304 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 12 days
Yedikuleli Mansur
Bir kabadayılık ve mafyaya dönüşme hikâyesi, Yedikuleli Mansur. Mehmet Berk Yaltırık kaleminden çıkan 304 sayfalık kurgusal roman, İthaki Yayınları’ndan bize ulaşıyor. Başta bir öykü olarak yazdığı kitabı yaptığı akademik araştırmalardan sonra kurgusal romana çeviren Yaltırık, okura önce bazı hatırlatmalar ve açıklamalar yapma gereği duymuş.
Yedikuleli Mansur
Yedikuleli MansurMehmet Berk Yaltırık · İthaki Yayınları · 2019460 okunma
159 syf.
·
Not rated
·
Liked
Üsküdar’daki Validebağ korusu ile başlıyoruz geziye.Hababam sınıfını geziyoruz.Gezereken kafamızda hababam sınıfı replikleri ses buluyor. Kırklareli Babaeski’deki Mutlu köy’deki 1400 yıllarda yaşayan Bereketli(Fatma) kadını tanıyoruz. Küçüçük bir tencerenin içindeki bulgur aşıyla bir orduyu doğurduğuna tanık oluyoruz ve bizzat Fatih Sultan Mehmet Hanın sefere giderken bizzat ziyarete gittiğini öğreniyoruz. Lüleburgaz Pancar şehitliğindeki acı olayı içimiz acıyarak öğreniyoruz. Keşan Çamlıca köyündeki Bocuk Korku Festivaline katılıyor oradan Merzifonlu Kara Mustafa paşa mezarı ziyareti ediyoruz Gelibolu Bolayır köyünde Süleyman paşanın atı ve lalasıyla aynı yere defnedilmiş olduğunu ve Namık Kemal’in Sakız adasındaki naaşının da buraya nakledildiğini öğreniyoruz. 1915 Çanakkale köprüsünün yapılma aşamalarını okuyoruz. Gelibolu’ya ulaşıp Sevdiye Hanımın dedesi Rıfat dedeyi şehitlikte ziyaret ediyoruz.Bayralı baba türbesine neden bu isim konulduğunu acı bir şekilde öğreniyoruz. Edirne Kaleiçindeki 1.Murad Anadolu lisesinin 130 yıllık tarihini öğreniyoruz. Karaağaç Osman inci müzesine gidiyoruz. Osman İnci’nin köy enstitülerinde yetiştiğini öğreniyoruz ve sonolarak Edirne 11.Uluslararası Bando ve Ciğer Festivaline katılıyoruz ve 600kg ile pişirilen tava ile Guiness rekorlar kitabına girmesine tanık oluyoruz.
Geziyorum 4
Geziyorum 4Sevdiye Yeşil · Yazşader Yayıncılık · 20243 okunma
Reklam
256 syf.
·
Not rated
·
Read in 3 days
Ne diyebilirim ki, söyleyecek çok şey var ama kelimeler yetersiz. Kadın sünneti kulaktan dolma bilgilerle bazı yerlerde var olduğunu bildiğimiz bir uygulama. Ama maruz kalan çocukların nasıl canlı canlı kesilip acı çektiğini bilmiyordum, sünnet sonrası, hayatlarında en temel tuvalet ihtiyaçlarını giderirken bile ömür boyu nasıl acılar çektiklerini bilmiyordum, onların sünnetle kadın olduklarını, acıdan ve korkudan şok geçirdiklerini, bazılarının kanamadan ya da enfeksiyondan öldüklerini bilmiyordum. Kıyafetimize uygun ayakkabı bulamamak ya da ayakkabımıza uygun çanta bulamamak bizim için büyük problemdi, oysa bilmem kaç yaşında giydi ilk ayakkabısını çölde yılanların akreplerin dikenlerin arasında çıplak ayakla dolaşan Waris ve Waris gibi çocuklar. Evet dünyada savaş var. Sadece topla tüfekle yapılan bi savaş değil, dünyanın bir çok yerinde yaşam savaşı var, hayatta kalabilmek için mücadele var, küçük çocuklara tacizler var giysisiz dolaşmak var. Oysa biz eltimizin nişanında giydik diye görümcemizin düğününde giymiyoruz aynı elbiseyi. O abiyeyi dolabımızda çürütüyoruz da bir başka günde giymiyoruz, elbisemize uygun ayakkabı bulmak için şehir şehir geziyoruz bazen. O renk pantolonla o kazak olmuş mu diyoruz. Olsun halbuki neden olmasın ki ama olmadı insanlık adına gerçekten bazı şeyler hiç olmadı, olmamaya da devam ediyor.
Çöl Çiçeği
Çöl Çiçeği
Waris Dirie
Waris Dirie
Çöl Çiçeği
Çöl ÇiçeğiWaris Dirie · Bilge Kültür Sanat Yayınları · 20147 okunma
280 syf.
