Kuşları ne güzel renk renk farklı ötüşlerle halk etmiş süphanallah, der demez eşşoleşşeğin aklına hemen peki dünyada neden bu kadar adaletsizlik var, neden iyiler böyle, katiller şöyle, hıyarlar çekirdekli, bazı karpuzlar kelek diye geliyor. Ha canım, adalet ne hak ne sen daha iyi bilirsin, ne olsa dayın adalet yüksek okulunda okudu, sen de gazete ve birkaç kitap okudun, sen Allah olduğunda, parti lideri gibi başa sen geçtiğinde yani, düzeltirsin dünyayı, yağmur ormanlarını iki katına çıkarır, karıları iki ferçli, kendini de zeker be desti vakur yaparsın olur biter, âlem de senin şeyini görür...” der, gittikçe kısılan sesine karışan çok ağır bir şey onu da ezer ve sesi sanki bastırarak bitirirdi.
Sayfa 332
Reklam
296 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
ANGELİKİ VE MEHMET - BU BÖYLE YARIM KALMAYACAK - Yasemin ÖZEK
Bu Böyle Yarım Kalmayacak
Bu Böyle Yarım Kalmayacak
-
Angeliki ile Mehmet
Angeliki ile Mehmet
biter bitmez hemen bu kitaba başladım. İlk kitabı okurken hissettiğim her şey yine bu kitapta da devam etti. "Seni ben unutmak istemedim ki, uzayan yollara neden inandın..." Ayrıca kitabı okurken insan kaybolan Beyoğlu kültürüne yanıyor. Geçmişe ayrı bir özlem duyuyor.
Bu Böyle Yarım Kalmayacak
Bu Böyle Yarım KalmayacakYasemin Özek · Epsilon Yayınları · 202250 okunma
İyi Okumalar dilerim
Selamün aleyküm değerli okurlar Wattpad e yazdığım kitabı sizler de okuyun diye buraya yazdım kitap değil bu hayatınıza bir nebze de olsa dokunmak için böyle bir kitap yazdım okuyup değerli yorumlarınızı bekliyorum değerli vaktinizi ayırdığınız için teşekkür ediyorum ☺️ BİR ENGELLİNİN EVLİLİK HAYATI Her sağlıklı birey gibi engelli
291 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Kim kimden kopya çekiyordu? Hayat mı kitaptan, ki­tap mı hayattan?
"Bugün 16 Kasım 1980. Saat on altı kırk iki. Sayın dinleyici­ler, burası Radyo Şarampol!" İlk aşkınızı hatırlıyor musunuz? İlk gençlik heyecanlarınızı, Lise yıllarınızı, ilk kopya denemelerinizi, Asla bitmeyecek dediğiniz dostlukları, Dikiş makinesi seslerini, Mektuplaşmaları, Defter kenarına yapılan süslemeleri, Radyo yayınlarını,
Burası Radyo Şarampol
Burası Radyo ŞarampolŞükran Yiğit · İletişim Yayınları · 2020774 okunma
O halde aşktan söz edelim ... açıkça konuşalım, duygusal aşktan ... hani o olmadığı halde bize güneşi varmış gibi gösteren, bizi ağlatan, canımızı yakan, ölme isteğimizi artıran ... Ya fiziksel aşk. .. Fiziksel aşk da önemlidir tabii ... fiziksel aşk neden önemlidir? Çünkü eğer bir çiftin arasında derin bir cinsel uyum yoksa, genellikle ilişki biter.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.