6/10 puan verdi
Sevgili kitapseverler; bugün sizlerle "Bir Vaizenin Günlüğü" kitabına dair yorumlarımı paylaşacağım ve tabii yazarımıza değinmeden geçmeyelim. Kendisi canım Fatma Hocam olur Hocamızın youtube da çeşitli sohbetleri var, mutlaka bakmanızı tavsiye ederim. Eskiden instagramda da çeşitli içerikler paylaşıyordu fakat hocamız artık sosyal
Bir Vaizenin Günlüğü
Bir Vaizenin GünlüğüFatma Bayram · Kaknüs Yayınları · 2022157 okunma
304 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 16 days
Uzun soluklu bi yolculuk başlıyor
Bu seri neden bu kadar underrated anlayabilmiş değilim. A Wheel of Time serisinin başlangıç kitabı olarak aslında seri bittikten sonra yazılan Yeni Bahar, evrenin genişliğine dair zengin ipuçları verirken "bu evreni sevmeyeceksen bırak arkadaş" diyebilecek şekilde tadında bir noktada öyküyü bitiriyor. Ben bu evreni çok sevdim :) Kadınları sadece superwitch olarak değil aynı zamanda toplumun farklı kesimlerinde de -olması gerektiği gibi- güçlü roller üslendiği, gerçekten kadın/erkek dominant olmayan bir evrenle tanıştım. Uzun soluklu bir beraberliğimiz olacak gibi. Kısacık bir özet de ekleyeyim: Evrende Aes Sedai'ler Tek Güç denilen bir nevi element bükücüler; ateş, su, toprak, hava ve ruh da elementlerimiz. Bu elementlerle yaptıkları örgüler de süper güçleri oluyor; ateş topu, sesi yükseltme, su örgüsü ile giysileri kurutma, hatta böcekleri yönlendirme gibi işler yapılabiliyor. Aes Sedai'ler önce çömezlik, sonra Kabuledilmişlik eğitimi alıyor. Yeni Bahar'da da baş karakter Moiraine Damodred'e Kabuledilmişlik'ten Aes Sedai'liğe geçtiği ve Aes Sedai olarak üstlendiği ilk görevde eşlik ediyoruz. Ulus devletlerin Aiel adındaki çöl insanları ile yaptığı savaşın ardından Moiraine ile birlikte şehirlerde geziyoruz, ulusların özelliklerini tanıyoruz. Bir yandan da kitapta paralel olarak Lan Mandrogoran'ın hikayesini takip ediyoruz.
Yeni Bahar
Yeni BaharRobert Jordan · İthaki Yayınları · 2021465 okunma
608 syf.
·
Not rated
·
Read in 12 days
Kitap, kurgusu, konusu ve anlatımıyla bir romandan daha fazlası diyebilirim. Sizi araştırmaya , farkındalığa ve yeni fikir ve düşüncelere sevk ediyor. O dönem yaşanan olaylarla günümüze bir bağlantı kurarsanız aslında pek de bir şeyin değişmediğini görüyorsunuz. İnsanlar aldanma, aldatmak ve birbirlerine ve kendilerine zulm etmek konusunda hala maalesef aynılar. Romanımızla 8. asır Orta Asya’sına gidiyoruz. Yedi yüz kırklı yıllardan başlayarak Horasanlı Ebu Müslim’in liderliğinde yürüyen Abbasi ihtilalini ve Talas Savaşı’na giden süreci ele alıyor. Irak, İran, Horasan ve Maveraünnehir coğrafyalarında geziyoruz. Kitapta o dönemki Türklerin yaşam tarzları, inançları, kültürleride bize aktarılırken Emeviler’in sözde İslami devlet yönetim biçimi ve Türklerle olan ilişkileri daha sonra onun yerine geçen Abbasiler hakkında da bir ön bilgi edinmiş oluyoruz. Bütün bu bilgilerin ve olayların akışına bakınca Türklerin neden müslümanlığı geç kabul ettiğini ve aslında kılıç zoruyla değil de kendi istekleriyle kabul ettiklerini de görüyoruz. Kitap bahsedilen bütün bu süreçleri Ehl-i Bety aşığı Selman ile Kayı boyundan Gülce karakterinin gözünden veriyor. Bu iki karakter üzerinden Ehl-i Beyt sevgisi, Kur’an daki bazı kavramlar, ayetlerle peygamber kıssaları ve peygamber sevgisi, ayetlerin tefsir niteliğindeki açıklamaları ve hayatımıza ve ruhumuza etkileri çok ustaca işlenmiş. Okuyup anlayanlardan oluruz umarım. İyi okumalar, kitapla kalın.
Horasan Şehidi
Horasan ŞehidiAhmet Turgut · Kapı Yayınları · 202146 okunma
Reklam
29 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.